Salgın hastalık karşısında insanların sergiledikleri davranışları, endişeleri, karantina günlerinde yaşadıkları buhranı çok güzel anlatmış.
Kimi zaman hastalıklı bir düşünce, kimi zaman karamsarlık, kimi zaman da hastalıklı bir beden olarak bahsetmiş vebadan .
Değişen tek şeyin zaman olduğunu ,salgın hastalıklarda insanların geçmişten günümüze aynı tepkileri verdiğini gördüm.
Salgından sonra insanların ruh halini de şu cümlelerle çok güzel özetlemiş;
‘İnsanların öldürülmesinin sineklerin öldürülmesi kadar gündelik sayıldığı şu anlamsız dünyayı tanıdığımızı sakin sakin yadsıyorlardı; şu sınırları iyi çizilmiş vahşiliği, şu hesaplanmış çılgınlığı, şimdinin dışında ne varsa her şeye karşı korkunç bir özgürlük duygusunu da beraberinde getiren şu tutsaklığı, şu ölüm korkusunu, öldürmediği herkesi şaşkına çeviren şu ölüm korkusunu, son olarak da bir bölümü her gün fırının ağzına yığılmış, yağlı kokular çıkararak havaya karışan, öteki bölümü de güçsüzlük ve korkunun zincirlerine vurulmuş sırasını bekleyen şu şaşkına dönmüş insanlardan olduğumuzu inkar ediyorlardı. ‘