SONUNDA BİTTİ!!!
İncelemeye böyle bir başlıkla başlamam sizi yanıltmasın lütfen! Bu kitapla alakalı bir başlık değil. Sorun kitapta değil, bende!
Ezoterik, Araştırma - İnceleme kitapları, daha önce pek aşina olduğum kitaplar değildi. Daha çok edebî roman okuyanlardandım. Ancak itiraf etmeliyim ki 1K'yı keşfedip kullanmaya başladıktan sonra gerek burdaki arkadaşların tavsiyeleri, gerek paylaşılan alıntı ve incelemeler tarzımın biraz daha geniş bir çerçeveye dönüşmesine vesile oldu diyebilirim. Kitap okurken kitabı kenarda bırakıp okuduklarım hakkında araştırma yapmak oldukça keyifliydi. Bu sebeple 1K ailesine bir teşekkür borçluyum.
Gelelim kitaba....
'İllüminati' terimiyle ilk defa, malûm hain darbe girişiminden sonraki süreçte tanışmıştım. O zamanlar kulağıma çalınan bu terime merak duymaya ve onunla ilgili ufak çapta bir araştırma yapmaya başlamıştım. Çok kapsamlı olmasa da hakkında en azından fikir sahibi olmuştum. Araştırmadan kitap almayı pek sevmeyen ben, bu kitabı bir kırtasiyenin önünden geçerken, isminin gizemine kapılarak almıştım. Pişman da olmadım. Bu kitabı okuyana kadar bu örgütün asıl amacının ne olduğunu ve arkasında kimlerin olduğunu bilmiyordum.
Kitabın yazarı ile ilgili bir detay da paylaşmak istiyorum. Yazar ile ilgili ne 1K'da ne de internet ortamında, yazdığı kitaplar dışında pek bir bilgiye ulaşamadım. Diğer yazdığı kitapları okumadığım için de, açıkçası yazarın görüşü ya da fikirlerini bilmemek biraz burukluk bıraktı. Neden böyle bir şeye gerek duyduğumu soracak olursanız, kitabın içeriğiyle ilgili biraz bilgi vermek istiyorum. Kitabın geneli yazarın değişik internet sitelerinden, bazı gazetecilerin röportajları ve köşe yazılarından, ya da diğer ülkelerde yazılmış kitapların alıntılarından oluşuyor. Yazarın kendi kalemine çok fazla rastladığımı söyleyemeyeceğim. Kitapta paylaşılan bazı konular hakkında bazı internet sitelerinde araştırma yapmak istediğimde, kitapta geçen paragrafların çoğunda aynı cümlelere rastladım. Kitabın sonunda paylaşılan kaynakça bölümü de sanırım düşüncemi destekler nitelikte.
İçeriğin kendisine gelecek olursak; kitap dünyayı yöneten gizli örgüt İllüminati'yi oluşturan finans sektöründen, bu sektörün kaynağı zengin ailelerden, bu örgütün amacından, geçmişten günümüze yaşanan bir sürü olay, savaş, kriz ve suikastlerin arkasındaki sır perdesinden bahsediyor. Biraz daha açalım; başta Rockefeller, Rotchild ve listenin biraz daha uzadığı diğer zengin ailelerin, daha da geçmişte yaşayan Şamanlar, Tapınak Şövalyeleri, Gül Haç Örgütü vs... gibi dini örgütlerin devamı veya farklı amaçlı benzeri niteliğinde kurdukları Kuru Kafa ve Kemik Cemiyeti adı altındaki örgüt...
Kitaba benim açımdan damgasını vuran konu, birkaç yıl önce David Rockefeller'in 'Son Yüzyılın En Büyük İtirafları' adında, (iddiaya göre) piyasaya bir kitap sürdüğü, hemen toplatıldığı, ancak dünya basınının bir süre bu haberle çalkalandığı üzerine. Sözde yapılan bu itiraflarda, bazı alıntılarımda bir kısmını paylaştığım gibi, Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına, 1. Dünya Savaşı'na, 2. Dünya Savaşı'na, ülkemizin sınırında konuşlanan terör örgütlerine, 11 Eylül'de İkiz Kulelere yapılan saldırıya ve daha bir sürü tarihi olaya, sayısız faili meçhul cinayetlere, suikastlere bu cemiyetin sebep olduğu yazıyor. Merak edenler bu itirafların tamamına internet ortamında erişebilir.
1993 yılının faili meçhul cinayetlerinden, Özal'ın şüpheli ölümüne, Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümünden Uğur Mumcu suikastine kadar bir sürü ayrıntıya rastlamak mümkün kitapta.
İlgimi çeken bir başka konu daha eski tarihlere dayanan dinî tarikatlar. Mesela Şamanizm...
"İlk gizli cemiyetleri oluşturanlar da zaten Şamanlar, din adamları ve ruhban sınıfı olmuştur." (syf: 122-3)
Haklarında okuduğum şeyler arasında, Tanrı ile trans halinde irtibata geçme çabaları bana yakın tarihte okumuş olduğum bir kitapta gördüğüm bir bölümü hatırlattı. Kitabın çoğunu kaynaklardan alıntılayarak oluşturan yazarımızdan aldığım cesaretle bu incelemeye başka kitaplardan ya da kaynaklardan örnekler vermem saygısızlık olarak algılanmaz umarım.
