Gönderi

Kuran’da YER KABUĞU ALTINDAKİ AKIŞKAN KATMAN betimlemesi
Carl Sagan “olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlar gerektirir” demişti. Evet, buna bizde katılıyoruz. Olağanüstü kanıtların dini literatürdeki ismi ise mucizelerdir. Bu yüzden Allah mucizeler göstermiş ve insanların en değerli hazinesi olan Allah’a iman ve kulluk ile onları karanlıklardan kurtarmıştır. Kamer-2 suresinde müşriklerin çeşitli mucizeleri (somut delilleri) görünce yüz çevirip sihir olarak adlandırdıklarını bildirmiştir. Sihir olarak adlandırdıklarına göre somut deliller görmüş olmalılar. Fakat biz ahir zaman çılgınları için mucizeler, Kuran’ın her yanına serpiştirilmiş ve o zaman akla gelmesi bile mümkün olmayan bilimsel gerçeklerin çok ustaca ifade edilmesiyle mümkün olabilir. Daha önce sitemizde 220 numaralı yazıda bilim insanlarının 2014 yılında uzayın aslında sıfır yoğunlukta sıvı bir madde olduğunu ve evrenin bu görünmez sıvı içinde yüzdüğünü açıklarını anlatmıştım. Kuran’da ise güneşin ve ayın yüzdüğünü söylenirken büyük bir mucize gösterildiği açığa çıkıyordu. Bu ifade Kuran’ın uzay hakkındaki mucizelerinin en enfeslerinden sadece biridir. Dün ise Tur suresi 9. ayeti okurken gelecekte göklerin çalkalanacağını ayetini gördüm. Tur 9: “O gün gök bir çalkanışla çalkanır.” Çalkalanmak ifadesi ilginç. Sıvı maddeler için kullanılıyor. Dünya’dan uzaya bakıldığında hiçbir sıvılık emaresi göstermezken Kuran neden kıyamete yakın evrenin çalkalanacağını söylemiştir ve neden bu durum sıvı evren gerçekliğine tam uymaktadır? Bunun cevabını sizlerin keskin sezgilerine bırakıyorum. Yer kabuğu akışkan sıcak bir katman üzerinde yüzer Litosfer olarak isimlendirdiğimiz yer kabuğu sıvı bir magma denizi üzerinde yüzmektedir. Bu sıvı magmaya ise manto veya pirosfer denir. Üzerinde yürüdüğümüz yer kabuğu (Litosfer) o kadar incedir ki bir örnekle anlatalım. Örneğin Dünya’yı bir elma boyutuna indirirseniz yerkabuğu ancak elmanın kabuğu kadar kalırdı, gerisi ise manto ve çekirdekten oluşur. Yer altında aktif olarak döngüsel bir akışkan manto tabakası olup, bu döngüsel özelliği sayesinde kendini soğutma imkanı bulur. Yine bu döngüsel ve akışkan özelliği kıtaların sürüklenmesinden ve çarpışmasından ve ayrıca kırılan fay hatlarından da sorumludur. Detaylı yazıya 170 nolu yazımdan bakabilirsiniz. Acaba bu kelimeyi eski müfessirler de çalkalanmak olarak mı tefsir etmişler diye tefsirlere bir baktım ve gördüm ki evet eski müfessirlerin hepsi de bu kelimeye çalkalanmak demişler ve göklerin kıyamete yakın çalkalanacağını söylemişler. Mesela; Elmalılı tefsiri: “O gün gök, bir çalkanış çalkalanır. Sema bir çalkanış çalkalanacaktır. Bu cümle, kıyametin dehşetini tasvir etmektedir.” Razi tefsiri: “”Semânın mevr”i ne demektir? Deriz ki: Semânın (göğün) yerinden, dalgalanarak, çalkalanarak çıkması demektir.” Kurtubinin tefsirinde yazdığına göre ise bu kelime dalgalar halinde çalkalanmak demektir. Sonra bu kelime Kuran’da başka hangi ayette geçiyor diye baktım ve tek bir ayette daha geçiyor olduğunu gördüm. Bu ayette ise insanların yere batırılacağı gün yüzen yer kabuğunun çalkalanacağı ifade ediliyor. Mülk 16: “Gökte olanın sizi yere geçirmeyeceğinden emin misiniz? Bir bakmışsınız ki, o (yeryüzü) sallanıp çalkalanmaktadır.” Demek ki, yer kabuğunun bazı kısımlarında çöküşler olacak ve bazı kısımları ise coşmuş bir denizdeki yüzen bir gemi gibi dalgalanıp çalkalanacağıdır. İyi ama Kuran yerin bir sıvı üstünde yüzdüğünü ve tektonik plakaların kopup serbest kalmaları durumunda çalkalanarak yüzeceğini ve bazısının batacağını nereden bildi? Kuran’da yüzen yer kabuğu gerçeği neden var? Bunlar ancak bugünün bilgi seviyesi ile bilinebilecek gerçeklerdir. 