Gönderi

271 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 28 hours
Ya Hiç Doğmasaydık?
YouTube kitap kanalımda Rus edebiyatı kitapları okurken işinize yarayacak bilgiler verdim: ytbe.one/zT0CaAXppUc Madem 23 temmuz doğum günümdü, kendi hediyemi ailem hakkında hislerimi anlatan bir kitap incelemesi yazarak vermek istedim. Nedir ki doğum günü dediğin? 365 gün boyunca 365 defa büyüyüp her gün doğarken bu gelişiminin tek günle sınırlandırılması değil mi? Peki, nedir ki hayat dediğin? Seçiminin dışında bir coğrafyada, bir bedende, bir cinsiyette, bir yılda doğup da sürekli seçimler yapmak zorunda bırakılmak değil mi? Bu incelemenin yorumlar kısmında aileleriniz hakkındaki düşüncelerinizi de duymak isterdim. Çünkü farkında mısınız bilmiyorum, aileleriniz hakkında hiç konuşamadık bugüne kadar. Fakat sizin düşüncelerinize değer veriyorum ve bizi büyüten ailelerimiz hakkında sizin neler düşündüğünüzü, evinizde neler yaşadığınızı merak ediyorum. Bu incelemenin sadece kitap özeti gibi yazılmış olmak için değil, sizlerin her birinin varoluşlarının ve doğumlarının değerli olduğunun farkına varılarak bir iç döküş şeklinde her zaman var olmaya devam etmesini istiyorum. Esas benim değil, sizin doğum gününüz kutlu olsun. Çünkü bu yazıyı kendi şimdiki zamanlarında okuyan sizler olmasaydınız, karşılıklı içselleştirmelerimizin de bir değeri olmazdı. Dedim ya, bugüne kadar hep birey olarak tanıdım sizleri. Oysaki bizim varlıklarımızın atmosferi olan ve bizi bugünlere kadar getiren anneler ve babalar varken, biz de onların en değerli varlıklarıyız en nihayetinde. O zaman nedir düşünceleriniz aileleriniz hakkında? Seviyor musunuz onları yoksa çok mu ayrı düşüyorsunuz kuşaklarınızın çatışması yüzünden? Mesela bu kitaptaki Bazarov adlı baş karakter Batıcı, nihilist ve ilerleme yanlısı olduğu için Rus milliyetçiliğine ters bir tutum sergilerken, Bazarov'un arkadaşının ailesi ise bunun tam tersi. Yani milliyetçi ve Batı karşıtı bir tutum sergileyip Puşkin'in kitaplarından örnek veren bir aile. İşte tam da bu kuşak çatışması yüzünden bugün bu kitaba inceleme yazmak istedim. Kendi ailemi anlatayım biraz size. Gün içinde pek çok konuda zıtlığa düşeriz onlarla. En basit örnek olarak onlar vakitlerini genelde televizyon izlemekle geçirirken ben kitaplarla geçiririm. Babam siyaset ve tartışma programlarını severken, ben hiçbir sonucu olmayan muhabbetleri sevmediğim için onları izlemek istemem. Hatta sırf öyle yapmadığım için bazen azar da yerim. Annem ise pek çok Türk dizisi izlerken, onların bana hiçbir katkı sunmadığını düşündüğüm için izlemem. Evde gözlerinin önünde büyüyen ve içinde yüzlerce kitap olan bir kitaplık olmasına rağmen bir insan nasıl olur da bu kitaplığın içindeki kitaplardan bir tanesini bile merak etmez? Siz de ailenizle böyle bir zıtlık yaşıyor musunuz arkadaşlar? Ama işte hayat da böyledir ya, insan gerek ailesiyle gerekse de kendi benliğiyle yaşadığı çelişkilerle, zıtlıklarla birlikte doğmaya devam eder her gün. Belki benim de her 365 gün yeni bir benlik kazandığımı düşünmem bundan dolayıdır. Belki ben de bu yüzden sürüleşen ve samimiyetlerinden uzaklaşan, kendisi olmaktan ödün verip de herkese kalıp misali davranışlar içerisinde bulunan, yapay davranışlardan tiksinen ve her şeye eleştirel yaklaşmaya çalışan bir insan olmuşumdur Bazarov gibi. Bazen ben de Bazarov gibi çelişkilere düşüyorum ama kendimle, aşkın saçma bir şey olduğunu söyleyip yeni aşklarda buluyorum kendimi. İspanyol yazar Miguel Unamuno da "Yaşam bir çelişkidir" demiş mesela. Onun da evet ile hayır diyen kalbinin bir çelişkisi varmış, sürekli inanmak ile inanmamak sorunu arasında kalmış, ruhun varlığı yokluğu ve ölümden sonraki bilincin varlığı yokluğu arasında kaldığı çelişkiler yaşamış hayatı boyunca. Bizim de bilincimiz ailelerimizin bilinciyle hiç çelişmiyor mu arkadaşlar? Ne olursa olsun hem anneler