Gönderi

İmkansız Devlet kitabımın eleştirmenleri, burada da modern İslami söylemi ihmal ettiğim eleştirisi yapabilir. Ancak bu eleştirmenlerle İslam'ın çağdaş biçimlerinin modern oldukları konusunda hemfikir olduğumdan, onlar da benimle çağdaş İslam'ın oluşumunun sadece Avro-Amerika'da değil, dünyada başka yerlerde de var olan merkezi ve tali ihtisas sahalarını tekrar ürettiği konusunda hemfikir olabilmeliler. Bu ihtisas sahalarını analitik mukayese gücüne sahip olarak değerlendirmek, fuzuli konuşmaktır. Örneğin, yapısal bir biçimde modern kapitalizmin merkezi ihtisas sahasından farklı olan, modern İslam'daki (veya modern İslam'ın) ekonomik bir sisteminden bahsetmek imkansızdır. Aynı şey bugün Müslüman dünyayı yöneten bütün önemli siyasal kavramlar ve kurumlar için de geçerlidir. Tefrik edilmesi gerekirse, -tastamam Avrupa'nın merkezi ihtisas sahalarının arzularıyla çelişti.klerinden dolayı sömürgeciliğin elleriyle kırana uğratılan- ondokuzuncu yüzyıl öncesi İslam'ın (merkezi) ihtisas sahaları, böyle yan yana değerlendirmeler için model sağlar. Üstelik, modern İslam'ın Batılı modernlikle yaratıcı diyalektik ilişkiler geliştirdiği doğruysa da, Humeira Iqtidar'ın da ikna edici bir biçimde ileri sürdüğü gibi, İslamcılığın sömürgeci sekülerliği esas kabul ettiği de vakidir: "İslamcılık, sınırlarını, iddialarını ve odağını tanımlamaya yardım ettiği sekülerizmle yakından ilişkilidir; İslamcılık ile sekülerizm arasındaki ilişki, düpedüz antagonizm ilişkisi değil, diyalektik ve yaratıcı bir ilişkidir. Eleştirel olarak ... Britanya sömürgeciliğinin Hindistan'a dayattığı sekülerizm biçimi, Müslüman düşüncesinde ve pratiğinde İslamcılık denilen bu yeniliğin imkanını oluşturmuştur."
·
19 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.