Alışılagelmişin dışında bir vampir romanı... Vampir Louis’in vampirliğin doğasını keşfetmeye çalışmasını, arayışını, özünde ne olduğunu bulmaya çalışmasını ve insan yönünün sürekli ağır baskısı altında kalarak vampir tabiatını reddedişini anlatıyor bana göre... Vampirliğin tabiatında olan usta çırak ilişkisini ve birbirilerine bağlılığını sorgulayan, diğer vampirlerle aynı duyguları aynı hazzı alamayan bir vampir Louis... Ve içinde kalan insan kırıntılarına sonuna kadar tutunmayı deneyen fakat birlikte yaşadığı ustası Lestat tarafından kullanılan hor görülen ve yeri geldikçe aşağılanan bir vampir.. Ayrıca dönüşümüne sebep olduğu küçük Charlotte’e tutkuyla bağlı ve tüm yaşamını tüm sevgisine ona adamış durumda... Fakat hep öğrenmek istediği şey vampririğin başlangıcı ve tüm vampirlerin kötü olup olmadığını sorgulamak, öğrenmek... Bu yolculukta Louis sonuna kadar içinde ki insana tutunmayı ve mecburiyet dışında öldürmemeye gayret eder... Sadece beslenmektir amacı ve öldürmekten haz almaz... Diğer vampirlerin bunu tutku ve zevkle yapması ise onlardan bazen nefret etmesine sebep olmaktadır... Fakat Louis nereye kadar insan tabiatını korumayı başarıcak ? Lanetlenmiş hayatında buna ne kadar dayanabilecek ? Anlatımı ve kurgusu hiç sıkmıyor ve sürükleyici bir yapıya sahip... Olayların yaşandığı mekanlar ise gotik bir hava içeriyor ve bu dahada çekici kılıyor okunurluğu... Keyifle ilgiyle okıduğum bir hikâye...

Vampirle KonuşmaAnne Rice · Remiz Kitabevi · 1991265 okunma

·

86 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.