okunmalı bence. büyük resim? 80-90 sayfa diye bakmayın. toplumun tamamını bir örnekle açıklamış bence. hikayenin konusunu bırakın kenara. zengin var herşeyi istiyor. fırsatını bulan balta sapı kendini çok önemli gösterebiliyor. ve ruh hastası kişi. kabiliyetli olabilir. ama yeteneklerini malların saklanmasında kullanıyor. ama bulunduğu şartlar onu ne hale getiriyor. aslında hepsi aynı kişiliğin temeli ya da tohumu üzerinde büyüyor. kimi daha fazla sulanıp, gübrelenip, güneşte kalıyor kimine talih gülüyor (doğru yerde ve doğru zamanda olması gerektiği yerde olanlar).mesela balta sapı çapsız diye eleştiriliyor ve bazı özelliklleri itibarıyla diktatörlere benzetiliyor. peki avukat çok mu masum. yıllardır aile geleneği olarak varlıkların saklanması ve vergiden kaçırılması söz konusu. ancak gariban öksüz ve yetim kiişi fırsatını bulunca istidadı kapsamında kendini ortaya koyuyor. eleştiri var kitabın seyrinde. ancak yazar amacına giderken midyatı unutuyor. çünkü hitleri yetiştiren mantık zenginlerin geleneksel ve genetik açıdan sürekliliğidir. böyle olunca hitler çapsızı zalim bir eşşeğe dönüyor. ya zenginin diğer insanları hiçe sayan yanı. onları küçümsemesi. peki paronayak kahraman ne iş yapıyordu. hımmm. zenginliği geleneksel ve genetik kodlara işlenmesini sağlıyordu dimi. bu aslında insanlığın devinimidir. örneğin devletcikler önce arsa verir, sonra hibe yapar, daha sonra vergi teşviki olur, sonra vergi indirimi, sonra vergi ertelemesi, sonra vergi affı, sonra vergi terkini... bakınız hala zenginler ağlar her yerde. ya da panama vari yerlerde bizim paranoyaklarla vergi kaçırır. inanın fakirler bu kadar ağlamaz. evet insanlık tahlil edilir ancak iyi insan verilmez kitapta kötüyü ve kötüyü doğuran sistem görülür. ancak biz iyiyi aramayız daha kötüye kızarız. sistemsel sorunları görmeden. yorumlarım mesaj verme kaygısından uzak anladıklarımı yazıyorum. ancak klasik olarak çok iyi bir psikianaliz vs beklemeyin. adam edebiyatçı. ben edebiyat önce gelir bu tarz kitaplarda. evet psikolojik tahliller vardır. ama kitap ben edebi bir özellik taşıyor. keşke yeni k,tap yazdırmak yerine bu kitaplar işlense derslerde. ne kadar çok örnek o kadar penetrasyon/o kadar nüfuz/ o kadar derinlik. ham ve çiğ ruhların yetiştiği dönemde olgun kişilerin eksikliği çok daha ağır oluyor.

SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020238,6bin okunma

·

1 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Halil öztürk

@halilmek ·

7yıl

sorunuzu tam olarak anlamadım. eğer soru edebiyat nedir ise; topluma ayna tutmaktır. yeri geldiğinde bohemlikleri anlatmaktadır. her ikisine de sanat diyen var. bence insanlara hayat tecrübesini aktaran yazınlar bu ünvana daha layıktır. ancak bugün çıplak insan resimleri! daha sanatsal görünmektedir, aylan bebek ise sanata konu edilemeyecek kadar sıradan! ancak acılarımıza duyarsızlaşmamızın bizi bohemliğe ittiğine dair sabit fikirlerim var. yani acılarımızla yüzleşip onları yenmek yerine onların kendi güzergahında gitmesi bizim de kendi yatağımızda akmamız gibi hatalı bir fikir var. unutmamak lazım ki acılara neden olan unsurlar ortadan kaldırılmadığı zaman illa ki biz insanlığı bir yerinden vuracaktır. radikal örgütlerin zamanında terörün tümüne tavır almayan bazı ülkelerde eylem yapması ve insanların ölümüne neden olması ne kadar da ironik. yanlışş anlaşılmasın övdüğüm bir kurum yok haksız yere adam öldürenlerin Allah haklarından gelsin. ... diye devam eder. evet sanat toplum için olmalı. sanat sanat için olmalı diyenlere bir soru: toplumu oluşturan insan olmasaydı sanat ne için olacak ve kim tarafından icra edilecekti ya da farklı koşullar altında yani sırça sarayındakilerin zor şartlar altında afyonsuz olarak da aynı kaygıları taşıyacağını yani acıları yerine hala bohemliklerini sanatsal kaygı ile ileteceklerinin evrensel sanat anlayışı telifi mümkün müdür! çok mu avami oldu. uslüp kaygım yok, zaten düz yazı. ancak mevcut önemli eserlerin okullarda mütalaalı okutulmasını yani hayat tecrübelerinin insanlarda yaşanmışlık hissi vermesine önem veriyorum. diktiğiniz her fide nasibi varsa gölgesinde insanları yaz sıcağından koruyacağı gibi onlara meyvlerini verecek, kuşlara yuva olacak ... yorumlar bir vatandaş olarak sadece. iddiadan uzak bazen ve kaygılı. ama hep umutlu, hep ümitvar. yoksa yaşanacak her an ve her nefes vatozların iğnesinin saplanması ve çıkarılması kadar ızdıraplı...

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Halil öztürk