Çocuk, iktisat profesörü bir annenin dilinden mi yoksa evi süpüren, yemeği hazırlayan köylü kadının ninnisinden mi anlar; ya da ninni söyleyen, masal anlatan bir validesinin olmasını mı, meclis kürsüsünde nutuk atan bir annesinin varlığını mı arzu eder?! İslâm’a hasım olmakla müseccel muharrir Yakup Kadri de çocukların bu arzularına işaret eder: “Evet, masal ve ninni hanımefendi… Eğer benim bir kızım olsaydı, onda ancak kadınlığa mahsus bu iki hasletin tekâmülüne gayret ederdim. Memleketine civanmert ve sevimli bir evlat yetiştirmesi için, kendi çocuğuna en munîs bir lisanla masal söylemesini ve en mürennim bir sesle ninniler teganni etmesini öğretirdim. Çünkü ‘medeniyet’ kadınların ninnilerinden, masal arından çıktı. Tıpkı onun gibi bir çok medeniyet de kadınların bir göz ucuyla bakışından yıkılıp gitti. İnsanları ileriye çıkaran veya gerilere düşüren sebepleri başka yerde aramayın: çünkü o sebepler sizsiniz."