Gönderi

292 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 6 days
𝓢𝓮𝓷𝓲, 𝓻𝓮𝓼𝓶𝓲𝓷, 𝓶𝓮𝓵𝓸𝓭𝓲𝓵𝓮𝓻𝓲𝓷, 𝓴𝓮𝓵𝓲𝓶𝓮𝓵𝓮𝓻𝓲𝓷 𝓸𝓽𝓮𝓼𝓲𝓷𝓭𝓮 𝓼𝓮𝓿𝓲𝔂𝓸𝓻𝓾𝓶. “Sonsuza Dek”, 2. kitaptan sonra çok bir şey ummadığım ama aynı zamanda da daha iyi olacağını ümit ettiğim bir kitaptı (ummakla ümit etmek çok farklı şeylermiş gibi). Ve ikinci kitaptan çok daha iyi olmakla birlikte sanırım ilk kitaptan da daha iyiydi. En azından işlerin daha farklı boyutlarını biraz daha gördük. Ama yine de çok sevdiğimi söyleyemeyeceğim. Örneğin seri olarak baktığımda bir kere üç kitapta da betimlemeler o kadar azdı ki daha bu kitapta saçının rengini yeni öğrendiğimiz karakter falan vardı. Çoğu şeyi özellikle de karakterleri tip olarak gözünüzde canlandıramıyordunuz. Bence serinin aksiyon, karakter ve diğer birkaç eksiğiyle beraber en büyük sorunlarındandı. İlk üçlemeyi bu şekilde tamamlayınca ilk kitabı bile daha az sevmeye ve hatalarını -arkadaşımla okuyup konuştukça- fark etmeye başladım. Öncelikle bir sürü tutarsızlık ve mantıksızlık vardı seri boyunca, bu kitapta yazar bir iki tanesini toparlamış ama ne kadar yeterli gelmiş tartışılır. Karakterlerini ne kadar sevdim emin değilim. America, aşk olaylarında beni fazlasıyla sinir etse de bazı davranışları gerçekten takdire şayandı ama nasıl yapıyorsa yazar kıza başka şeyler de yaptırıp benim gözümde kızın bu iyiliklerinin üzerini saçmalıkları ile örtmeyi başardı. Neyse zaten çoğu seride kız ana karakterleri sevemiyorum deyip geçsem bu sefer de Maxon ve Aspen'e takılıyorum. Açıkçası ikisi de aşk üçgeni içeren her seride olduğu gibi okuyucuyu kendine aşık etmek için yazılmış ama Aspen bu kitapta yok gibiydi ve onu çok sevebilecekken önceki kitaplardaki yazarın onu saçma bir karaktere dönüştürmesine maruz kalmıştı -o kadar çok saçma dedim ki kusura bakmayın- e bu kitapta da pek geçmeyince onu sevmeme neden olacak pek bir şey olmadı. Maxon içinse her kitabın belki her bölümünde fikrim değişti. Bazen çok sevdim ve takdir ettim bazen ne gerek vardı dedim, bazen o da haklı America gibi bir kız varken karşında ne kadar mantıklı davranabilirsin ki dedim. Bende seri ve bu kitap hakkında durumlar karışık genel olarak. Seriyi sevemedim, bu kitabı ise biraz daha sevdim sanırım. Sonunu sevip sevmediğimden de emin değilim. Yani bazı şeyler gayet iyi gibiydi bir iki konuda yazar beni şaşırttı ama onun dışında o kadar klişe ve basit geldi ki, mantıksız ve aceleye getirilmiş birçok yer de cabasıydı. Aslına bakarsanız kitaba bitirir bitirmez yorum yapmayıp biraz beklesem belki fikirlerim daha çok otururdu ama direkt olarak hislerimi da anlatmak istiyorum. Spoiler olarak yazabileceğim o kadar çok şey var ki... Ama direkt olarak şöyle diyeyim yazar çoğu şeyi sırf asıl amacına hizmet etsin diye oldurmaya çalışmış. Tabii ki bu normal bir şey ama yazarın amacı bunu bize sezdirmeden ve karakterleri komik ve mantıksız durumlara düşürmeden yapmak olmalı. Ve ne kitabın sonunu ne karakterlerin geleceğini ne de olayların gidişatını bu kadar belli etmemeli diye düşünüyorum. İlk kitaptan bu kitaba kadar ana karakterlerin saçmaladığı kısımlar hariç -o şeyleri gerçekten yapacaklarına inanmak istemiyorsunuz- her şey açık ve seçik önümüzdeydi. Bana yazar çok daha iyi kullanılabilecek bir konuyu harcamış gibi geliyor. Ki konunun da çok ahım şahım bir yanı yok ama olsun. Bir iki şey daha söyleyeyim. Öncelikle serinin yan kitaplarını okumayı zaten düşünmüyorum ama ikinci üçlemeyi okuyup okumamakta kararsızım. Yakın bir zamanda okumak istemiyorum, seriyi şu anki tadında bırakmak iyi gibi geliyor. Ama ileride yine ana karaktere kızmak istersem belki o üçlemeye -üçleme mi bilmiyorum ama- başlarım çünkü çoğu kişi seriyi sadece okuduğum kadar olan kısmıyla seviyor anladığım kadarıyla. Gelelim tavsiyeme, eğer distopya türünde hatta genel olarak kitap okumaya yeni başladıysanız tavsiye edebilirim. Daha çok bir aşk kitabı olarak okuyun derim ve büyük beklentilere girmeyin. Aşk üçgeni dışında asla “Açlık Oyunları”na benzemediğini de özellikle belirtmeliyim. Son zamanlarda her distopya kitabını “Açlık Oyunları” sevenler için ideal, “Açlık Oyunları” ile bilmem ne karışımı diye kapaklarına yazıp piyasaya sürüyorlar ki tutsun. Neyse bu kadar gömdükten sonra neden 7 verdiğime gelecek olursak: benim en düşük verdiğim puan bir kitaba sanırım 5'tir şimdiye kadar ve kitap ilk ikisine göre bence daha iyiydi (en düşük ikincisine 6 verdim). Aynı zamanda çok kolay okunuyordu ve bu dönemde sinir olacak karakterler aradığım için bana iyi geldi -kesinlikle doğru zamanda okudum...
Sonsuza Dek
Sonsuza DekKiera Cass · Dex Yayınevi · 2016796 okunma
·
24 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.