hem babalar hem kızlar hem de oğullar iyi ki varlar. Hem yanlış ve suçlu olanın anneler ya da babalar olmadığını düşünürüm ben. Bazarov da böyle düşünür. Yanlış olan şey, bizim seçimlerimiz ve tutkularımızdır. Dünyayı olduğu gibi kabul etmek gerekir işte bu yüzden. Doğru olan şeyler kadar yanlış olan seçimlerimiz de bizi yeniden doğurur çünkü. Verimli zaman geçirmek için zamanı boşa harcama bilincinin gerekliliği gibi insanın iyi ki doğduğu bilincine ulaşması da onun kötü ve gereksiz insanlarla muhatap olduğu bilincine bağlıdır bence. Film yönetmeni Frank Capra'nın Şahane Hayat filmindeki George da bütün yaşadığı sorunlardan sonra yaşadığı hayattan pişmanlık duyup "Keşke hiç doğmasaydım!" demişti. Peki keşke hiç doğmasa mıydık gerçekten de? Hiç doğmasaydık kim okuyacaktı bu değerli yazarların kitaplarını? Hiç doğmasaydık kim verecekti hak ettikleri değerleri bu yazarlara? Hiç doğmamış olsaydık ailelerimizle yaşadığımız kuşak çatışmalarından sonra nasıl kendi varoluşlarımızı ve zevklerimizi bulacaktık? İyi ki doğmuşuz, birimiz değil, hepimiz! Umutsuzluğu bırakıp "İyi ki doğdum" farkındalığını sağlayacak insanlarla, amaçlarla ve hayallerle birlikte olabilmemiz gerekiyor. Kendimiz ve bireysel başkaldırımıza yardım edecek bir umut kaynağı bulmamız gerekiyor. Bu herhangi bir kitap da olabilir, bir köy okuluna kitaplar yollamak da olabilir. Sonuçta Wilhelm Reich'in de dediği gibi "Hayatımıza sevgi, çalışma ve bilgi egemen olmalıdır, çünkü bunlar yaşamımızın tükenmez kaynaklarıdır." Hayatımda kullandığım ilk tükenmez kalem bile tükendiğinde anneme sorduğum "Anne, bu kalemin adı niye tükenmez kalem?" sorusuna "Lafın gelişi o oğlum." cevabını almam da belki hayatımı sadece lafın gelişi olarak yaşamamam konusunda bir uyarıydı, kim bilir? İyi ki doğmuş işte Bazarov da, Turgenyev onu tasarlamasaydı ve ben de bu kitabı kendi kitap okuma grubumla birlikte okumasaydım kendimi bu kadar yakın hissedeceğim kimse olmayabilirdi belki de bugün. Ben ise her geçen gün yeniden doğuyorum. Gündüzlerime gece, duygularıma ise düşünce katmayı öğreniyorum. Bir dört duvar içerisinde kuşakları çatıştırıyorum. Var oldum ve her gün var olmaya devam diyorum. Doğdum ve her gün doğmaya da devam ediyorum.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202145.1k okunma
··1 quotes·
1 plus 1
·
13.9k views
L Büşra A. okurunun profil resmi
Öncelikle doğum günün kutlu olsun, iyi ki varsın,iyi ki varız. Bende ailemle Bazarov kadar olmasa da bir çok çatışma yaşadım. Mesela evde benden başka kitap okuyan yoktur. Kitap konuşacağım kimse de yoktur. Sürekli kendimle konuşuyorum. Babam tv'ye bakar ben bakmayı sevmiyorum. Ama bana da karışmazlar kitap okumam konusunda annem kitap okumasa bile benim okuduğumu dinler. Yalnız hele ki durum annemle uyumluyuzdur bu konuda... Annem dizi izlemeyi sevmez, o yüzden konuşuruz,ama daha doğrusu benim konuşmamı dinler. Aşka gelince ben pek inanmıyorum, saçma geliyor bana da aşk,galiba mantığımla hareket ediyorum. Babalar ve Oğullar kitabını bende okudum Oğuz. Hatta Bazarov karakterini sevmiştim. Her ne kadar nihilist bir karakter olsada. Sorgulamaları harika özellikle birilerini delirtecek cinsten. Emeğine sağlık güzeldi incelemen. Ah ya bu okuma grupları da olmasa halimiz ne olurdu ? Düşünemiyorum. :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Teşekkürler Büşra. Çatışmalar yaşamadan hayatımızın devam etmesinin imkanı yok. Çatışmalar yaşayarak barışları öğreniyor ülkeler bile, biz mi öyle olmayacağız? :) Zaten romantizm klasisizme tepki olarak çıkmış zamanında. Klasisizmin akıl ve mantık odaklı yapısına duygu ve his odaklı romantizmimizle geliyoruz demiş yazarlar da. Yani aslında köken olarak da aşkın ve romantizmin içinde akıl ve mantık yoktur, keza bunlara tepki olarak çıkmıştır bu akım bile. Değerli yorumun, içselleştirmelerin ve düşüncelerin için teşekkür ederim.