Metastaz kitabında Menzil tarikatına mensup şahısların Tanrı ile trans şeklinde oldukları anların fotoğrafları paylaşılmıştı. Bu da bu tarz dini tarikatların günümüze kadar hâlâ devam ettiğinin bir diğer kanıtı bence.
Başka değinmek istediğim konu İlluminati'nin kullandığı semboller. Daha önce İlluminati'ye bağlı ya da onun finans sağlayıcısı olan sanatçıların gerek kliplerinde, gerek filmlerinde bu sembolleri subliminal mesaj adı altında nasıl yerleştirdiklerini okumuştum. Bu semboller arasında en çok karşıma çıkan piramit ve her şeyi gören tek gözdü. Nitekim kitapta bu vb. daha bir sürü sembole rastlamak mümkün. Değişik alanlarda 'yeni dünya düzeni' adı altında yerleştirilen bu semboller bahsedildiği üzere akabinde oluşacak olan bir olayın habercisi niteliğindedir.
Bunları okuyunca aklıma direkt olarak şu klip geldi ve sizinle paylaşmak istedim. Katılır mısınız, bilmem. youtu.be/0KSOMA3QBU0
Aklıma gelen bir başka ayrıntı oldu. Kitabın 142. sayfasında bu örgütlere mensup kişilerin her yıl temmuz ayının sonunda bir araya gelerek toplantılar yaptığı belirtilmiş. Yine yakın bir tarihte okumuş olduğum 
Ayn Rand 'a ait 
Atlas Silkindi kitabında, okuyan arkadaşlar bilir, John Galt adlı bir bilim insanı, kendi gibi yaratıcı beyinleri ve zenginleri (banka, demiryolu, fabrika, şirketler grubu sahipleri, sanatçı ve yazarlar) senede bir defa, şehirden uzak, kimsenin bilmediği bir vadide bir aylığına toplayıp, kendi aralarında gizli toplantılar yapmalarını sağlıyordu. Ve sürekli doların üstünlüğünden söz ediliyordu kitapta. Aynı zamanda dünyanın ekonomisinin de sefaletin de, yok oluşunun veya devamının da kendilerinin isteği doğrultusunda olduğunu konu alıyordu. John Galt, 'Dünya'nın motorunu durduracağım!" diyordu. Ayn Rand'ın hayatına bakıldığında, zaten, komünizmi savunan Sovyetler Birliği'nden, kapitalizmi savunan ABD' ye göçüp kapitalizmi benimsediği görülür. Ve kitaplarında da genelde komünizmi eleştirip kapitalizmi savunmuştur. Bu örneği elbette kitaba gölge düşürmek ya da kitabı eleştirmek için vermedim. Kitabın geneline bakıldığında felsefi açıdan oldukça güzel ve akıcı bir kitaptı. Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki, az önce veya şimdi verdiğim hiçbir örnek birini suçlamak veya yargılamak amacıyla verilmemiştir. Bunlar sadece benim kitabı okurken kafamın üstünde oluşan baloncukta beliren görüntülere istinaden gözlemlerimdir.
Kitabın diğer kısımlarında mafya babalarından ve bu mafyaların değişik ülkelerdeki istihbarat servisleriyle olan bağlantılarından bahsediliyor. Rockefeller, sözde itirafları arasında şu cümleyi kurmuştur. 'Dünyanın hiçbir ülkesinde mafya ve kaçakçılık faaliyetleri, o devletin haberi ve izni olmadan yapılamaz.' (syf:50)
Demem o ki; bu örgütler gerek sembollerle gerekse gizli imalarla her koldan hayatlarını ve işlevlerini günümüze kadar sürdürmeyi başarmış durumda. Ve her birinin ayrı uzantıları mevcut. Tıpkı sürekli bahsi geçen piramit sembolünü andırıyorlar. Emir komutanın olduğu en iç halkadan, dışa doğru kaç koldan uzanıyorsa artık.
Kafama takılan birkaç soru ile incelememi sonlandırmak istiyorum.
1) Bu örgüt gerçekten varsa (ki var gibi görünüyor), neden kimse müdahele etmiyor ve bile bile buna müsade ediliyor?
2) Rockefeller'e ait olduğu iddia edilen 'Yüzyılın İtirafları' gerçek mi? Gerçekse gizliliğe bu kadar önem veren ve öyle de anılan örgütün yaptıklarını nasıl bu kadar bariz anlatabiliyor? Kendilerini bu şekilde ifşa etme cesaretini gösteriyorlarsa, gizli bir örgüt olduğu ne kadar savunulabilir? Gerçek değilse bununla ilgili herhangi bir savunma yapmış mıdır?
3) Sürekli bahsi geçen 'Yeni Dünya Düzeni' adı altında, İsrail Devleti kurma çabaları doğrultusunda, iddia o ki, her şey onların elinde ise biz bu durumda geleceğe nasıl umutla bakabilir ve daha güzel bir dünyada yaşama hayali kurabiliriz?
4) Bugüne kadar sıkça duyduğumuz 'dış güçler' in (?) bunlar olduğu aşikâr. Ancak gerçekten bahsedildiği kadar her sorun onların icadı mı, yoksa çıkan her sorunda onlara sığınmak bazılarının işine mi yarıyor?
İyi günler ve iyi okumalar dilerim ⚘
·
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.