Gönderi

432 syf.
9/10 puan verdi
"Oğlu olarak yetiştim Varlıklı insanların. Ailem Boynuma bir yaka takıp yetiştirdi beni Hizmet edilecek biri olarak ve öğretti bana Buyurma sanatını. Ama Büyüyüp çevreme baktığımda Sevmedim sınıfımın insanlarını Buyurmayı ve hizmet edilmeyi Ve terkedip sınıfımı katıldım Yoksul insanların arasına" Brecht'i tanımayanlar için bir tanıtım şiiri olabilir yukarıdaki alıntı. Burjuva dünyasında geçen ilk yıllarından sonra halkın ekmeğinin peşinde koşmayacaksak nedir bu yaşamın anlamı diyerek gönüllü olarak işçi sınıfının davasında saf tutan bir insandır Brecht. Brecht'in Toplu Oyunlar külliyatı çok az okunuyor. İnsanlarımız zaten tiyatronun okunabilir bir tür olduğuna kanaat getirmiş değil. Sahnelendiği vakitlerde de bilet fiyatları alt sınıfları aşacak boyutlarda olduğu için oradan da mahrum kalıyorlar. Artık opera izleme olanağını saymıyorum bile. Brecht'in davası alt sınıfların zincirlerinden kurtulması içindi. Ama bu davayı savunanlara en çok yabancı olanlar bu davanın mağdurlarıdır. Bir işçi tepesindeki yumruğun ağırlığından dolayı düşünsel anlamda hareket etme konusunda üşengeç davranmaktadır. Bu durumda uyanış nasıl sağlanacak? İlk oyun olan Üç Kuruşluk Opera eserinde şöyle bir alıntı geçer: "Şu dünyada öğütlerden geçilmez: " Aman günah, ayıp, kötü, yanlış!" Karnın açsa kuru öğüt çekilmez Önce doyur da ardından konuş. Nedense hep size göbek, bize ahlak . Unutma , kulak ver de dinle bak, İster böyle düşün, İster başka türlü: Önce ekmek gelir, ardından ahlâk! Dünya nimetleri bir koca ekmek, Yoksullara da birer lokma gerek.' "Nedense size göbek bize ahlak" Üç Kuruşluk Opera için bir epik tiyatro denemesidir der Brecht. Öyledir de. Burjuva sınıfını alttan alta eleştirdiği her perdenin içinde birden çok tek ve korolu müzikli bölümün yer aldığı şahane bir metindir. Üç Kuruşluk Opera John Gay'in 1728 yılında yazdığı Beggar's Opera adlı oyundan bir uyarlamadır. John Gay'in bu oyunu İngiltere'de süregelen politik entrikaların, rüşvetin, oy çalma vb. ahlaki kokuşmuşluğun zirvede olduğu bir dönemde yazılmıştır. Egemen sınıfları eleştiren bir metin kaleme almıştır. Brecht'in sınıf kavgasında yer aldığı taraf zaten belli onun müzikli bölümler için kendi metinlerinden eklediği sokak şarkıları ve balladlar bu uyarlamaya ayrı bir eleştirel bakış eklemiştir. Brecht Beggar's Opera metninin güncelliği konusunda şöyle bir açıklamada bulunur: "The Beggar's Opera'nın günümüze sosyolojik göndermeleri eksik değildir: İki yüzyıl önce olduğu gibi bugün de, bütün toplum katmanları, değişik şekillerde de olsa, ahlak içinde yaşamaktansa, ahlâkın sırtından geçinerek yaşamak gibi bir ahlâk düsturunu benimsemişlerdir." (Uber Diye Dreigroschenoper/ Üç Kuruşluk Opera Hakkında) Bu ifadeden sonra oyunda geçen Brecht şiirlerinden örnekler verelim: "Ayıp" derler kadın işe çıkınca "Hayat kadınlığı günah,yasak". Önümüze bir lokma atın önce; Öğüt dinlerim, doymuşsam ancak. Bize "utan" deyip keyfimizi süren, Aklımda yer eder versen kulak, Gerçek aynı ne yanını çevirsen: Önce ekmek gelir, ardından ahlak! Dünya nimetleri bir koca ekmek, Yoksullara da bir lokma gerek." Bu ahlâk sorgusu aklıma geçen gün izlediğim bir edebiyat söyleşisini getirdi. Yazar Mine Söğüt'ün bir "Başka Bir Ahlâk" adlı söyleşisi.. Ahlâk kavramı binlerce yıldır gündemi meşgul eden bir kavram