1 next answer
SiSiFoS kayasını taşıyan ProMetHuS okurunun profil resmi
Ben aileme bazen merhamet bazen tiksinti bazen yabancı gibi görürüm. Kitap konusunda çok kızarlar niye bu kadar para veriyorsun oğlum dinden çıkacan fikirlerin değişmiş dinen gevşemişsin falan ve diyor ki bir kere okuyup sonra kütüphane yapıyorsun orda durucak kütüphane den alsan daha iyi biriktiğinde ne yapacaksın der. Ve halen karşılar Mesela üniversite nin büfesinde okurken benim kitap okumamdan rahatsız olan var niye okuyorsun kitap rahatsız oluyorum niye dedim yalnız oluyorsun demişti. Ben bazen onların çocuk gibi kollarm yarın olur hepsini yakmak isterim
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Hahah neyse ki bana “dinden çıkacan” gibisinden bir düşünceyle yaklaşamıyorlar. Ben zaten hep onlara Arapça okumayı öğretmek istiyorum fakat onlar uğraşmıyor mesela. Yani hiç kimse kitap okumamıza herhangi bir şekilde karışamaz, karışanları haşlarız:)
1 next answer
Ela E. okurunun profil resmi
Gönderinin üzerinden iki gün geçmiş, yine de yazmak istedim :) Hayatımın bir döneminde her şeye ve herkese baş kaldırmış olsam da birçok açıdan uyumlu biriyimdir . Ailemle sizinki kadar büyük zıtlıklar yaşamıyorum sanırım . Annem klasik anneler gibi , televizyonda bir şeyler izlemeye bayılır . Eskiden ona karşı çıkar bomboş işlerle uğraştığını,neden hiç kitap okumadığını sorar, hayret ederdim sanki onun için "kitap" diye bir şey yok gibiydi. Cevabı genellikle "kızım ben gençken çok kitap okudum, artık sıkıldım.." olurdu . Durum hala aynı olmasına rağmen onun bu tavrına alıştım ve ona uyum sağladım sanırım. Babamsa günlük olarak haberleri takip eder , akşam eve geldiğinde küçük kardeşimle ilgilenir , telefonundan oyunlar oynar , annemle sohbet eder .. Kendisiyle pek muhattap olamıyoruz maalesef çünkü konuşmalarımız onun sert tepkileriyle epey keyifsiz hale geliyor. Eleştiren ve küçümseyen bir tavrı var, erişkin olmuş çocuklarına karşı. Onun için çocuk dediğin tamamıyla anne babasının istediği gibi olur, söz hakkı, hayalleri yoktur , robot gibi olmalıdır. (Bu kısmı biraz abartmışım) Biraz da kendimden bahsedeyim yoğun bir şekilde ders çalışmam gerekiyor , kendime ayırdığım kısıtlı sürede ise verimli işler yapamıyorum maalesef. Doğrudan beni ilgilendirmeyen konulara karşı oldukça ilgisizim, bu açıdan kendimi garip buluyorum çünkü insanların birçoğu için önemli olan şeyler benim için hiçbir anlam ifade etmiyor bazen . Normalde vaktim olsa düzenli spor yapan, kitaplar okuyan, gelişmek için çabalayan biriyim fakat tus ile düzenim yerle bir oldu . Çok uzun ve düzensiz bir yazı oldu , nedense kendimi ifade etmek istedim, okuduğunuz için teşekkürler :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Düşüncelerinizi ve aile hayatınızı benle paylaştığınız için çok teşekkürler. Bunlar özel konular ve benimle paylaşıyor olmanız mutlu hissettiriyor. Büyük zıtlıklar yaşamamanıza sevindim, aslında biz de görüş olarak benzerlik içerisindeyiz birlikte fakat bazı konularda kuşak çatışmasının biraz ön plana çıktığını söyleyebilirim. Onlarla birlikte her zaman mutlu olabilmeniz dileğimle, teşekkür ederim
Zeynep Hilâl okurunun profil resmi
