Gönderi

52 syf.
·
Puan vermedi
Sadrazam İbrahim Edhem Paşa’nın oğlu Osman Hamdi Bey 11 Eylül 1881’de müze müdürlüğüne atanır. Çinili Köşk’ün onarıp, Sanayi-i Nefise Mektebi’ni kurar. Bugün ki adı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’dir. Asarı Atika Nizamnamesi ile eski eserlerin yurt dışına çıkarılmasının önüne geçilmeye çalışılmıştır. Saray’ın müdahalesi ile uygulanması tamamen mümkün olmadığı belirtilse de eserlerin bir kısmının yurt içinde kalması sevindiricidir. Nemrut Dağı, Lagina ve Sayda kazıları yürüten Osman Hamdi Bey, İstanbul’da sayılı müzelerden birinin oluşmasına vesile olmuştur. Karl Sester tarafında 1881 yılında ilk defa keşfedilen Nemrut Dağı’ndaki heykeller, bir yıl sonra Otto Puchstein tarafından da araştırılmıştır. Osmanlı Hükümeti tarafından haberi alınan kazıların incelenmesi için 1883 yılında Nemrut Dağı’na Osman Hamdi Bey gönderilir. Birkaç saatlik tırmanışın ardından biri sağlam başlı beş heykelle karşılaşılır. Batı Teras’ın doğusunda tanrı tahtları, güney ve batısında kabartmalı stel yuvaları bulunur. Başları olmayan heykellerin depremler sonucunda yıkıldığı tahmin ediliyor. Aslanlı kabartmanın üzerinde 19 yıldız vardır. Aslanın göğsündeki hilal biçimli ay ile Jüpiter, Merkür ve Mars’ın birleşme tarihinin MÖ 7 Temmuz 62 olarak yorumlanması Kral Antiokhos’un tahta çıkışı veya Nemrut Dağı’nın kuruluş horoskobu olduğu değerlendiriliyor. Buradaki taşınabilir eserleri beraberinde götürürken aynı yıl vakit kaybeden yapılan kazı kitaplaştırılır. Mehmet Şerif Efendi, yerel makamlardan aldığı izin belgesi ile taş ocağı işletmeciliği için arazinde kazı yapmaya başlar. Kazı sırasında mezar olması muhtemel kuyu bulduğunu Sayda Kaymakamı Sadık Bey’e haber verir. Ertesi gün kazı yerine gelen kaymakam açılan deliğin ardında iki lahit bulur. Sayda Jandarma Subayı Esat Bey’e emanet edilen kazı bölgesi, Suriye Genel Valisi Naşit Paşa ve Beyrut Mutasarrıfı Nasuhi Bey’e haber verilir. Devam eden kazı sırasında biri güneye diğeri kuzeye açılan iki mezar odası ortaya çıkarılır. Naşit Paşa’nın haberdar edilmesinin ardından kazıyı yönetmek için Vilayet Başmüfettişi Beşara Efendi gönderilir. Yedi mezar odası daha bulunmasının akabinde rapor hazırlanarak plan ve profil çizimleriyle birlikte Milli Eğitim Bakanlığına sunulmak üzere Naşit Paşa’ya sunulur. Sultan II. Abdülhamit, Sayda’daki değerli eserlerin gemilerle İstanbul’a getirilmesi ve gerekirse başka kazıların daha yapılması için kazı bölgesine Osman Hamdi Bey’i gönderir. Biri daha önce soyulmuş iki hipoje içinde 18 lahit bulunur. Kral Tabnit’in lahdinin olduğu kuzey tarafı ile bir şey bulunamayan güney tarafındaki mezar odasını ortaya çıkarılır. Osman Hamdi Bey, ilim kurulları ile Paris’teki Academie des Inscriptions et Belles Lettres’i haberdar ederek, Ernest