binlerce yıl sonra da gündemi meşgul edecek.. Ahlak kalıplarını, yasaları belirleyip bunların sırtından beslenenler olduğu sürece değişen pek bir şey olmayacak gibi duruyor. Şimdi Mine Söğüt'ün program linkini ekleyip sonra Brecht'in yasalar üzerine yazdığı bir kıtaya değinelim. youtu.be/3T2UdcHywTE youtu.be/DYltQAtMKFw youtu.be/yf3d2gx8DFk "Yasalar, yalnızca onları anlamayanları ve zorunluluk yüzünden uyamayanları sömürmek için yapılmıştır. Ve her kim ki bu sömürüden pay almak ister, yasalara milimi milimine uymak zorundadır." Metnin olay örgüsü değinmek istemiyorum. Genel bir çerçeve çizmek istedim. Ama belirtmek isterim ki Brecht'in en sevilen eserlerinden biridir. Hem şair hem metin yazarı olan birinin elinden nasıl bir satirik, müzikli tiyatro çıkar onu da siz düşünün... Toplu oyunları okumasanız bile bu oyunun ayrı basımını edinip okumanızı tavsiye ederim. Yine oyunda geçen bir şiirle kapatalım Üç Kuruşluk Opera faslını.... "Şu dünyada öğütlerden geçilmez: " Aman günah, ayıp, kötü, yanlış!" Karnın açsa kuru öğüt çekilmez Önce doyur da ardından konuş. Nedense hep size göbek, bize ahlak . Unutma , kulak ver de dinle bak, İster böyle düşün, İster başka türlü: Önce ekmek gelir, ardından ahlâk! Dünya nimetleri bir koca ekmek, Yoksullara da birer lokma gerek." İkinci Oyun: MAHAGONNY KENTİNİN YÜKSELİŞİ ve DÜŞÜŞÜ Brecht'in bu ciltte yer alan oyunları onun Dramatik operaya karşı yeni bir tür olarak koyduğu Epik Operanın ilk taslaklarındandır. Üç Kuruşluk Opera için Epik Opera denemesidir der. MAHAGONNY Kenti'de bir epik opera eseridir. Dramatik Burjuva Operası uyuşturucu ve keyif verici işlevi olan bir opera türüdür. Brecht'in ortaya koyduğu yeni bir tür olan Epik Opera'da ise keyif verici özellik devam etse de Burjuva yaşamana saldırı aralıksız bir şekilde devam etmektedir. MAHAGONNY Kenti yeni kurulan bir tuzak kenttir. Varlıklı insanları eğlenceler ve isteklerin sınırsızlığı ile tuzağa çekmeye çalışan bir kent. Oyunun çoğu yerinde tekrar edilen durum parasız hiç bir şeyin olmayacağıdır. Varlıklar büyük kentlerden, sıkıntılardan kaçıp sığınacak altın kent olan MAHAGONNY'e. Erkeklerin de servetinin anahtarı şehvetinde saklı olduğu için buna yönelik de tuzaklar yer alır MAHAGONNY kentinde. Yüksek umutlarla kurulan bir burjuva avcısı kent MAHAGONNY.. Lakin kimseler düşmüyordu tuzağa. Beklenen avlar bir türlü gelmiyor herkesin gözü yollarda altın kent avcıları bekliyor limanlarda. Kara göründü bir müşteri elinde bavulu, cebinde parası. Paul Ackerman bıçak sallamada ünlü olan Paul. 7 yıl çalışıp cebine para koyup kentlerden Altın Kenti seçmiştir. Lakin bu kentte de aradığı şeyleri bulamayan bir yolcu. İçki, kadınlar ve benzeri uğraşları zaten başka yerde bulabilen Paul için bu altın kent değersizdir. Hem Paul'un beklentisini karşılamayan kent hem de kent sahiplerinin beklentisini karşılamayan Paul ikileminde başlar Burjuva yaşamına saldırı. Brecht'in eserlerinde sürekli tarihsel ve dinsel göndermelerde bulunduğunu ilk cilde yaptığım incelemede belirtmiştim. Bu durum tüm Brecht tiyatrosu için geçerlidir. Bu oyunda da "Büyük Tufan'a" gönderme yapılır. Kasırgalar başlar. Tufan başlar... Herkes kentin sonunun geldiğini düşünür lakin MAHAGONNY ufak bir hasarla atlatır bu tufanı. Başlarına gelen her türlü felakete rağmen burjuva dünyasının huyunu değiştirmeyeceğini