Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sahi beğenilmek mühim mi bu kadar?
Gün geçmiyor ki karşılaşılan durumlara ilişkin şaşkınlığımızı gizlemekte zorlanmayalım.Her geçen bir gün insan ilişkileri geçmişe değin farklılaşarak günümüz modern dünyası içinde allanıp pullanıp bir şekilde bugünlerde tekrardan önümüze çıkıp insanı bir yaşına daha bastırıyor. Bir tabir vardır,''laciverde boyayıp annesine satmak'',bizler de esasen geçmiş norm ve toplum tarafından kabul görmüş yahut dayatılmış değerleri laciverde boyayıp yeni,modern tarzda benimseyip hayatımızı da o değerlerin etrafında şekillendirmeye başlıyoruz tıpkı geçmişte olduğu gibi.Bundan mütevellit denilebir ki; geçmiş bugünün tekerrürüdür.Geçmişte radyo revaçta idi bugün Televizyon,geçmişte at arabaları kullanılırdı bugün otomobil,bu durum değerlere de yansımış durumdadır. Bu şaşkınlıkların başında ise en kaba tabir ile ''beğenilme güdüsü'' yer alıyor.Beğenilmek yüzyıllardır insanoğlunun içten içe yaşadığı en büyük temennisidir.Bu temenni,güdü ve duyguyu iki başlığa ayırmak gerekir.Bunlar; 1)Geçmiş-şimdiki dönem beğeni duygusu 2)Modern dönem beğeni duygusu İlkine tamamen tek taban olarak dış görünüş beğendirme çabası denebilir.Bu beğendirme isteği ilk insandan günümüze kadar sürmüştür,sürmeye de devam edecektir.Bu ne zaman sonlanacak diye bir soru sorulacak olursa, cevabı insanlık neslinin son ferdi bu dünyadan göç edene kadar diyebiliriz.Yani; bir çizelge çizersek ilk insanla başlayıp son insanla son bulacak olan doğrusal bir düzlemde beğenilme duygusu her zaman var olacaktır. İkinci kısım ise modern dönem beğeni duygusu ve yazının temelini oluşturacak başlık bu olacak. Bu kısım için ise söze şöyle bir soru ile başlamak istiyorum dünyanın en güçlü cihazı nedir? Bir kamyon mu,yoksa bir tır,yada bir uçak bana sorarsanız dünyanın en güçlü cihazı elimizden düşürmediğimiz telefonlardır koskoca irade sahibi olan bizleri kendisinin bin katı büyüklüğünde vinçleri,uçakları kullanan insanı etkisi altına alıp tuvalette dahi kendine yer eden bir makine elbette dünyanın en güçlü cihazı olacaktır. Bu makinelerin içine bir dünya yerleştirmişler,adına sosyal medya diyorlar.İnsan da bu bu dünyada kendine yer edinip varlık ispatından haliyle geri durmuyor. İnsan olarak geçmişte olduğu gibi görselliğe önem veriyoruz bundan dolayı da boy boy fotoğraflarımız sosyal medyada bulunuyor çünkü;kendimizi sözde ispat etmemiz gerekiyor.Fotoğrafımız arttıkça takipçi kazanıyoruz takipçi kazandıkça kalabalıklaşıyoruz,kalabalık oldukça ise yalnızlaşmaktan öteye bir arpa boyu adım atamıyoruz.Bunun sebebi aslında ilk başta söylediğimiz beğenilme güdüsü,bu beğenilme güdüsü bizleri kendimize ait olmayan sahte maskeler kullanmaya zorluyor. Bu sahte maskelerin ardında ise mutsuz,bedbin ifadeler kendini gösteriyor.Fakat o bedbinliği görmemek adına aynaya dahi çıplak yüz ile bakamıyoruz yalan makyajlarla,zoraki tebessümle aynaları ve takipçileri kendimize dost edindiğimizi sanıyoruz fakat aslında yalnızca kendi içimizden dışımıza bir kaçış içinde olduğumuzdan haberimiz bile olmuyor. Bu demek değildir ki; beğenilmek kötüdür beğenmeyelim tam da aksine her insan beğenilmeyi elbette ister belki de dünyanın en güzel duygularından biridir başkası tarafından beğenilmek. Ancak bu,sahte gülüşler,gerçek olmayan maskelerle olamaz,ancak ve ancak insanı,insan diye severek gerçek anlamda bir beğeni duygusuna ulaşılabilir.Sözlerimi çok sevdiğim şu sözlerle bitirmek istiyorum; Dışı herkes sever asıl iş iç dünyayı sevebilmek,herkese her şeye rağmen. -Hamdi
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.