Yazarının kadın hakları savunucusu olduğunu bilmeseydim de bu kitabın kadınların kısıtlandığını ve özgürlükleri için çabaya gerek olduğunu anlattığı için yazarının da kadın hakları savunucusu olduğunu tahmin ederdim. Çünkü başlı başına "kendine ait bir oda"nızın olması bana göre özgürlüğün ilk adımı. Virginia, kendi döneminin ve kendinden önceki dönemin kadına bakış açısını ve tarihteki sanatçıların eserlerindeki "kadın anlayışını" ve eğer o sanatçılar kadın olsaydı eserlerine nasıl bakılırdı konusunu gayet açık anlatmış. Bazı gerçekler dönemin erkeklerinin canını sıksa da, görmek istemeseler ve kabul etmeseler de kitap günümüze ulaşmayı ve ne yazık ki geçerliliğini hala korumayı başarmış. Aslında insan, büyüdükçe kendine ait bir alanı olmasının gerekliliğini daha iyi anlamaya başlıyor. İnsanın rahatça gülebileceği, ağlayabileceği, yazacağı, okuyacağı ve tek başınayken daha verimli çalışabileceği bir alana ihtiyacı var. Ama bu alan zamanla bizim olaylardan ve kişilerden kaçmak için kullandığımız bir sığınak haline dönüşürse o alandaki eski huzurumuza kavuşmamızda o derece zorlaşır. O alandan çıktığımızda karşılaştığımız kişiler, onların bize davranışı ve bizim onlara davranışımız tekrar odamıza (alanımıza, sığınamıza, yeraltımıza) dönüş sebebimizi değiştirebilir. Ve artık orası sığınak olmaktan çıkıp dinlenebileceğimiz bir limana dönüşebilir. Her ne kadar imkanlar herkesin kendine ait bir odası olmasını zorlaştırsa da kendimizi rahat hissedip bir şeyler üretebileceğimiz alanı kendimiz de oluşturabiliriz. Kendinize ait odanızda, alanınızda güzel duygular hissedip verimli zamanlar geçirmeniz dileğiyle..

Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İlgi Kültür Sanat Yayıncılık · 201738,2bin okunma

·

1 artı 1'leme

·

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Esra