tufandan kurtulanların oluşturduğu insan katarlarının taşıdığı pankartlardan İLK KATAR: YAŞASIN PAHALILIK YASASİN HERKESİN HERKESLE SAVAŞI YAŞASIN KENTLERDEKİ KARGAŞA YAŞASIN ALTIN YILLAR İKİNCİ KATAR: YAŞASIN MAL MÜLK YAŞASIN BAŞKALARININ MÜLKSÜZLEŞTİRİLMESİ YAŞASIN CENNET NİMETLERİNİN HAKÇA PAYLAŞILMASI YAŞASIN DÜNYA NİMETLERİNİN HAKSIZCA PAYLAŞTIRILMASI. YAŞASIN AŞK YAŞASIN SATILIK AŞK ... ... ÜÇÜNCÜ KATAR: YAŞASIN PARABABALARININ ÖZGÜRLÜĞÜ YAŞASIN SAVUNMASIZLARA KARŞI YÜREKLİLİK YAŞASIN CANİLERİN ONURU .... İNSAN KATARLARI geçmeden önce Paul ise şöyle sesleniyordu: "Dünya böyle işte: Rahatmış huzurmuş , yok öyle şey Ama kasırgalar vardır hep Ve tayfunlar, başa bela Ve insan da tam böyledir: O da yıkamalı ne varsa. Kasırgaya ne gerek var sanki? Ne yazar koca bir tayfun Yeter ki bir insan azmayagörsün! ..... Üçüncü Oyun: LİNDBERGHLERİN UÇUŞU (Erkek ve kız çocukları için radyo öğreti oyunu) Mayıs 1927 Amerikalı Charles Lindberg tasarladığı uçakla Atlas Okyanusunu aşan ilk kişi olmuştu. 33.1 saatte aşmıştı Atlas Okyanusunu. Ondan önce yapılan uçuş denemelerinde 30 km uzaklıklara varabilenlere 30 bin kilometrelik bir uçuşla cevap verir Lindberg. İşte bu başarı Brecht'i teknik bir başarı ve insani bir cesaret örneği olarak etkiler. Bunun üzerine bu radyo tiyatrosu metnini kaleme alır. LİNDBERGHLERİN UÇUŞU metninden sonra gelen Anlaşma Üzerine Beden Öğreti Oyunu, Evet Diyen Hayır Diyen ve Önlem metinleri de öğreti oyunlarıdır. Bu metinlerde Brecht'in ideolojik kimliğinin yüzde yüze yakın bir yansımasını göreceğiz. Hakkın, Halkın Ekmeği davasında yaptığı uyarılar verdiği öğütleri daha fazla göreceğiz. Kısa oyunlardır bunlar. Ama Brecht'in tam anlamıyla Brecht olduğu oyun Önlem oyunudur. Bütün Oyunlar külliyatında üçüncü durak olan bu kitaba yetişene kadar Brecht'in ilk oyunlarını da okudum ilk cilde yazdığım incelemede gerçek Brecht'in ilerleyen ciltlerde daha çok görüneceğini belirtmiştim. Bu ciltte bildiğimiz tanıdığımız sarsıcı Brecht'in deyimlerine sık sık denk geldim. Önlem oyununda geçen şu dörtlük Brecht'in kendisidir. "Alnımızda yazıyor Sömürüye karşı olduğumuz Ezilenlerden yana olduğumuz Kimliğimizdir bizim" Anlaşma Üzerine Beden Öğreti Oyunu'nda geçen şu parça Brecht'in kendisidir.. "Bizimle birlikte yürümeli ve Değiştirmelisiniz Dünyanın yasasını ve Ana yasayı. Her şey değişecektir; Dünya ve insanlık, İnsanların sınıflar ayrılmasından doğan düzensizlik Sömürü ve cehalet." Demek istediğim Brecht ayan beyan ortadır. Okumak isteyenler bu satırları anımsasın. Brecht'in tiyatrosunda ezilenler: işçiler, dilenciler, sokak kadınları-çocukları sokak şarkıları yer alır. Kısaca burjuva tiyatrosunda yer almayan tüm "çirkinlikleri" bulacaksınız. Brecht bir yazar olarak kendi davasının insanları üzerine bir sanat icra etmiştir. Operaları gerçekten çok etkileyici okurken ki etkilerin sahne performansı karşısında nasıl katlanacak olduğunu bilemiyorum henüz Brecht'in sahnelenen oyununa gitme imkanım olmadı. Ama koroların seslendirdikleri kısımları çok etkileyici bulacağımı tahmin edebiliyorum.. "Dünyanın tüm proleterlerinin ilerlemesinden Ve dünyanın devrim sürecinden yanayım." Dördüncü ciltte görüşmek üzere..
Bütün Oyunları -3
Bütün Oyunları -3Bertolt Brecht · Mitos Boyut Yayınları · 200919 okunma
··
109 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.