İnsan, bağışlayıp bağışlamadığını nasıl bilir? Olay karşısında öfke duymak yerine kederlenmek, o kişiye kızmak yerine onun için üzülmek eğiliminde olursunuz. Tüm bunlara ilişkin herhangi bir şey anımsamama eğiliminde olursunuz. İşin başında bu kırgınlığa yol açan ıstırabı anlarsınız. Ortamın dışında kalmayı yeğlersiniz. Bir şey beklemezsiniz.
Bir şey istemezsiniz. Bileğinize dolanıp sizi oradan oraya sürükleyen bir kement yoktur. Gitmekte özgürsünüzdür. “Bundan böyle hep mutlu yaşadılar” ile sonlanmasa da, bu günden itibaren sizi illa ki bekleyen taptaze bir “bir varmış bir yokmuş” duygusuna kapılırsınız.