Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Zen Nedir? Zen kavramını anlamak neden zordur? Zen hakkında konuşmaya başlayan insanların çoğunun yaptığı en temel hata, zen ile ilgili kesin bir tanımlama yapmaya girişmektir. Hatta zen fikrini; bir meditasyon uygulaması, hobi, alışkanlık, inanç sistemi, felsefe, ilahi bir rota, yol gösterici bir ilke olarak tanımlayama çalışmak da doğru değildir. Zen konseptinin batı dünyasında tanınmaya başlamasıyla hakkında sayısız makale kaleme alınmış, birçok fikir zen ile bir araya getirilerek yeniden yorumlanmıştır. Ancak bütün bu çabalarda önemli bir nokta atlanmıştır. Özünde zen, tüm dünyada milyarlarca insan üzerinde etkisi olan, geleneksel bilgeliğin uzun süredir devam eden bir formudur. “Zen” in aslında ne anlama geldiğini anlayabilmek için bu esrarengiz düşüncenin tarihine bakmalıyız. Zen Tarihi Yaklaşık 1500 yıl önce, 6. yüzyılda, Çin’de Budizm’in Ch’an okulu kurulmuş ve öğretisi 600 yıl boyunca gelişerek kültürün içine kök salmıştır. 12. yüzyıla gelindiğinde zen öğretisi, Japonya’da tanınmış çok hızlı bir şekilde benimsenmiştir. Aslında Ch’an okulu kurulmadan önce Budist meditasyonu, Tao inancından etkilenmiş olsa da zen fikrinin resmi olarak 6. yüzyılda ortaya çıktığı kabul edilir. Günümüzden yaklaşık 1.300 yıl önce Vietnam’a (Thien olarak bilirinir) ulaşmış, ondan da önce Kore’de (Seon olarak bilinir.) görülmüştür. Bu iki ülke kendi zen tanımlamalarını ve uygulama yöntemlerini geliştirmiş olsa da her ikisi de temelde Ch’an okulunun Zen Budizmine bağlıdır. Zen fikri, batı dünyasına yani Avrupa’ya ve Kuzey Amerika’ya ancak 19. yüzyılda ulaşmıştır. Batıda insanların çoğu bu konsepti sadece bir yüzyıl önce fark etmiş olsa da aslında zen anlayışı geniş bir coğrafyada bin yıllık tarihi olan bir geçmişe sahiptir. Bu nedenle zen, batı dünyasında daha çok antik çağlara ait bir anlayış olarak görülür. Bugün Batı dünyasının bazı bölgelerinde zen, son derece popülerdir ve Avrup’da ve Amerika’da geleneksel ve ciddi birçok çalışma merkezi vardır. Peki Zen nedir? Büyük ölçüde sezgiye ve kişisel yoruma dayandığı için zen kavramını ve bilgeliğini sözlerle anlatmak zordur. Zen kelimesi, Çince Ch’an kelimesinden türetilmiştir. Ch’an ise Hint Sanskritçesinde meditasyon anlamına gelen “dhayana” kelimesinden gelmektedir. Zen yazılı bir metinden ve dini bir kayıttan bağımsız olarak, kişinin kendisi dışındaki tanımlanamayan yüksek varoluşa odaklanarak, kendi aklı ile kurduğu kişisel ilişkiye dayanır. “Zen olmak” esasen kendi düşüncelerimizle barışık olmak ve evrendeki konumumuzu farkında olmak anlamına gelir. Daha önce de söz edilmiş olduğu gibi zen’in kesin bir tanımını yapmaya çalışmak, nafile bir çabadır. Çünkü zen hem her şeyin hem de hiçbir şeyin kabul edilmesidir. Zen dünyadaki her şeyi kapsadığı gibi her elementin her anının varoluşu tarafından kuşatılmıştır. Bilgeliği kucaklamak isteyen herkese açıktır. Eğer insan fiziksel somut dünyanın yanıltıcı bağlarından sıyrılmayı başarırsa hayatın gizli dokusuna temas edebilir ve böylece varlığından tamamen memnun bir hale gelebilir. Zen’de aydınlanmak için yapılması gereken şartlar ve ritüeller yoktur. Dini metinlere, detaylı ritüellere adanan uzun zamanlar yerine zen budistleri ya da zen uygulayıcıları dünyayı gerçekte olduğu gibi görebilmek için geleneksel düşüncelerin ve davranışların sınırlarını aşmaya odaklanırlar. Zen’i, Budizm ile ilişkilendirmeden anlamak mümkün değildir. Zen’de Buda bir tanrı olarak görülmez ama zen meditasyonlarının aydınlanmaya götüreceğine inanılır. Aydınlanma yani gerçeğin peçesinin sıyrıldığı an Satori adı ile anılır. Zen’e göre; aslında tüm insanlar zaten aydınlanmıştır fakat cahilliğin bulutları bunu farkında olmalarını önlemektedir. Satori gerçekleştiğinde bulutlar dağılır. Zen meditasyonu nasıl uygulanır? Takip edilen Zen Budizm yoluna göre, zen meditasyon pratikleri farklılaşmıştır. En popülerlerinden biri zazen adı verilen pratiktir. “Zazen”, “sadece oturmak” anlamına gelir. (Kinhin ise yürüyüş meditasyonu anlamına gelir.) Zihnin gözleminin yapılması amacıyla işe önce nefesin gözlemi ile işe başlanır. İdeal senaryo, düşüncelerin kendi doğal akışı içinde akmasına izin verip, bunu izlemektir. Yani zen meditasyonu gözlemin neden olacağı müdahaleden kaçınma şansının yakalanmaya çalışıldığı bir uygulamadır. Aydınlanmanın ancak ve ancak aklın doğal şekli ile gözlenebilmesi ile sağlanacağına inanılır. Bazı uygulama biçimleri ise yoğun grup seansları ile gerçekleştirilir. Genellikle bir hafta boyunca sessiz ve disiplinli bir şekilde odaklanarak yapılır. Disiplinli odaklanma, kısa uyku periodları dışında kesintiye uğramaz. Bir diğer uygulama biçimi ise zen ustalarının ve öğrencilerinin koan adı verilen hikayelerinin aktarılması ve bu hikayenin anlamına odaklanarak meditasyon yapılmasıdır. Son olarak zen ilahilerinden söz etmek gerekir. Kalp Sutrası (dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.) ve Lotus Sutrası adı verilen bir tür ilahi olan bu şarkılarda bir mantra ya da mesaj aktarılır ve ardından sessizlik meditasyonuna geçilir. Zen kavramını anlamak neden zordur? Zen kavramının anlaşılma zorluğunu, üç temel nedene bağlayabiliriz: Çok çeşitli uygulama yöntemleri olması. Batı’da yaygınlaşınca popüler kültürün ögeleri yüzünden değişmesiyle antik bilgeliğin temel prensiplerinden uzaklaşması. Kavramın belirsiz ve kişiye özgü anlam kazanan doğası. Bununla birlikte; zen öğretisini hayatına dahil etmeye karar veren herkesin en nihayetinde varmak istediği tek bir amaç vardır: Aydınlanma ve daha bilinçli bir varoluş!
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.