Eskiden hayatta olmak, varolmak hakkında düşündüğümde -özellikle o sıralar melankolik isem- "doğmuşuz bir kere yaşayacağız artık" derdim. Ancak artık yaşamayı seviyorum çünkü ölümü düşündüm, hem de çok. Ölüm düşüncesinin insanı korkutmasın da bir sebebi olmalıydı. Her ne kadar "adaletin bu mu dünya" demeye devam etsek de bir çoğumuz seviyoruz yaşamayı bence. Aile konusuna gelince... İlgi alanlarım konusunda hiçbir zaman sıkıntı yaşamadım ailemden yana. Zaten şu anda "ilgi alanım" diyebileceğim neredeyse her şeyi ailemin teşviği ve desteğiyle yapmaya başladım, yapıyorum. Mesela küçüklüğümden beri evde annemin din, felsefe, psikoloji kitapları; babamın ciltli klasikleriyle büyüdüğüm için kitap okumak konusunda bir mücadelem olmadı ailemle. Jenerasyon farklılığından kaynaklanan düşünce farklılıkları ise bir problem teşkil etmemekle beraber bazı hassas olduğum konularda tahammül etmekte zorlandığım oluyor ama eninde sonunda tatlıya bağlanıyor. Zaten küçükken annemle kavga ettikten sonra "annee" diyerek ağlıyor olmam ne olursa olsun, beni üzen şeyin kaynağı onlar da olsa, ailemin yerini hiçbir şeyin tutmayacağını gösterir diye düşünüyorum. Nice senelere
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
İlgi alanların konusunda sıkıntı yaşamadığın için çok şanslısın Zeynep. Çünkü okumaya da belli ki çok erken bir yaşta başlayabilmişsin bu sayede. Maalesef benim senin gibi bir şansım olmadığı için senden 5-6 yıl sonra başlamış bulundum ilk kitaplarıma. :) Senin ileride çok iyi bir okur olacağından hiç şüphem olmamakla birlikte düşüncelerini berrak ve anlaşılır bir şekilde aktaracağından da hiçbir zaman şüphem olmayacak. Düşüncelerin ve değerli yorumun için teşekkür ediyorum.
1 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Rümeysaa okurunun profil resmi
Öncelikle iyiki doğdun Oğuz AKTÜRK ! Çook güzel bi inceleme olmuş ayrıca aile konusunda söylediklerine benzer şeyler yaşadığım için sanırım daha da içselleştirdim bu yazıyı. Bende hep kendi kendime ailem hakkında şunu soruyorum acaba çocukları ne okuyor bunu hiç mi merak etmiyorlar mı? Ama etmiyorlar yani buna alıştım da çevremde beni anlayan kimse yokmuş hissinin verdiği yalnızlığı aşamıyorum mesela kitapta altını çizdiğim cümleleri onlarla paylaşmak, hangi karakterde kendimden ne bulduğumu anlatabilmeyi çok isterdim olsun belki de bu yalnızlık beni kitaplara daha çok yakınlaştırdı diyorum. Sonuçta her insan kendi varoluşunu kendi arıyorsa bu yolda da kitaplar yanındaysa mutsuz olmak için de bir sebep yok öylese diyorum.
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Yalnız olmadığıma sevindim Rümeysa, inceleme altında birkaç arkadaş daha seninle aynı görüşleri paylaştı. Yazarların pek çoğu gibi biz de kendi varoluşumuzu arıyoruz, tabii ki onlar kadar derin olamasa da bizim de yaşadığımız ve karşılaştığımız derinlikler oluyor hayatın her anında. Ailenden ve kendinden parçaları benle paylaştığın için, dileğin için çok teşekkürler. :)
1 next answer
Andelib okurunun profil resmi
Nereye giderse gitsin insan hep evine döner
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
"Sende olanla yetindin mi işin yolundadır, Sende olmayanı özlemeye başladın mı için için, İşte o felaket: İyi düşün bunun üstüne!" [İşler ve Günler, Hesiodos, s. 62, TİB Kültür Yayınları]
Beyza okurunun profil resmi
Doğum günü hediyen sadece kendine değil bize de hediye olmuş. Çünkü bu inceleme en sevdiklerimden biri oldu kuşkusuz. İyi ki doğmuşsun, okumuşsun ve buradasın. Tam da bugün bitirdim Babalar ve Oğullar'ı. Ardından inceleme yazısını görünce ekstra bir merakla okudum :)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Sevmene sevindim Beyza, bir birey olarak burada olmadığımın ve buradaki okurlarla birlikte bir bütüne ulaşabildiğimizin farkındayım. Zaten birbirinden ayrı bireyler olarak değil de birbirimize manevi destek vererek okurluk bilincine ulaşıyor olmamız bizi daha da ileri seviyelere götürecektir zamanla. Kitabı okumana da sevindim ayrıca, düşüncelerin için teşekkürler!
Bu yorum görüntülenemiyor
39 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.