5 kitaptan oluşan bir başyapıt. Geçmişten günümüze bir yolculuk... 1. KİTAP: Kitap Haydarpaşa garından kalkan trende geçmektedir. Vagonlarda mahkumlar, jandarmalar, üniversite öğrencileri, emekçiler, işçiler, askerler, gaziler bulunmaktadır. Sevgili Nazım hepsinin hayatına dokunur mısralarında. Günlük hayat hikayelerinin yanısıra 1. Dünya Savaşı ve Çanakkale Zaferine dair yaşanılan sefalet ve zorluklardan da yer yer bahsedilir. 2. KİTAP: Trenin yemekli vagonunda geçmektedir. Yine birçok karakter mevcuttur. Vagonda sanatçıların yansıra, iş adamları, zenginler, garson ve aşçı sınıfı bulunmaktadır. Karakterler arasındaki diyaloglarla geçmektedir. Emekçi halk mutlu değildir hayatından. Çünkü ne kadar akıllı ve yetenekli de olsa kendi milletinden itibar görmemektedir. Ülkesinde Aşçılık yapan usta yurt dışından gelen ustanın yaptığı aynı işi yapsa da maddi ve manevi olarak karşılığını görememektedir. Sınıflar arasındaki keskin ayrımları fazlasıyla hissediyorsunuz her satırda diyalogları okurken. Sonra dünyanın, insanlığın hali sorgulanıyor. Bu dünya nereye gidiyor? İnsanlık nereye gidiyor diye? Nerden geldiğini ve nerde olduğunu bilmeyen, artık ülkesinde yaşananları kanıksamış, unutmuş, alışkanlık haline getirmiş halka veryansın da bulunuluyor. Sonrasında Kurtuluş Savaşı,1.-2. İnönü Harbinden, Milli Mücadele ruhundan ve halkın tek vücut olup Kuvayi Milliye ile düşmanla olan direnişinden bahsediliyor bir destan niteliğinde.. Kitabın sonlarında Ankara garına varılmıştır. Mahkumlar aktarma sürecine kadar jandarma hapishanesinde tutulur. Hepsi farklı hapishanelere sevk edilecektir.. 3.KİTAP: Hapishanede geçer. Hapishanedekilerin hayat hikayelerinden bahsedilmektedir. Hapishane avlusunda dükkanlar vardır. Buradaki esnafın kısaca hayat hikayelerinden bahsedilir. Kitap daha çok mahkum Halil üzerinden ilerlemektedir. Onun gözlemleri ile devam eder. Mahkum Halil karısıyla mektuplaşır. Aralarındaki özlem, aşk ve gündeme dair konuşmalar geçer. Halil gözlerinden uzun süredir rahatsızdır. Hastaneye götürülür jandarmayla. Hastaneye gelenlerle iletişim kurar. Kısaca hayat hikayeleri, hastalıkları vs. Kitap hastanenin başhekiminin intiharı ile biter. 4. KİTAP: Devletin Toprak Mahsülleri Ofisi, köylü ve ağa arasındaki olaylardan bahsedilmektedir. Köylünün üzerinden geçinen ''Ağacılık'' sistemi ve köylünün pasif tavrı eleştirilir. Bu öyle bir düzendir ki dürüstçe işini yapan, haksızlığa göz yummayan da ilk rüşvetini alarak çarka dahil edilir. Almanya- Rus savaşının olduğu dönemlerdir. Mahkum Halil radyodan arkadaşlarıyla beraber savaşla ilgili gelişmeleri takip etmektedir. Halil savaşı, kışta-kıyamette yaşanılan kayıpları, yıkımları düşündükçe eli-kolu bağlı oturmanın acısını çekmektedir. Bu savaş esnasında 18 yaşındaki Rus Partizan kız Almanlar tarafından asılır. Halil karakterindeki Nazım ''Zoe'' adlı bu kız için ağıt niteliğinde bir şiir yazar. Der ki: Sen memleketini sevdin öldün. Ben memleketimi sevdim hapisteyim. Her satırda göz yaşı ve dram... 5.KİTAP: Halil'in ( Nazım'ın) karısıyla olan mektuplaşmaları anlatılmaktadır. Kitabın sonlarına doğru Halil Remzi Efendi adlı bir adamla siyasi bir sohbete girer. Sohbet esnasında siyasi görüşünü de net bir şekilde belirtir. Halil'in hapisten çıkan arkadaşı Fuat'ın şahit olduğu insan manzaralarıyla sona erer hikaye.. Herkesin okumasını kesinlikle tavsiye ederim. Nazım Hikmet güçlü kalemiyle hem bizim ülkemize hem de dünyaya ışık tutmuş. Onun perspektifinden de bakmalısınız yaşanılan onca şeye..

Memleketimden İnsan ManzaralarıNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20116,5bin okunma

·

11 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Papatyaa