Gönderi

"İstanbul Sözleşmesi Yaşatır"
Yaptığımız etkinliğin #80024404 ilk amacı İstanbul Sözleşmesini okumak ve okutmaktı. Ben de ilk olarak tüm metni okudum ve bazı maddeleri not aldım altlarına da kendi yorumumu ekledim. Üşenmeyin ve 1 saatinizi ayırıp bu sözleşmeyi okuyun! İstanbul Sözleşmesi Tam Metin: rm.coe.int/1680462545 Giriş kısmında yazdığı üzere: "Kadına karşı şiddetin, kadınlarla erkekler arasında tarihten gelen eşit olmayan güç ilişkilerinin bir tezahürü olduğunu ve bu eşit olmayan güç ilişkilerinin, erkeklerin kadınlara üstünlüğüne, kadınlara karşı ayrımcılık yapmalarına ve kadınların tam anlamıyla ilerlemelerinin engellenmesine yol açtığının" bilincinde olmak gerekir. "Kadınların ve genç kızların aile içi şiddet, cinsel taciz, ırza geçme, zorla evlendirme, sözde “namus” adına işlenen suçlara ve kadınların ve genç kızların insan haklarının ciddi bir biçimde ihlalini oluşturan ve kadınlarla erkekler arasında eşitliğin sağlanmasının önünde büyük bir engel olan kadın sünneti gibi ciddi şiddet türlerine sıklıkla maruz kaldığının" büyük bir kaygıyla bilincinde olmak gerekir Sözleşmeyi okuduğunuz vakit giriş kısmında görüş birliğine varılan birkaç paragrafın daha bulunduğunu göreceksiniz. Ben en çarpıcı olanları aktarmak istedim. Şimdi öne çıkarmak istediğim maddelerle devam edeceğim. Madde 1- a) kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına karşı şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak; b) kadına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak ve kadınları güçlendirmek de dahil olmak üzere, kadınlarla erkekler arasında önemli ölçüde eşitliği yaygınlaştırmak; Ülkemizde belli bir kesimin neden şiddetle bu sözleşmeye karşı çıktığını anlatmak adına "b" fıkrası yeterlidir. (Önemli ölçüde eşitliği sağlamak) bu gerçekleştiği takdirde mevcut düzende çıkar sahibi olanların çıkarları zedelenecek, hakimiyet kurma durumundan memnuniyet duyan erkeklerin memnuniyetleri azalacaktır. Madde 2 - Sözleşmenin Maksatları • Bu Sözleşme, aile içi şiddet de dahil olmak üzere, kadınları orantısız bir biçimde etkileyen, kadına karşı her türlü şiddet için geçerli olacaktır. muhafazkar kesimden bazı insanların bu sözleşme "aile yapısını yıkıyor" demektedir. "Kadınların orantısız bir şekilde dövülmesini engellemek mi aile yapısını yıkıyor?" Madde 3 - Sözleşmenin Maksadı: • “kadına karşı şiddetten”, kadınlara karşı bir insan hakları ihlali ve ayrımcılık anlaşılacak ve bu terim, ister kamu ister özel yaşamda meydana gelsinler, söz konusu eylemlerde bulunma tehdidi, zorlama veya özgürlüğün rastgele bir biçimde kısıtlanması da dahil olmak üzere, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar ve acı verilmesi sonucunu doğuracak toplumsal cinsiyete dayalı tüm şiddet eylemleri olarak anlaşılacaktır; Madde 4- Temel haklar, eşitlik ve ayrımcılık yapılmaması; a) Taraflar herkesin, özellikle de kadınların, gerek kamu gerekse özel alanda şiddete maruz kalmaksızın yaşama hakkını yaygınlaştırmak ve korumak için gerekli olan yasal ve diğer tedbirleri alacaklardır. "herkesin özellikle de kadınların" özellikle kadınların çünkü şiddet gören kadınlardır. Lakin olası tersi bir durumda karşı cinsten birininde şiddet gördüğü durumları da kapsayan bir sözleşmedir. Madde 5- Devletin Yükümlülükleri; • Taraflar