Gönderi

Turan Dursun 131-139.sayfalarda, "Muhammed'in doktorluğu" başlığı altında, tıb ve tedavi hakkında Hz. Muhammed'den rivayet edilen bazı sözleri, alaylı bir tarzda eleştirmekte, bunların bilime ters olduğunu söylemektedir. Ona göre Muhammed, her şeyi Allah'ın kaderi görmekte ve değişmeyeceğine inanmaktadır. Bunun için: "Hastalığın bulaşması olmaz." (Buhari, Tıb: 19, 25, 43-46; Müslim, Selam:102-109) ***** Önce bu hadîs, son derece karışık ve sakat bir rivâ'yet zincirine sahiptir. Hadisçilere göre ma'lüldür. Ebühüreyre'nin kendisi. rivâyetinde tereddüdlüdür. Çünkü aynı Ebuhüreyre, Peygamber'in, tam bunun tersi bir söz söylediğini: "Hastacı (devesini) sağlamcının yanına koymasın" dediğini rivâyet etmiştir (Fethu'l-Bârî: 10/244). Müslim, selâm: 104; Ibn_Mâce Tıb: 24, 43) "hastalık bulaşması olmadığı” şeklindeki hadîsi rivâyet eden Ebühüreyre, sonra bu sözü söylemekten vazgeçmiş ve "Hasta deve sahibi, develerini, saglam deve sâhibiınin develerinin yanına götürmesin." hadîsini rivâyet etmeğe başlamıştır. Ebühüreyre'nin amcası oğlu Hâris. ibn Ebî Ziâb kendisine: Ey Ebühüreyre, ben senden, bundan başka bir hadîs de işitiyordum, artık ondan söz etmiyorsun. Derdin ki: Allah'ın Elçisi (s.a.v.): 'Hastalık bulaşması yoktur' dedi. Ebühüreyre, böyle bir şey bildiğini kabul etmemiş; sadece: ”Hasta deve sahibi, (develerini) sağlamcının (sağlam deve sahibinin develerinin) yanına sokmasın' hadisini rivâyet etmiştir. Hâris,Ebühüreyre'nin, ötekini de rivâyet ettiğinde ısrar edince Ebühüreyre kızmış, Habeşçe söylenmiş, ve Hâris'e: -Ne dedim, biliyor musun? demiş. Hâris: -Hayır, demiş. Ebühüreyre: -Vazgeçtim, dedim, demiş." (Müslim, Selâm: 104) Buhârî şârihi Ibn Hacer şöyle diyor: “Bazı hadisçiler, bu (hastalık bulaşması yoktur) rivâyetini reddetmişler (doğru olmadığını söylemişler)dir. Çünkü Ebühüreyre bu rivâyetinden dönmüş, tersini rivâyet etmiştir. Ya tereddütten, ya da tersinin doğruluğunu anladığından. Hastalık bulaşmasından sakınma konusundaki hadisler daha sağlam ve dah çoktur. Daha çok olan o rivâyetleri buna yeğlemek gerekir.' (Fethu'l- Bari: 10/ 160) Kaldı ki bu rivâyetin son kısmı da baş tarafıyla çelişkilidir. Çünkü baş tarafında "Hastalık bulaşması, şum, baykuş, karın kurdu diye bir şey yoktur” denilirken, devamında: "Aslandaıı kaçar gibi gibi cüzamlıdan kaç." denilmektedir. Hastalık bulaşması yoksa cüzzamlıdan niçin kaçma emredilmiştir? Peygamber hem hastalık bulaşmaz diyecek, hem de cüzzamlıdan kaçmayı emredecek. Ve aynı peygamber, karantina usulü belirleyecek: 'Bir yerde vebâ çıktığım duyarsanız, oraya girmeyiniz. Bulundugunuz yerde vebâ çıkmışsa oradan çıkıp gitmeyiniz." (Buhârî, Tıb: 30). Hz. Ömer, Şâm'a gidiyordu. Sarğ denilen yerde kendisini karşılayan ordu kumandanı Ebü Ubeyde ve maiyetindekiler, Şâm'da vebâ bulunduğunu söylediler. Bunun üzerine Şâm' a girip girmeme konusunda ihtilâf belirdi. Arkadaşlarıyle istişare eden Hz. Ömer, Kureyşin tecrübeli, yaşlı adamlarına durumu danıştı. Onlar, vebâ çıkan yere girmemeyi önerdiler. Şâm kumandanı Ebü Ubeyde: Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun? dedi. Ömer:; Bunu senden başkası söylese ne ise ey Ebü Ubeyde, dedi. Evet, Allah'ın bir kaderinden, öteki kaderine kaçıyoruz. Senin develerin olsa, onları bir kıyısı otlak, öteki kurak bir vâdiye indirmiş olsan; şimdi onları otlak kıyıda otlatsan da Allah'ın kaderi, çorak kıyıda otlatsan da Allah'ın kaderi değil mi? O sırada Abdurrahman ibn Avf geldi, kendisi orada yoktu, bir yere gitmişti. Şöyle dedi: "Ben bu konuda bir şey biliyorum. Allah'ın Elçisi(s.a.v.)in (Bir yerde vebâ çıktığını işitirseniz oraya girmeyiniz. Bulundugunuz yerde vebâ çıkarsa ondan kaçmak üzere ondan kaçmak üzere oradan çıkmayınız) dediğini işittim; Ömer Allah'a hamdederek oradan geri döndü.“ (Buhari, Tıb: 30; Fethu'l - Bari) . . . Görülüyor ki Peygamber'in söylediği ileri sürülen hastalığın bulaşmayacağı hakkındaki bu söz, gerçekte onun sözü değildir. İnsanlar, kendi düşüncelerine geçerlilik kazandırmak için, sözlerini peygamber'e dayandırmışlardır. Ayrıca bilinmesi lazımdır ki Hz. Muhammed de bir insandır. Vayh dışındaki söz ve eylemlerinde o da bir insan olarak yanıltabilir. Kuran'ı Kerim, vahyin haricinde, onun da öteki insanlar gibi olduğunu, kendi düşüncesiyle vardığı bazı kararlarında yanıldığını belirtmiştir.
·
42 views
Serhat okurunun profil resmi
Turan Dursun kitabın çeşitli yerlerinde iddiasını desteklemek için Buhari'nin hadislerinin açıklamasını yapan İbn Hacer'in Fethu'l Bari kitabını da kaynak gösteriyor ama böyle iddiasına engel olacak açıklamalar olunca onları görmezden gelip bambaşka birinin düşüncelerini ele alıp eleştiriyor nedense. İbn Hacer'in açıklamasından haberi olmama ihtimali de sıfır. #77220375 Turan Dursun'un görmezden geldikleri adlı ikinci bir kitap çıkarabilirim sjwjjw
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.