Başörtüsü yasağinin olduğu dönemleri farkli bir uslupla anlatmis yazar. Tarikata uye olan genc bir kadin,alisilagelmişin dışında rüyalari tuvale döken genc bir ressam,ve cocukluğunda dinin nasıl istismar edildiğine yakindan şahit olan bir cocuk.. Olay örgüsü bu üc kişi etrafında şekilleniyor.. Başörtüsüyle ilgili genel tespitini beğendiğim yazarın yinede kafasinin karışıklığı romanina bir hayli yansımış.. Felsefi içeriğe sahip bu kitabi herkes anlayamaz diye düşünüyorum..