Bu arkadaşlık (kendime genelde bu lüksü çok görürüm) kesilmedi. Deri şapkalı adam kitaplar için odama grldu. Görünüşe göre beninle, kitapların sahibiyle hiçbir işi yoktu. Bir kere bile kim olduğumu ya da ne yaptığımı sormadı. Ama kitaplarımı yalayıp yuttu. Başta ona daha basit şeyler verdim. Anlamaz, diye düşündüm. Hayır. Anlıyordu. Kendine göre bir yolu vardı, ama anlıyordu. Sonra ona daha zor kitaplar verdim. İkinci verdiklerimi iade ederken,kitapları ikiye ayırdı.
'Bunlar teğet, şunlar içimden geçti.'