Geçtiğimiz yüzyılın en önemli düşünce akımları arasında en etkini varoluşçuluk fikri diyebiliriz. Bu etkiyi günümüzde de dahil olmak üzere hemen her alanda görmekteyiz. Keza edebiyat, bu alanlarda en yoğun etkilerin görüldüğü yerdir. Çünkü edebiyat varoluşçuluk gibi insanın içine dönük yaşamını somutlaştıran, ona heykel hatları gibi şekil veren bir alandır. Dolayısıyla varoluşçuluk felsefi olduğu gibi edebi bir akım olarak da düşünülebilir. Varoluşçu edebiyatın en değerli isimlerinden biri, onu çok etkili bir hale getiren düşünürlerin başında da Albert Camus gelmekte... Camus'un yaşadığı dönem; yıkımların, savaşların en yoğun yaşandığı bir çağ olmasından dolayı insan, iç dünyasında da yaşadığı çağın etkilerini bünyesinde hissetmiş, o varoluşçu evren içinde karakteristik özellikleri dışa bağlı olarak şekillenmiştir. Bu bir travmadır aslında. Camus ve varoluşçu felsefeden etkilenen diğer düşünürler her ne kadar bunalımlı bir karakter olarak düşünülse de aslında tam tersine yaşama mücadelesiyle dolup taşan birer iç dünyaya sahiptirler. Camus da bu isimlerin başında gelmektedir. İşte bu derleme kitap da varoluşçu düşüncenin yaşam mücadelesini ve azmini Camus üzerinden işlemekte. Başkaldırı olgusu üzerinden hayatın anlamsızlığı karşısında yorgun düşen insana, hayali dünyada yaşayarak felsefi anlamda intihar eden insana yeni bir yol sunarak, verilecek mücadelenin ancak yeni insanı yaratmakta işe yarar bir yol olduğunu düşünmektedir. Keza burada fark edileceği üzere Nietzsche'ye geliyor konu. Başkaldırı ile adaletli ve daha yaşanabilir bir toplum inşası için yol açan Camus hayatın yükünü omuzlarına alan insanı yaratmayı amaçlamaktadır. Kitap da bu bağlamda çok doğru derleme yolu izlenerek hazırlanmış. Son zamanlarda çok güzel derleme eserler ortaya çıkıyor. Bu da onlardan biri.

Albert Camus - Başkaldırıyorum, O Halde Varız!Hamza Celaleddin · Destek Yayınları · 2020765 okunma

··

173 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Uğur De Molinari