Renan’a Fenike kitabesinin kopyasını gönderir. Yeraltı yolu açılarak 18 lahitten 11’i çıkarılır. Asir gemisine yüklenen lahitler İstanbul’a yollanır. Sultan II. Abdülhamit, Osman Hamdi Bey’in Sayda’ya tekrar gönderilmesi, lahitlerin korunması için özel yapı inşa edilmesi ve Mehmet Şerif’e 1.500 lira verilmesi ister. Önce tek katlı olarak planlanan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Osman Hamdi Bey’in çabası ve Sultan II. Abdülhamit’in onayıyla Ağlayan Kadınlar Lahdi’nin ön cephesi örnek alınarak iki katlı olarak Sanayi-i Nefis hocalarından Alexandre Valluary’e yaptırılır. Sidon Antik Kenti’nde bulunan tüm eserler Fransız Arkeolog Théodore Reinach ile birlikte Fransız Milli Eğitim Bakanlığı desteğiyle iki cilt halinde yayınlanır. İskender, Ağlayan Kadınlar, Satrap, Likya, Tabnit lahdi ile antropoit lahitler bulunanların en ünlüsüdür. Tabnit lahdinin ilk sahibi Mısırlı kumandan Penephetah, ikinci sahibi ise Sidon Kralı Tabnit’tir. Likya ve Satrap Lahdi’nin Paros mermerinden yapıldığı ve Satrap Lahdi’nin üzerinde bulunan izler sebebiyle lahdin boyandığı tahmin ediliyor. Ağlayan Kadınlar Lahdi’nin çevresinde ölen Sidon kralı I. Straton’a yas tutan 18 kadın tasvir edilmiştir. Üzerinde bulunan izlerden dolay bu lahdin de boyandığı anlaşılır. İskender Lahdi, yan yüzünde bulunan Pers savaşını tasvir eden kabartmalardan alır. İskender tarafından Sidon kralı yapılan Abdalonymus’a ait olduğu sanılıyor. Lagina Hekate Kutsal Alanı kazılarını da yapan Osman Hamdi Bey, buradaki heykel ve kabartmaları İstanbul Arkeoloji Müzelesi’ne götürmüştür. Tapınağın doğu cephesi frizinde Zeus’un doğum ve yaşamı, kuzey cephesinde Amazonlar ile Hellenler arasındaki barış ve dostluk anı ve güney cephesinde ise Karialı tanrılar tarafından kutsanan kentlerin canlandırıldığı düşünüyor. Osman Hamdi Bey, oğlu mimar Edhem Bey’e Tralleis, kardeşi Halil Edhem Bey’e Alabanda kazılarını yaptırmıştır. 2019 yılında devam eden Tralleis kazısının başkanı Prof. Dr. Nurettin Öztürk ve ekibi ile Alabanda kazısının başkanı Doç. Dr. Ali Yalçın Tavukçu ve ekibine çalışmalarında başarılar dilerim. ---İçindekiler--- Osman Hamdi Bey ve Kazıları (s. 5) Adıyaman / Nemrut Dağı Kazısı (Mayıs 1883) s. 7 Lübnan / Sayda (Sidon) Kazısı (Mayıs-Haziran 1887) s.17 Osman Hamdi Bey'in Sayda (Sidon)'dan Getirdiği Lahitler (s.25) Tabnit Lahdi (M.Ö. 6. yy.) s.17 Likya Lahdi (M.Ö. 5. yy.) s.29 Satra Lahdi (M.Ö. 5. yy. ikinci yarısı) s.31 Ağlayan Kadınlar Lahdi (s.35) İskender Lahdi (İ.Ö. 4. yy. sonu) s.39 Muğla / Lagina Haketee Kutsal Alanı Kazıları (1891-1892) s.43 Seçilmiş Kaynakçalar (s.52)
Ölümünün 100. Yıldönümünde Osman Hamdi Bey
Ölümünün 100. Yıldönümünde Osman Hamdi BeyNezih Başgelen · Arkeoloji Sanat Yayınları · 20104 okunma
··
73 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.