Gönderi

''Ben sana ‘Ciğerdelen’ demem de ne derim? Ömrümün mânâsı ciğerimin kanıyla senin destânını yazmakmış. Gene de senin Tanrısal derinliklerini dilediğim gibi göremiyordum. En sonunda mihnetlerimi üst üste koydum, dağ gibi yığıldı, çıktım ‘Mihnet Tepesi’ne oturdum. Ancak o zaman sen Ciğerdelen’ime kavuşup seninle kaynaştım. Bu, artık senin ve benim sonumuzdu. Sen o demde düşman eliyle ateşe verildi. Alevlerin raks eden hura elleri gibi çırpınıyordu. Allı yeşilli yanıyordun, Semender kuşu musun, dumanında ıtır ve zambak kokusu vardı. Biliyordum ki bu senin son yanışındır ve ben seni artık bir daha binâ edemem. Yangınına atılıp kucağında seninle birlikte kül olmak muradına ermek demekti.''
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.