Gönderi

431 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Hiç düşündünüz mü? Bundan yüz sene sonra sizce hangi kitaplar hala okunuyor olacak? Bu son yıllarda yazılan kitaplar içerisinde klasik olarak okunacak kitaplar var mı? Canım Ayfer Tunç’un “21. yüzyılın ilk klasiği” olarak nitelendirdiği bir romandan bahsedeceğim bugün. Nereden başlasam, nasıl anlatsam? Öncelikle, Tirza’nın okuyucuya sunduğu gerçeklik olasılığı yüksek olay örgüsü ile çok rahatsız edici bir roman olduğunu söylemeliyim ama hepimizin malumu, gerçekler acıtır. Milenyumun başında, Amsterdam’ın en saygın mahallesinde yaşayan, işlevini kaybetmiş (dysfunctional) bir ailenin hikayesi baba Jörgen’in bakış açısından anlatılıyor. Roman, Jörgen’in kızı Tirza’nın romanı gibi algılansa da aslında üçüncü tekil anlatıcı her şeyi babanın zihninden anlattığı için merkezde Jörgen var. Avrupalı, “beyaz”, üst orta sınıf ve varoluşunun temelinde başarısızlık, terk edilmişlik, yetersizlik duyguları olan altmış yaşlarındaki oldukça “arızalı” bir adam Jörgen... Onun küçük kızına karşı duyduğu hastalık seviyesindeki bağlılığı, zoraki büründüğü “baba” rölü ve marazî duyguları... Kokuşmuş ahlakî değerlere, kopmuş aile bağlarına, hayatın kaybolmuş anlamına, sevgi arayışına ve ebeveynliğe dair anlatılanlar romanın modern insan hayatına atfettiği dertler olarak göze çarpıyor. Çarpıcılığı ve huzursuzluğu ile gerçeklik algınızı yerle bir edecek ama herkesin başına gelebilir diyeceğiniz ölçüde de gerçekçi bir roman çıkarmış ortaya Hollandalı yazar Arnon Grunberg. Tirza, yüz yıl sonra “klasikler” arasındaki yerini alacak mı bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz ama çeşitli eksenlerde sarsıcı ve şaşırtıcı kurgusuyla başarılı bir roman olduğu kesin.
Tirza
TirzaArnon Grunberg · Alef Yayınevi · 2018300 okunma
·
109 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.