Tanpınar’ın okunması en zor ama en lezzetli kitabı. Rus klasiklerinde gördüğümüz dönemin siyasi yapısına olan eleştiriyi Saatleri Ayarlama Enstitüsü’de görüyoruz.
Satır aralarına gizlenmiş olan bu eleştirel yaklaşım kitabın baş kahramanı Hayri İrdal’in yaşamıyla ve onun etrafa bakan kayıtsız gözleriyle şahit oluyoruz. İrdal’in geçmişiyle ve büyüdüğü çevreyle başlayan ilk bölüm tanzimat dönemine bakış ve eleştiri olarak gösteriliyor eleştirmenler tarafından. Tanpınar’ın Doğu-Batı ikilemini de burada görüyoruz. Avrupa ilim ve bilimde rönesanstan beri kendini geliştirirken bizim simya üzerinden ve din üzerinden bir arpa boyu yol alamadığımızı gösteriyor.
İlk bölümün karakterleri de değinilmek istenilen konuya uygun karakterler. Halit Ayarcı’nın hayatına girmesiyle Hayri İrdal’in de kitabında akışı değişir. Halit Ayarcı daima yenilikçidir, cumhuriyet gibi.. Hayri İrdal’in saate ve zamana olan alakasını muazzam gören Halit Ayarcı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü kurar. Enstitütü gerekli gereksiz büyümeyle büyür ve büyür. Başlarda içinde bulunduğu durumu iyiye yoran Hayri İrdal gelişen olaylara anlam veremez ve Halit Ayarcıyla çatışmaya başlar. Bu çatışma sürekli yenilik isteyen ve temeli ve geçmişi görmezden gelen yenilikçiğe bir eleştiridir. Hayri İrdal yani Tanpınar yeniliği, ilimi ve bilimi destekler fakat geçmişi ve adetleri de unutmak istemez.
Kitabın alt metni anlaşıldığında okuması karışık ve anlaşılması güç olan kitap aslında hiçbir kelimesi boşa harcanmamış, hiçbir karakter boşa yer almamış muazzam bir edebi şölene dönüşüyor.
Tanpınar’ın okunması zor ama en güzel kitabı Saatleri Ayarlama Enstitüsü uzun uzun anlatılacak kadar kıymetli ama anlattıkça toparlanması çok güç bir kitap.