Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Panik Atak Dört Ayaklı Bir Fildir
Panik Bozukluğu ile Diğer Korkular Arasındaki Farklar: Köpek korkusu, örümcek korkusu, yılan korkusu, kapalı yer korkusu gibi korkular basit korkulardır. Bu basit korkuların temel özelliği dışsal olmalarıdır. Yani dış sebeplere bağlıdır. Otuz yaşındaki danışanımız Ali Bey, bize geldiğinde hayvanlardan korktuğunu ifade etmişti. En çok da balıklardan korkuyordu. Akvaryumdaki balıkları gördüğü zaman titremeye başlamıştı. Duygusal boşalım çalışmasına başladığımız zaman ilk olaya ulaştık. İlk olay şöyle gerçekleşmiş: Ali, köylü çocuğu… Köyde doğmuş, büyümüş. Beş yaşında iken annesi ile dere kenarına gitmiş. Annesi çamaşır yıkıyor, Ali de oyun oynuyor. Bu sırada annesi suyun kenarındaki küçük bir balığı avuçları ile yakalamış. “Ali, al sana balık,” demiş. Ali avuçlarını açmış. Annesi suyla beraber balığı onun avuçlarına bırakmış. Tabii ki çocuk suyu nasıl tutacak? Su akmış, gitmiş. Balık avuçlarında kalmış ve zıplamaya başlamış. Balık ölmek üzere… Bu sırada anne güya çocuğa şaka yapıyor. Annesi Ali’ye: “Balık seni yer ha!” demiş. Ali korkmuş, irkilmiş ve balığı atmış. O günden sonra Ali de balık korkusu başlamış. Bir süre sonra bunu genelleme yapmış bilinçaltı ve Ali bütün hayvanlardan korkmaya başlamış. Burada korku dışsal sebeplerle ortaya çıkıyor. İşte basit fobiler “dışsal” korkulardır; diğer yandan panik bozukluğuysa, endojen, yani içsel bir korkudur. Kendiliğinden, içeriden yükselen bir korkudur. Panik bozukluğun en temel kaynağı belirsizliktir. Kişi korkma korkusundan çekinir. Gerçek yerlerden değil de durumla başa çıkamamaktan, bu durumun kendisini nereye götüreceğini bilememekten korkar. Bir danışanımız İstanbul’da yaşıyor. İşi gereği her gün Boğaz Köprüsü’nden geçmek zorunda… Danışanımızı korkutan şey köprüden geçmek değil. Köprüden geçerken panikatak yaşamak idi. “Köprüden geçerken köprü ters dönecekmiş, aşağı düşecekmişim gibi oluyor. Boğuluyorum. Daralıyorum!” diyordu. Ayhan Bey’in en büyük kâbusu ise sıkışık trafikte araba kullanmak idi. “Trafik sıkıştığı zaman boğuluyorum. Ya bu anda atak yaşarsam… Yol kapalı… Ben nasıl hastaneye giderim?” diye düşünüyordu. Panik vakaları uçağa binmek istemezler. Çünkü orada kendilerini güvende hissetmezler. Atak yaşadıkları zaman uçağı durdurma şansları yoktur. Dikkat edersek hepsinin ortak paydası o ortamda “atak yaşamaktan” korkmaktır. Yoksa trafik sıkışıklığı, uçak, Boğaz Köprüsü onlar için korku objesi değildir. Bu ortamlar, ya da objeler panikatağı tetiklediği için oralardan hep kaçınırlar. Atak anında yaşanan duygular kişiyi o kadar korkutur ki kişi o duyguları kesinlikle tekrar yaşamak istemez. Bunun için de hep kaçınma davranışları sergiler
··
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.