Ahh Anna Karenina.. Aslında itiraf etmek gerekirse bu kitaba karşı o kadar çok önyargım vardı ki gerek sayfa sayısı gerek kitabın ismi gerekse kapağı bakımından, daha çok sayfa içeren kitaplar okumama rağmen sebepsizce gözümü korkutmuştu ve öyle olmaya devamda ederdi muhtemelen ve ben okumaya cesaret edemezdim ta kii bir arkadaşımın sürekli Anna hitabına maruz kalana kadar.. Merak etmiştim bir kitap karekteri ile neden niçin nasıl bir benzer yanımız bulunabilsindi ki altı üstü basit bir kitap kahramanı idi işte o kadar. Yanılmışım oysa ki. Fakat kitaba başlama serüvenim bu kadarda değildi merak insanın yeyip bitiren bir duygu neticesinde ve benim bu kitabı da bulmam pek kolay olmamıştı sonuç olarak buldum ve okudum, uzun bi süre sonra da olsa pişman mıyım asla! Beni bu kitapla tanıştırdığın için teşekkür ederim M.P.
Ortak bir yanım var mıdır Anna ile bilmem ama kesinlikle etkisinden sıyrılamayacağım nadir kitaplardan olduğunu dile getirebilirim. Evet kitapta yabancı isim sayısı oldukça fazla ama karakter çözümlemesi aksine bir o kadar da başarılı ki hepsini her huyuna kadar sanki yıllardır tanıyormuşsunuz hissine o kadar kaptırıyor ki sizi kitaptaki son yazısına kadar hepsi ile arkadaş oluyorsunuz adeta ve kitabınızın bitmesiyle hepsini de kaybetmek zorunda kalıyorsunuz ne yazikki..
Lafı çok uzatmadan aklımda kalan bir soruyla bitirmek istiyorum incelememi Aşk.. gerçekten buna değer miydi?..
Dipnot: Tolstoy'un 4 yıl kafasında tasarladığı ve 5 yılda yazmış olduğu bir kitaptır sırf bu emek için bile okunması gerekir. Yine kendi tabiriyle ' Bu kadını (Anna Karenina) suçlu olarak değilde, sadece acınacak bir halde göstermek istediğini ve mürekkep hokkasının içinde vücudundan etler bırakarak yazmış olduğunu belirtmiştir.'