2012 adlı filmi hatırladınız değil mi? Dünya’nın bu yer kabuğu çöküşünü 2012 yılında yaşayacağı kısmı hariç film bilimsel bir zemine oturtulmuştu. Güneş patlaması ile çok sayıda gelen nötrino yağmuru Dünyanın çekirdeğini ısıtıyor ve magmanın kaynamasına yol açıyordu. Böylece yer plakaları kırılıyor, magmaya batıyor, bazı kısımlar çalkalanarak magmanın üstünde yüzüyor ve magma yeryüzüne fışkırıyordu. Maya takvimine uyarlanarak 2012 yılında yaşanabilirmiş gibi gösterilen bu senaryo şükür olmadı ama bu senaryonun bilimsel bir altyapısı var. Kuran’ın anlattığı geleceği ve Kuran’da yüzen yer kabuğu gerçeğini gözünüzde somutlaştırabilmeniz için bu filmi örnek verdim. Dünya Çekirdeğinin Isınması Fakat filmdeki gibi güneşten gelen nötrino yağmurlarıyla değil, bizzat Dünya çekirdeğinde bulunan radyoaktif maddelerin saldığı jeo-nötrinolar ile Dünya çekirdeğinin giderek ısınması [1] ve bir gün bir düdüklü tencereye dönmesi mümkün. Bilim insanları çekirdekte bulunan Uranyum, Toryum ve potasyumun radyoaktif nötrino salmasından dolayı çekirdeğin ısısını sürekli artırdığını söylüyorlar.[2, 3] Fakat 2018 yılında bilim insanları çekirdeğin ısınması için daha yakın bir tehlikenin ise çok derinlerde oluşan sıcak gazlar olduğunu açıkladı.[4] 2013 yılında yapılan bir araştırma ise katı çekirdeğin dış sınırının 6000 derece olduğunu ve bunun beklenenden 1000 derece daha fazla olduğunu göstermişti.[5] 2015 yılında ise nötrinoların yaptığı sıcaklık artışının beklenenden fazla olduğu bildirildi.[6] Araştırmalar kabuk hareketlerini sağlayan ana itici gücün yer altındaki sıcaklık olduğunu ve bu sıcaklığın çok artmasının ise yer küresini kaynayan bir hale döndürebileceğini gösteriyor.[7] Dağların Yürümesi Tur 9 ayetinde, önce gökte bir çalkalanma olacağı bildiriliyor ve peşine gelen ayette ise “Dağlar yürüdükçe yürür” diyor. Yani yer kabuğu parçalanınca kıtaların ve dağların yüzme hızı artacak demektir. Başka bir ayette “siz dağları görürsünüz durur sanırsınız hâlbuki onlar bulutlar gibi sürüklenmektedir” diyordu. Tur 10’a göre ise gökteki bir çalkalanmanın ardı sıra yer kabuklarının hareketlerinin raydan çıkacağı anlaşılıyor. Bu çekirdek ısınmasına yol açacak nötrino yağmuru eğer şiddetli bir güneş patlamasından gelirse bu durumda gökteki çalkalanma da tüm evreni ilgilendiren bir çalkalanma değil güneş sistemimizin bir çalkalanışı olduğu sonucu ortaya çıkar. Çünkü 220 nolu yazımızda tüm atomaltı parçacıkların ve fotonların bu uzay sıvısında yüzen bir karakter sergilediklerini anlatmıştık. Böyle bir güneş patlaması demek güneş sistemini barındıran sıvının çalkalanması ve fotonların ve nötrinoların bu çalkanan sıvıda Dünya’ya zarar vermesi ve yer kabuğunu parçalayacak bir ısınmayı başlatması demektir.