Benedictus Spinoza(1632-1677) Ulus Bakerin anlata anlata bitiremediği Amsterdam Yahudi cematinden ailenin çocuğuydu. Dinbilgidi eğitimi ile yetişmesine rağmen erken yaşlarda cemat zihniyetine eleştiriler geliştirdi ve 24 yaşında kendini cematten attırdı. Spinoza'nın basılan ilk kitabı "Descartes Felsefesinin Ilkeleri ve Metafizik Düşünceler" dir. Bu bilgiden yola çıkarak Spinoza okumaları yapmadan önce Descartes felsefesini anlamaya yönelik okuma ve incelemeler yapmayı faydali ve gerekli görüyorum. Benim size bahsedeceğim Etika, Spinoza'nin ölümünden sonra yayimlanmıştir. Okumak isteyenlere özellikle Hilmi Ziya Ülken çevirisini öneririm. Etika, beş bölümden oluşan teori, önerme ve açıklama, kanıtları ile ilerleyen bir kitaptır. Kitabın ele aldığı başlıklar:
1.Tanrı hakkında
2. Ruhun tabiatı ve kökü üzerine
3. Duygulanışların kökü ve tabiatı üzerine
4. Insanin köleliği veya duygulanışlarının kuvvetleri üzetine
5. Zihin gücü veya insanın hürlüğü üzerine
Birinci bölümde cevher ve sıfat(yüklem) tanımları ve zorunlulukları üzerine düşünceler yer alır. Cevher ise Tanrı tanımı ile birleştirilir. Tanımlamalar ardından Tanrının sonsuz varoluşu ve zorunluluğu üzetine önermeler, scolieler dizilir. Tanri sorgulamasında Descartesin Meditasyonlar kitabını okumuş olmaniz zihninizi rahatlatabilir ya da zorlayabilir...bilemedim. Mevzu derin.
Ikinci bölümde ise insan ruhuna dair tanimlama ve önermeler yer alıyor. Açıkçası bu kısım bende ezber bozan uyanışlara sebep oldu. Insan ruhu gerçekten tanrisal bir ruh degil de tanrisal bilgi olabilir mi? Bu kısımda da yine Descartes okumaları yapmış olmanız iyi olacaktır. Aynı zamanda Spinoza'nın "zihin reformu" nu okuma istegine gebe kalacaksınız.
Üçüncü bölum ise Affectus kelimesi ile tanımlanan duygulanışlarla işlenmiş. Bütün duygulanışların sevinç, keder ve arzunun varyasyonlari olduğuna dair kanıtlamalar yapılır. Ulus Baker, Arzu ve Sanat kitabında bu konunun ayrintisina yer vermiştir.
Dördüncü bölümde yetkin ve eksik(yetkinsiz) , iyi ve kötü kavramlarına odaklanılmıştır. Insanın kendiliğinin ve kendisini bilmenin altı çizilir. Kendin bilmeyi Tanriyi bilmek ve kendini sevmeyi tanrisal sevgi olarak tanimlar."Ilim, ilim bilmektir. Ilim, kendin bilmektir...." aynen boyle iste. Ulus Baker yine bu konuya da kitabında yer vererek "insan, bildiğini sever" sözüyle belagatli bir özet yapmış oldu.
Son bölümde ise ruh ve akıl mekanizmalarının çalışması üzerine teori ve kanıtlamalar bulunur.
Genel anlamda felsefi bir alt yapı isteyen bir kitaptır: Etika. Kitabin son kısmında bölümlerin genel başliklari toparlanıyor ve size klavuzluk edebilecek tüyolar içeriyor. Okuyalım, akledelim ve kendimizi tanıyalim. Aristo özgürlüğü kendilik bilincine varmak olarak tanımlamıyor mu? E o zaman kır zincirlerini. "Sapere aude" ✌