Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ruslar ve Türkler Birbirini Nasıl Algılıyor? İki toplumun birbirini nasıl algıladığı, aralarındaki ilişkilerin seviyesini belirlemesi açısından çok önemlidir. Ekonomik ve sosyal ilişkilerimizin yanı sıra, dış politikamızda da önemli bir yer tutan Rusya’da, Türkler hakkında yaygın kanaatler, Türk malına karşı tutumda başta olmak üzere, dış politikada yaklaşımlara kadar pekçok konuda belirleyici oluyor. Aynı şekilde, Türkiye’de Rusya imajı zaman zaman komşumuzda meydana gelen olayları yanlış algılamamıza sebep oluyor. Bu ise ilişkilerin olması gereken tonda gelişmesine engel oluyor. Bu bölümde Türkiye ve Rusya’nın birbirlerine bakışını incelemeye çalışacağız. Öncelikle şunu görmemiz gerekiyor: Türkiye’de algılanan Rusya ile gerçekteki Rusya arasında farklar var. Rusya’yı kafamızda olması gereken yere koymalıyız. Şu anki Rusya imajımız büyük ölçüde Soğuk Savaş döneminde şekillendi/şekillendirildi. Osmanlı Devleti döneminde yapılan savaşlar bu imajın şekillenmesinde etkin olarak kullanıldı. Öncelikle bu bakış açısıyla bir gözden geçirmeliyiz. Halk, halkın içinde ticaretle uğraşanlar bu bakış açısını değiştirmede daha hızlı. Ancak hem Rusya’da hem de Türkiye’de devleti yönetenler, bürokrat ve askerler hala eskinin izlerini taşıyabiliyorlar ya da yeni duruma ait düzgün vizyonlara sahip değiller. Rusya ile siyasi, ekonomik ve kültürel olarak ne kadar yakınlaşabiliriz? Veya onları kendimize ne kadar yaklaştırabiliriz? Öncelikle bu sorunun cevabı verilmeli. Rusya deyince aklımıza Büyük Petro, Katerina, sıcak denizlere inme politikası, komünizm tehlikesi gibi kavramlar geliyor. Son 15 yılda giren kavramlar: bavul ticareti, Antalya turizmi, mavi akım, Türk müteahhitleri, orada okuyan Türk öğrencileri. Görüldüğü gibi kavramlar tehdit içeren kavramlardan ticari ve kültürel terimlere doğru değişiyor. Demek ki ilişkilerimizin muhtevası da değişiyor.
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.