Tolstoy'dan Beklenenin Gerisinde Kalmış Öykülerİlk defa Türkçe'ye çevrilen ve İletişim Yayınları tarafından yayımlanan Sahte Para Kuponu isimli öykü kitabı Tolstoy'un son döneminde, 1900'lerde yazdığı öykülerden oluşuyor. Tolstoy bu öykülerde, kötülüğe karşı iyilik, zararlı alışkanlıkların toplumsal bünyeye zararları gibi konuları işler.
Öyküler kuşkusuz kurmacadır ama toplumsal mesaj kaygısı taşıyan ve didaktik olmaktan kurtulamayan bir biçimde yazılmıştır. Bu didaktiklik meselesi öykülerin okunması sürecinde bir çeşit yapaylığa düşülmesine sebep olmaktadır. Kurmaca yapıtların mesaj amacı taşıması kurmaca eserlerden beklenmeyen bir durumdur. Bu durum ister istemez öyküleri yapaylığa sürüklerken bir tür erdem kitabı okunduğu izlenimine düşülmesine de yol açmaktadır. Bu bağlamda Sahte Para Kuponu, Tolstoy'dan ve öykü türünden beklenmeyen ölçüde amacından sapmış gibi gözükmektedir.
Bilhassa Sahte Para Kuponu isimli öykü, yapılan bir sahtekarlığın yol açtığı kötülüğün âdeta toplumsal bir felakete nasıl dönüştüğünü işlerken zorlama sonuçlara ulaşmaktadır kanımca. Zincirleme cinayetler, Kutsal kitap okunduktan sonra birdenbire durulmalar gibi inandırıcılığı kuşku götürür bir kurmaca ortaya çıkmaktadır.
Tolstoy yaşamı ve düşünceleri itibariyle kötülüğe karşı iyilikle gidildiğinde, ahlâkî yozlaşmaya karşı dinî öğretilerin buyruğuyla mücadele edildiğinde sonuç alınabileceğine inanan, yabancı menşeli öğretiler yerine yerli düşüncelerle toplumsal sorunlara çözüm bulunabileceğine inanan kendince bir düşünürdü. Fakat bu düşünür yönünün kurmaca yazarı yönüne göre oldukça sathi olduğu söylenebilir. Bu minvalde kurmaca yapıtlarında ahlaki öğretilere yer vermesi ve öykülerini bu minval üzere yazması, öykülerinin niteliğinin sorgulanmasına ve kurmaca eserlerden beklenen temel öğelerin ihmal edildiği izleniminin doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda Tolstoy'un Sahte Para Kuponu isimli öykü kitabının beklenen nitelikte olmadığı ve bir tür ahlâkî öğreti kitabı gibi olduğu söylenebilir. En nihayetinde ise bu kitabın okunmasının bir tür hayâl kırıklığına sebep olacağı da söylenebilir.