Gönderi

360 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 9 days
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 43. kitap oldu. Her ne kadar Postacı isimli bu eser, İthaki Yayınları tarafından bilimkurgu klasikleri içerisinde yer almışsa da bilimsel yönü oldukça zayıf olan bir eserdir. Oranlama yapmam gerekirse; bilim yönü %5, kurgu yönü %95 diyebilirim. Aynı zamanda eseri distopik bir eser olarak nitelemek de mümkün. Postacı isimli bu eserde, kıyamet sonrası hayatta kalan insanların zorba insanlara ve feodal savaşçı insanlara karşı verdiği yaşam mücadelesi anlatılmaktadır. Kitapta anlatılan zaman dilimi, "kıyamet"ten sonraki 16. yıldır. Bu arada "kıyamet"in sebebi, kitabın içerisinde tam olarak anlatılmamış ve detaylandırılmamıştır. Bu konu sanırım okurun hayal gücüne bırakılmış. Çünkü bahsedilen "kıyamet"in tek bir somut sebebi yok. Salgın hastalıklar, nükleer savaşlar, kıtlıklar ve iklimsel değişiklikler gibi sebepler Dünya'nın o bilindik düzenini yok etmiş ve geriye kalan insanlar arasında "güçlünün zayıfı yendiği" bir hayat mücadelesi başlamıştır. Kitabın baş kahramanı Gordon Krantz ise, düz bir insandır. Herhangi bir baskın yönü veya kahraman olacak bir karakteri yoktur. Yine zorbalardan kaçtığı bir gün tesadüfen terk edilmiş bir posta aracı bulur ve posta aracının 16 yıl boyunca hiç kimse tarafından fark edilmediğini anlar. Hemen içerisine sığınır ve aracın içerisinde Amerikan Postası'na ait bir görevlinin cesedini bulur. Ölü postacının kıyafeti hala üstündedir ve arabada sahibine ulaşmamış yüzlerce posta bulunmaktadır. İşte o andan sonra Gordon Krantz kendisini postacı olarak ilan eder ve postaları sahiplerine ulaştırmaya başlar. Bunu yaparken, "Yeni Amerika"nın postacısı olduğu gibi yalanlar söyleyerek karnını doyurmak ister. Kıyamet öncesi hayata dönme konusunda umudunu tamamen yitirmiş olan insanlar, sahte postacıyı görünce yeniden umutlanmaya ve geleceğe daha umutla bakmaya başlar. Akabinde ise postacının yalanı iyice dallanıp budaklanır ama o artık bir postacı değil, geleceği aydınlatan yalancı bir fenerdir... David Brin kitabının kahramanı hakkında şu ifadeler kullanmış: "Kitabın baş karakteri özel bir tür kahraman; başından geçen acı ve belaların katılaştırdığı, ama gene de bir şekilde nasırlaşmamayı başarmış, ümit etmek isteyen biri. Bir zamanlar hepimizin paylaştığı bir rüyayı elinden bırakamıyor; eski halimize dönebileceğimize, hatta belki eskisinden daha da iyi olabileceğimize inanıyor. Bu sinik çağda, içimizde saklı olan iyiliği hatırlatan şeylere ihtiyacımız var." Kitabın konusu ve kahramanı ile ilgili bu kadar bilgi vermek yeterli bence. David Brin'in bir "postacı" kullanarak insanlara umut(posta) dağıtması, fikir oalrak gerçekten de güzel; ama konunun işlenişini o kadar güzel bulduğumu söyleyemeyeceğim. Zaten bölümler arasında bağlantının koptuğunu düşündüğüm yerler de oldu. Bunun sebebi de eserin, David Brin'in bir bilimkurgu dergisine yazdığı yazıların derlemesi olmasından kaynaklı. Ayrıca Kevin Costner'ın baş rolünde oynadığı "The Postman" isimli bir film de var. Tabii filmi hemen izledim. Sonra şok geçirdim. Çünkü film, kitabın konusundan bir hayli farklı bir konuyu anlatmış. Hatta kitabın ilk 100 sayfasından sonra gelişen olaylar ile film arasında hiçbir bağlantı yok. O yüzden bu kitabın bir filmi yok; ama kitabın konusundan esinlenilerek çekilmiş bir filmi var demek daha doğru olacaktır.
Postacı
PostacıDavid Brin · İthaki Yayınları · 2019202 okunma
··
515 views
İlayda okurunun profil resmi
Tebrikler çok başarılı bir inceleme olmuş
Semih Doğan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, çok naziksiniz.
Kemal Berkay Buran okurunun profil resmi
Semih reyiz büyük hayranınız kardeşimle beraber senin incelemelerini sürekli takipteyiz. Yine döktürmüşsün 👏
Semih Doğan okurunun profil resmi
Ahaha çok teşekkür ederim. Mutlu oldum sözlerinizle. Hayran olunacak bir durum yok ama kardeşiniz kim? Buradan biriyse onu da takibe alayım :)
Ramazan Kudat okurunun profil resmi
Kitabın kapağını gördüğümde bilimkurgudan uzak olduğu içime doğdu biliyor musun, ne kadar da sezgileri güçlü bir howl xd
Semih Doğan okurunun profil resmi
Bir ara şans oyunlarını denemelisin “sezgileri kuvvetli Howl” :)
2 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.