[8] Güneş patlamaları kendi etrafındaki bu uzay sıvısının çalkalanmasına yol açsa da yoğunluğu sıfır olduğundan bu etkisi gezegenleri dağıtacak kadar değildir, sadece güneş sistemindeki serbest atomaltı parçacıkların dalgalanıp çalkalanmasına yol açar. Nötrino Yağmurlarının Sonuçları Tabi nötrinolar sadece güneşimizden gelmez, 1996 yılında Chicago üniversitesinden Juan Collar nötrinoların süpernova patlamalarından da Dünya’ya gelebileceği ve bunun daha önce Dünya’da yaşanan kitlesel yok oluşların sebebi olabileceğini açıklamıştı.[9] Böyle bir durumda bütün yeryüzü plakalarının batacağı veya tüm insanların yok olacağı anlaşılmasın. Bu ayette böyle bir şey anlatılmıyor. Şimdi Tur suresinin altıncı ayetinden bakarak tekrar bakalım: Tur 6-10: “Kaynatılmış denize, (andolsun ki). Rabbinin azabı gerçekleşecektir. Onu engelleyen hiçbir şey olmayacaktır. O gün gök bir çalkalanış çalkalanır. Dağlar da bir yürüyüş yürür.” Yani denizlerin kaynayacağı bir günden bahsediyor ki o gün önce gökte bir çalkalanma meydana gelecek ve dağlar yani kıtalar serbest kalacağı bir olay olacak. Bu olayı ise Mülk 16’dan anlayabiliyoruz. Yer batacak ve batmayan kısımlar bir çalkalanış içine girecek. Kuran bütün bunları vaad edilmiş bir azap olarak anlatıyor. Yani zamanın sonunda Allah’a isyan ve savaş bayrağı açan insanlık böyle bir tokadı yiyecek ki bu tokat emsalsiz bir azap olacak. Korona günlerini aratacak. Fakat bu ayetlerin kıyametten veya insanlığın sonundan haber vermesi kesin değil. Yani insanlık bu tokadı yiyip geride kalan insanlar zor bir hayata sürüklenebilir. Özetle; Şunu anlıyoruz ki Kuran öncelikle göğün çalkalanması ifadesiyle uzayın sıvı dokusunu bir ayetle daha bildirdi. Yerin batması ve çalkalanması ifadesi ile de yerin akışkan bir sıvı üstünde yüzdüğünü, yüzen yer kabuğu olgusunun varlığını, YER KABUĞU ALTINDAKİ AKIŞKAN KATMAN gerçeğini ve batma olduğu gün dalgalanıp çalkalanma da olacağını açıklamıştı. Bilim de bize yer kabuğu altındaki sıcak katman gerçeğini haber verir. Kuran’ın bu felaket senaryosu ise bugün bilim tarafından aynıyla tarif edilmiştir. Bütün bunlar aklı ve kalbi olan insanlar için Carl Sagan’ın bulmayı umabileceği yeterlilikte olağan dışı kanıtlardır. Ne mutlu, Allah’ın verdiği aklı kullanabilenlere. Yazıyı sitemden de okuyabilirsiniz: bilimveyaratilisagaci.com/2020/06/245-kur... Referanslar phys.org/news/2017-11-ea.... en.wikipedia.org/wiki/Radiogenic.... en.wikipedia.org/wiki/Geoneutrino. Bezrukov, L. B., Kurlovich, A. S., Lubsandorzhiev, B. K., Mezhokh, A. K., Morgalyuk, V. P., Sinev, V. V., & Zavarzina, V. P. (2018). Geo-Neutrinos and the Earth’s Internal Heat Flux. Physics of Particles and Nuclei, 49(4), 674-677. link.springer.com/article/10.1134.... livescience.com/29054-earth-cor.... physicsworld.com/a/physicists-is.... Rowley, D. B., Forte, A. M., Rowan, C. J., Glišović, P., Moucha, R., Grand, S. P., & Simmons, N. A. (2016). Kinematics and dynamics of the East Pacific Rise linked to a stable, deep-mantle upwelling. Science advances, 2(12), e1601107. advances.sciencemag.org/content/2/12/e1.... vixra.org/pdf/1704.0375v3.... blogs.scientificamerican.com/observations/in....
··
172 görüntüleme
Esra Kaya okurunun profil resmi
👏 her zaman merak ettiğim konular arasındaydı bu yazdıklarınız;)
lazcuk okurunun profil resmi
👏👏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.