H.G. Wells'in 1895 yılında yayımlanan ve zaman yolculuğu üzerine yazılmış ilk eserlerden biri olan kitabı Zaman Makinesi bize ütopyanın distopyaya dönüştüğü bir gelecekten bilgiler getiriyor. Getiriyor ama bu bilgiler pek gelecekten beklediğimiz tarzda değil. Nedense hep insanlığın gelişerek ilerlediğine ve bundan sonraki yüzyıllarda bugünden çok daha gelişmiş durumda olunacağına dair bir düşünceye sahibiz. Zamanda yolculuk yaptığımızda gelecekte karşılaşabileceğimiz teknik, bilimsel, gündelik bilgiler hakkında bu bakış açısıyla çıkarımlarda bulunuruz. Ama burada geleceğe giden Zaman Yolcusu bize geleceğin bugünden daha karanlık kuyularını gösteriyor. Üstelik Zaman Yolcusu yolculuğunda zaman makinesini de kaybediyor. Okurken bazen boğulsam da, konu bitti artık kitap bundan sonra ne anlatacak derken başka zaman yolculuklarına çıksam da bu tuhaf kurgulu tuhaf bir zekanın ürünü olan kitabı bilimkurgu meraklılarının incelemesine bırakmak istiyorum. Çünkü konuyu ele alış biçimi olarak yazar o kadar zor bir yol seçmiş ki yoruldum. Umarım gelecek bugünden daha iyi, daha doğru ve umut dolu olur. Ben öyle olmayacaksa bugünün de, bugün dünya için çabalamanın da anlamını yitireceğini düşünüyorum. Yani yüzlerce yıl sonrasına gidip her şeyin berbat olduğunu görüp tekrar günümüze dönmek için zaman makinesi icat edilmez arkadaşlar bir kendimize gelelim. Haksız mıyım? Bize biraz iyi haberler lazım! Oğuzhan Aydın çevirisi ile Ren Kitap'ın 3. baskısını okuduğum kitapta en az 5 tane yazım hatasına rastladığımı da üzülerek belirtmek isterim. Eğer bugündeysek ve bugün yarından daha iyiyse yarın olmasın. Umduğumuz gibi çıkan yarınlarda görüşürüz.

Zaman MakinesiH. G. Wells · Ren Kitap · 201828,7bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.