Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
7/10 puan verdi
·
15 günde okudu
TDE
Dönemin modası olan araba sefası, Bihruz’un konaktan daha geniş çevreye açılmasını sağlar.Çamlıca ve Beyoğlu gezintileri burdan kaynaklanır.Özellikle Çamlıca Millet Bahçesi, onun aşkı için uygun bir zemin olur ve bu aşk unsuru ile roman bütünlük kazanır. Bihruz Bey ne kadar o dönemki Osmanlı veya şark toplumuna benziyorsa araba içinde görüp sevdalandığı Periveş Hanım da sanki o dönem Avrupası'nı yansıtıyor. Derinine inmeden hayranlık duyulan, kulaktan dolma bilgilerle sevilen ama aslında zannedilenden farklı şekilde zuhur eden bir Periveş Hanım (Avrupa) görüyoruz. Periveş Hanım, blonde (sarışın) adıyla geçiyor tüm kitap boyunca. Tıpkı beyaz Avrupa gibi bir 'ten rengi' sıfatıyla görüyoruz onu. Bihruz bey’in bütün dünyası, Fransız hayatı ve modasını taklittir. O, önce ‘’konak’’ta, sonra ‘’kalem’’de öğrendiği yarım yamalak Fransızcası ile konuşmayı alışkanlık haline getirir. Onun için Fransız kültürü ve ‘’Frenk usulü’’ esastır. Günlük yaşayışının büyük kısmında, yemekte, okumakta, çalışmakta bu tarz Hâkimdir. Bihruz bey sevgilisine yazacağı mektubun örneğini ise Jean-Jacques Rousseau’nun Nouvelle hêloise’inden çıkarır. Mektubuna bir de şiir eklemek istedi, Fransız şiirinden bir örnek beğendi bunu ayen yazmayı bilinir diye istemedi. Şiir şeklinde tercüme etmeye Türkçenin izin vermeyeceğini ve Türkçenin yetersiz olduğunu düşünür daha sonra da kendi kendine Ah şu Türklerde adam gibi bir şair gelmemiş ki diyerek Türk şiirini ve şairini küçümsüyor ve yetersiz görüyor. Mektubunda yazdığı şiirde Siyeh-Çerde kelimisine sarışın olarak çeviren Bihruz bey kalemde arkadaşlarına Siyeh- Çerde kelimesinin anlamını sorması üzerine arkadaşları tarafından çeşit çeşit anlam yüklenir ve en sonunda esmer yüzlü manasına geldiği ortaya çıkınca Bihruz Bey sevgilisinin bu yüzden mektubuna yanıt vermediğini büyük bir hata yaptığının farkına varır. Fransızca kelimelere o kadar kendini kaptırmış ki kendi edebiyatındaki kelimelerin anlamını bilemez bir durumdadır. Bihruz Bey elinde tüm imkanlar olmasına rağmen parayı har vurup harman savuran, entelektüel birikime değil de gösterişe para harcayan, içindeki cevheri keşfedememiş ve Keşif Bey gibi insanların elinde oyuncak olmuş birisi. Tıpkı elindeki gücü fark etmeyen ve özentilik içinde potansiyelini harcayan milletler gibi. Gönderdiği mektuplar Periveş Hanım'a hiç ulaşmasa da bundan habersizce kendi kendini yiyip bitiren bir karakter. Tıpkı Avrupa karşısında vakti zamanında elde ettiği üstünlüğü kaybedince aşağılık kompleksine yakalanıp, Avrupa tarafından ciddiye alınmadığını düşünerek bunu saplantı haline getiren ve tabiri caizse hastalanan uluslar gibi. Aynı konak içindeki annesiyle bile iletişim kuramayan, Batılı olayım derken kendisi bile olamayan, öldüğünü zannettiği kadının mezarını ararken onu karşısında bulan fakat bu sefer de onunla arasında pek ortak nokta olamayacağını fark eden Bihruz Bey’i görüyoruz.
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · Akçağ Yayınları · 201725,2bin okunma
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.