Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

1. Birileri vahşice katledilen kadınlarımız üzerinden İstanbul Sözleşmesi yaşatır diyerek yalan söyleyenleri uyarsın. Özgecan katledilirken İstanbul Sözleşmesi yürürlükteydi. Şule katledilirken İstanbul Sözleşmesi yürürlükteydi. Emine katledilirken İstanbul Sözleşmesi yürürlükteydi. Pınar katledilirken İstanbul Sözleşmesi yürürlükteydi. Ve daha nice can giderken İstanbul Sözleşmesi yürürlükteydi. 2. Sözleşme yürürlüğe girdiğinden beri kadın cinayetleri daha da arttı. Bu haliyle İstanbul Sözleşmesi yaşatır demek milleti salak yerine koyup acısıyla alay etmektir. Yapmayın! 3. Sözleşme hakkıyla uygulanmıyor diyorlar. Oysa önceki yazılarımda belirttiğim gibi sözleşme 6284'e dayanak oldu, kalkınma planlarına ve daha bir çok bağlayıcı belgeye girdi. Bununla beraber ülke çapında yüzlerce resmi strateji ve plana girdi ve gümbür gümbür uygulandı. 6284 e dayanarak her yıl binlerce erkek uzaklaştırma aldı ve daha bir çok şey. Hala yeterince uygulansa kadın cinayetleri bitecek diyenlere "elinizdeki hangi delile göre konuşuyorsunuz?" demeyin çünkü onlar delille değil sloganla vitrine oynuyorlar. 4. Kadın cinayetlerinde dünyada en gerilerde olmamıza rağmen "kadınların bu dünyada güvende olmadığı tek yer İslam coğrafyasıdır" diyenlere söyleyecek iki çift sözüm var. Yalanınız batsın! Kininizde boğulun! Sizin derdiniz bir canın vahşice öldürülmesi üzerinden kininizi kusmak. Not : Elbette her bir can bir dünyadır. Az olması övünülecek bir şey değil. Bunun bilincinde olarak hareket etmek lazım. Hedef sıfır kadın cinayeti olmalıdır. 5. Cinayetlerin genelinde içki ve uyuşturucu başrolde. İslam hangisini helal görüyor da suçu İslama atıyorsunuz? İçki haram Uyuşturucu haram Zina haram Kadın erkek nikahsız başbaşa gezmek haram Pınar'ı öldüren pislik bar işletiyor Ama suçlu yine İslam öyle mi! 6. Şiddetin baş müsebbibi bütün bilimsel araştırmalarda ortaya konduğu gibi alkoldür. Ey feminist ve feminist yalakaları hadi gelin tüm gücümüzle alkolün kökünü kazıyalım var mısınız!? 7. Haluk Levent gibi kişiliğiyle ve yaptığı yardım faaliyetleriyle insanların gönlünde taht kuran biri bile kadınlara çok ufak bir tavsiye verecek oldu adamı linç ettiler. Kadının güvenliğini sağlamanın içinde ona tedbirli davranmasını söylemek de vardır. Bu erkek için de geçerlidir. Ama modernist ve feminist çevreler en ufak bir tavsiyeyi bile özgürlüğü kısıtlama olarak görüyor. Polisin hırsızları yakalama görevi kadar "akşam evinizin kapısını kilitleyin" deme görevi de vardır. Kimse evinin kapısını kilitle diyen polise "git hırsızlara öğüt ver, ben kapımı ardına kadar açık tutacağım!" demez. Buradaki durum tam da budur. 8. Tüm dünyada bütün hukuk sistemi harika şekilde dizayn edilse bile kötü insanlar, cani pislikler cinsiyet fark etmeksizin elbette olacaktır. Dünyanın en güvenli yerinde bile ıssız ve tehlikeli yerlerde gezmeyin uyarısında bulunmak özgürlüğü kısıtlamak mıdır? Öyleyse buyurun gezin. Özgürlük beraberinde sorumluluğu da getirir. Gerçekleri görüp öyle hareket etmek zorundayız. Boş demagoji yapmanın ve duyar kasmanın anlamı yok. 9. Kadınlara tavsiye vermekten korkuyorum. Haluk Levent'e bunları yapanlar bana neler yapmaz! Aklı selime sahip kadınlarımız beni anlayacaklardır. Muhatabım onlardır. Tek söyleyeceğim, lütfen fiziksel olarak sizden daha güçlü olan bir ya da birden fazla erkekle tamamen onun/onların insafına kalacak şekilde ıssız ve ya kapalı ortamlarda bulunmaktan sakının. Size bir zarar geldikten sonra suçluyu idam etseler bile sizin için bir anlamı olmayacaktır. 10. Kadınların katil erkeklerin kurban olduğu cinayet sayısı da hiç az değil. Fakat kadınlarınki büyük ses getirirken erkeklerinki maalesef en iyi ihtimalle yerel basında kalıyor. Şiddetle ve ya cinayetle ilgili her ne düzenleme yapılacaksa cinsiyete indirgenmeyerek genel olarak ele alınmalıdır. Cani erkek olduğu gibi cani kadın da vardır. Konuyu cinsiyete indirgersek işe yarar sonuç alamayız. Zaten İstanbul Sözleşmesi ve 6284 de bundan dolayı işe yaramadı. Bu tür suçlar konusunda önleyici tedbirlerle beraber suçun işlenmesinden sonra idam cezasının getirilmesini talep ediyorum. 11. Bunları yazarken medya bir şahsın bir köpeğe tecavüz edip öldürdüğü iddiası ile çalkalanıyor. Kısa bir süre önce de uyuyan kocasının başını çekiçle ezen kadın haberi vardı (elbette yerel basında). Demek ki şiddetin kadını, hayvanı, erkeği yokmuş. Şiddet şiddettir. Genel olarak ele alınmalı ve üzerinde çalışılmalıdır. Allah mazlumca ölen tüm kadınlarımıza ve erkeklerimize rahmet eylesin. Mekanları cennet olsun. Kalanlara sabırlar diliyorum. Bu acıların bir daha yaşanmaması duasıyla... #FeyzullahAkdağ
·1 alıntı·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.