GÜNÜMÜZ DİNLERİNİN COGRAFİ ATLASI
Din, bir temsiller sistemini (inançlar, mitler, dogmalar, vs.), bir örgütü (kilise-
ler, tarikatlar, mezhepler, vs.) ve ritüelleri biraraya getirir. Başka bir deyişle,
din, aşkın veya kozmik bir düzene ait inançları, yaşam kurallarını ve ibadet bi
çimlerini içinde toplayan örgütlenme olarak tanımlanır. Onlarca tanım içinden
Fransa'da sosyolojinin kurucusu Emile Durkheim'ınki kullanılabilir: " Din, kut-
sal -yani ayrılmış, yasaklanmış olan- şeylere ilişkin inanç ve pratiklerden olu
şan bir dayanışma sistemidir; bu inanç ve pratikler ona bağlanan herkesi ahlaki
bir cemaat şeklinde biraraya getirir."1 İnsanlığın büyük kaygılarına ve soruları
na verilen cevaplar ile dini ifade biçimlerindeki çeşitliliğin ötesinde, "dini söy-
lem, kutsal bir makam (Tanrı, Tanrılar, doğaüstülük ilkesi) tarafından yetkili
kılınmış ortak hafıza ile meşruluk kazanmış (religare: hatırlamak, toplamak,
anımsamak) bir geleneğe gönderme yapar."2
Din olgusu tanımlanabilir, açıklanabilir, yorumlanabilir, ama nicelik olarak be-
lirlemeye pek uygun değildir. Rakamlar, kendi inancını yayma amacına hizmet
eden iktidar oyunlarını, bir azınlığın korunması veya baskıya maruz kalmasını,
hatta para yardımı elde erme hesaplarını temsil eder. Dolayısıyla, rakamlara
ilişkin kaynaklar sorunu çok önemlidir. Dini örgütlerin verdiği sayılar genelde
çok güvenilir değildir. Tahminlerde önemli çarpıtmalar vardır. Bütün ülkeler,
vatandaşlarının dini aidiyetinin sayımını yapmaz ve yaptıklarında da birtakım
yöntemler sonuçları değiştirir. Verileri düzeltmek, birleştirmek, en yeni çalışma-
lardan yararlanmak, toplanan bilgilerin sınırlarını kabul etmek gerekir. Örne
ğin, çok sayıda belgenin karşılaştırılması, incelenen sahanın bilinmesi, Lübnan-
lı şehircilik uzmanlarının incelemeleri, Fransız araştırmacıların düzeltmeleri
Beyrut'ta savaştan önceki ve sonraki mezhep dağılımını göstermeye imkan ver-
di. Ancak, tehlikeli olduğu kadar yersiz de olan bir çalışma ile bölgelere göre Hı
ristiyan ve Müslümanların oranını sayısal olarak tam tamına belirlemek müm-
kün değildi. Çin'de resmi istatistikler etnik azınlıkları titizlikle hesaplıyor ve ba-
zılarının kendilerine has dinleri olduğu biliniyor. Fakat, sayımlar güvenilirlikten
ziyade siyasete önem verdiği için, çok genel bir harit�an başka birşey önermek
gerçekleştirmesi imkansız bir görev halini alıyor.
Dinler Atlası'nın ilk hedefi sadece dinlerin yerlerini göstermek. Coğrafyanın
yöntemleri -biraraya getirme, sayısal değerlendirme ve eleştiri, verilerin grafik-
leri ve haritaları- olayların dağılımını göstermeyi sağlıyor. füıkat, dinsel aidiye-
tin hangi seviyesini haritalarla gösterebiliriz? Bilincin en gizli yerlerinde bulunan
inancı mı? Fırsat buldukça ya da düzenli olarak yapılan çok farklı şekillerdeki
ibadeti mi? İddia edilen bağlılığı mı? Tüm dinler bir dünya algılamasına bağlı ol-
duğuna göre, kültürel aidiyeti mi? Kimi hesaplamalı?