Mevsim Yenice'yle tanışmam, Can Yayınları’ndan 2019 yılında çıkan, yazarın ikinci kitabı olan "Bilinmeyen Sular"la oldu. Normalde yazarlarla tanışmanın ilk kitaplarıyla olması gerektiğini düşünsem de Yenice'nin Bilinmeyen Sular’ına son zamanlarda sık denk geldiğim için alıp okumaya başladım ve kitap bittiğinde, ilk kitabı olan "Tekme Tokatlı Şehir Rehberi"ni de okuyacağımı kendime garantilemiş oldum. Bilinmeyen Sular, ağırlıklı olarak olay örgüsünden ziyade, karakterlerin iç dünyasını ele alan 10 adet öyküden oluşuyor. Öyküler, karakterlerin hayat akışında rastgele bir zaman diliminde başlayarak okuyucuya tadımlık bir durum enstantanesi veren bir tutumla ilerliyor. Her öykünün ötesinde ya da berisinde anlatılacak daha çok detayın olduğu sezilse de, yazarın bilinçli olarak okuyucuyu o zaman dilimine tanık ettiği de fark ediliyor. Bu tavırla, incelikli duyguların drama düşmeden anlatılmasının temeli sağlamlaştırılıyor. Özellikle, art arda okunan “Yamaç” ve “Pes” isimli öykülerinde, ortak psikolojik alt başlıklı iki ayrı hikaye mevcut ve yazar, o psikolojiyi öyle zora koşmadan veriyor ki, aslında öncesi ve sonrasına merak uyandırsa da yaptığı aynalamayla karakterlerin tüm halet-i ruhiyesine okuru ortak edebiliyor. Kitaptan puan düşmemin sebebi ise; son zamanlarda okuduğum yeni öykülerde sık rastladığım anlatım türüne Yenice’de de karşılaşmış olmam. Bazı yazarlar vardır, yazılarını okuduğunuzda, kimin yazdığını bilmeseniz bile o yazarın elinden çıktığını anlarsınız. Yenice’nin böyle bir ayrımı henüz oluşturamadığını düşünüyorum, lakin ilk kitabını okuduğumda bu görüşümün de değişebileceği ihtimaline açığım.

Bilinmeyen SularMevsim Yenice · Can Yayınları · 2019738 okunma

·

16 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Irmak