Aydınlar Ocağı mensubu entelektüeller, soy Türkçü ve seküler bir milliyetçilik yerine, İslamla tahkim edilmiş bir milliyetçiliği hegemonik kılma faaliyetine giriştiler ve bu, hiç şüphesiz ki, hızla kutuplaşmaya doğru giden 1970'ler Türkiye'sinde, stratejik bir tercihten başka bir şey değildi: "Nihal Atsız'ın, İslamı algılayış bakımından