Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
Nasıl başlasam bilemiyorum. Buruk bir hüzün olur mu bilmem ama bu kitabın bendeki tesiri bu oldu. Daha evvel Rasim Özdenören'in iki kitabını okumuştum, onlar deneme türündendi. Fakat bu çok başkaydı. İki farklı hikayeye sırayla tanık oluyoruz kitapta. Hikayeler bir bütün olduğunda daha anlamlı oluyor ama ayrı ayrı da ince güzellikler barındırıyor, kekremsi fakat hoş bir tat bırakıyor okurken. Beni vuran gül yetiştiren adam oldu sanırım. Hüzünle okuduğum hikayesindeki elli yılı, Müslümanların son dönemlerde fildişi kulelerine çekilmelerini ifade ediyor ve kitapta şöyle yerini buluyor: "Eve kapanıp kalmakla insan değiştirmek istediği bir dünyayı değiştiremez. Ama bunu anlamam için elli yılın geçmesi gerekiyormuş." Bunun gibi sitem, nedamet, özeleştiri dolu mahzun satırlar, kitap boyu ağlar gibi gülen bir ifadeye büründürdü beni. Yitirdiğimiz hareketi ve şuuru çok ince işlemiş yazar. Diğer hikayeyle bağımsız bir akışı olmasına rağmen ortak yönlerinin aynı zaman diliminde yaşamaları olduğunu anlamak, yitip gidenlere el uzatma vazifesini unutanlar için müthiş bir hüzün hissini çağırıyor. Çünkü diğer hikâye yitip gidenlerin hikâyesi. Gül yetiştiren adam ise sessiz protestosuyla, harekete geçemeyen ümmeti temsil ediyor. Gül yetiştiren adam dünyaya hayret ediyor, dünya da ona. Hele son kısımlardaki cami izlenimlerini, hayretinin haykırışlara dönüşünü gözlerinizde yaşlarla okuyabilirsiniz. Belki abartıyor gibi görünüyorumdur, belki de öyledir. Ama duyguların en kuvvetlilerinden biri pişmanlıkla karışık hüzün olduğundan sanırım, bendeki tesiri böyle oldu, bilemiyorum. Bir manifesto niteliğindeki bu kısa romanın, gül yetiştiren adamını ve uzun ve mahzun sitemini anlamanın kurtuluşumuza vesile olmasını ümit ederim. Bereketli okumalar.
Gül Yetiştiren Adam
Gül Yetiştiren AdamRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 202117.9k okunma
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.