Gönderi

236 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Okurken düşündüren, zihni çalıştıran kitapları okumak çoğunlukla zordur. Bir de üzerine yazarın karışık tarzı da devreye girince işler daha da zorlaşır fakat olaylar ve düşünceler sizi bir kere içine çekerse kendinizi kitaptan uzaklaştıramazsınız. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş da böyleydi benim için ama yine de Saramago’nun karışık tarzı ve uzun cümleleri olmadan bu kitap bu kadar değerlenemezdi diye düşünüyorum. Saramago okumayı çok seviyorum, her okuduğum kitapta yazarın tarzına ve diline daha çok alışıyor ve daha fazla seviyorum. Başlangıç için iyi bir kitap olur mu, bilemem. Ama Körlük’ün tadını arayanlar için iyi bir kitap olduğuna eminim. Bu paragraftan sonrası kitabın başından sonuna spoiler içermektedir. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş, başlangıçta bana Körlük’ü hatıralatan ama sonlara doğru ‘ölüm’ün olaylara girmesiyle daha fazla sevdiğim bir kitap oldu. Körlük ve Görmek’ten alışık olduğumuz adı bilinmeyen bir ülkede yılbaşından sonra ölüm bir anda durur. Hiçkimse ölmez, durumu kritik olanlar yaşam ve ölüm arasındaki o ince çizgide kalarak ölümden beter duruma gelir. Bu ilk başta, insanlara kutlanacak bir şey gibi gelir çünkü ölüm yok, sonsuza kadar yaşayabilirsiniz. Fakat nefes almak kadar doğal olan bu olayın olmaması, ne kadar doğru veya ne kadar normaldir? İlk başta sevinen insanlar yavaşça durumu idrak etmeye başladıklarında olaylar başlıyor. Ölemeyen, yatakta yaşamaya mecbur kalmış yaşlı adam kendisinin ülke sınırları dışında öleceğini düşünüp ailesinden onu oraya götürmelerini isteyince açıyor insanlar gözünü. Şimdi bunu düşünelim, ölmek isteyen fakat ölümün eline almadığı bir kişiyi öldürmek ne kadar doğrudur? Peki ya ölmesi gereken kişinin hayatta kalarak acı çekmeye devam etmesi? Nereden bakarsanız çıkışı bulunmayan bir yol fakat en sonunda insan kendi iradesiyle ölmeye karar verir ve onu uygulamak istersiniz. Öldüren kişi ölüm değilse siz misinizdir yoksa ölümden beter hayat yaşayan kişi midir burada öldüren? Kaosun neler getirebileceğini tahmin edebilirsiniz. Normal hayat şartlarından uzaklaşan, ölümden uzaklaşan insanlar yozlaşır; kitapta gördüğümüz ölülerine bakmak istemeyen, onların iradesi olsun olmasın maphia’nın eline vererek sınır dışına gömülmeye gönderen insanlardan bahsediyorum. Bir yerden sonra tekrar kendini gösteren ölümse bu sefer tümden gitmek yerine geleceğinin haberini bir hafta önce vermenin daha mantıklı olduğunu düşünüyor. Eflatun bir zarfta, bir hafta sonra öleceğinizi bildiren mektuplardan biri sizi es geçmişse, ölmeniz gereken zamandan sonra yaşamaya devam etmek zorunda kalmışsanız, ölüm bu sefer ete kemiğe bürünerek gelir yanınıza. Hayatı anlamlandırmaya çalışan ölüm, bunu insanların da yapamadığının farkındadır; mektubu, gitmiş olması gereken kişiye kendi elleriyle verme kararına bile uyamaz. Sonuç olarak kitap yine başladığı gibi biter: Ertesi gün hiçkimse ölmedi.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Ölüm Bir Varmış Bir YokmuşJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202012bin okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.