kadınlara karşı herhangi bir şiddet eylemine girişmekten imtina edecek ve devlet yetkililerinin, görevlilerinin, organlarının, kurumlarının ve Devlet adına hareket eden diğer aktörlerin bu yükümlülüğe uygun bir biçimde hareket etmelerini temin edeceklerdir. "Devletin de gerekli yasal mevzuatları sağlama yükümlülüğü olduğu için bundan kaçınmak isteyen ülkelerde "sözleşmeden çekilme" konusunun gündem olması pek şaşırtıcı olmasa gerek." Madde 9 – Sivil Toplum Kuruluşları ve sivil toplum • Taraflar kadınlara karşı şiddet uygulanmasıyla mücadelede aktif bir rol oynayan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını her düzeyde takdir ve teşvik edecek ve destekleyecek ve bu kuruluşlarla etkili bir işbirliği gerçekleştirecektir. Bu maddeye yorum yapmayalım isterseniz. Çünkü kadın haklarını savunan sivil toplum örgütlerinin her eyleminin gözaltılarla sonuçlandığını bilmeyeniniz yoktur sanırım. Madde 12- Genel Yükümlülükler; • Taraflar kültür, töre, din, gelenek veya sözde “namus” gibi kavramların bu Sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemine gerekçe olarak kullanılmamasını temin edeceklerdir. Sanırım 12. maddenin bu kısmı Anadolu coğrafyasında en çok tepki gören kısımdır. Çünkü "namus" cinayetleri bizim vazgeçilmezimiz bunu önlersek dedikleri gibi "aile yapısı bozulabilir!" Madde 16- Önleyici müdahale; • Taraflar özellikle cinsel suç işleyenlerin yeniden suç işlemelerini önlemeye yönelik eğitim programları oluşturulmasını veya desteklenmesini mümkün kılacak gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır Bu kısım çok önemli İstanbul Sözleşmesi suç işleyenleri eğitin diyor iyi hal indirimi ve aflarla sokağa salmayın diyor. Madde 32 – Zorla evlendirmelerin doğuracağı hukuki sonuçlar • Taraflar mağdura gereksiz bir parasal veya idari yük getirmeksizin, zorla gerçekleştirilen evliliklerin geçersiz ve hükümsüz kılınabilmesini veya sona erdirilmesini temin edecek yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır. Madde 37 – Zorla yapılan evlilikler; • Taraflar bir yetişkini veya çocuğu kasten evliliğe zorlamanın cezalandırılmasını temin etmek üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır Bu iki madde de bizim cografyada hoş karşılanmaz çünkü kadın "Baba'nın , erkek kardeşin istediğine istediği yaşta verilen bir eşya" olarak görülür çoğu yerde. Ve savundukları o meşhur aile yapısını yıkma girişimi olarak kabul ederler bu iki maddeyi. Üstü örtülenlenler hariç yüzlerce çocuk gelinin çocuk bedeninde çocuk doğurduğunu aklınızdan çıkarmayın yinede. Madde 48 – • Taraflar bu Sözleşme kapsamında yer alan her türlü şiddet olayıyla ilgili olarak, arabuluculuk ve uzlaştırma da dahil olmak üzere, zorunlu anlaşmazlık giderme alternatif süreçlerini yasaklamak üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır. Bu madde çok önemlidir. Özellikle kolluk kuvvet amirlerinin şikayetçi olmaya çalışan kadını kocasıyla barıştırma yolunda arabuluculuk yapması kesinlikle yasaklanmalıdır. Şiddet gören kadının arkasında ailesi durmuyorken kolluk kuvvetleri ve adli yetkililerin "arabuluculuk" yapması şiddeti arttıran bir etkendir. Toplamda 81 madde var ve bu maddelerin yarısı Uluslararası görüşler, denetim mekanizmaların vb. İçeriyor onları buraya yazmadım okuduğunuz vakit göreceksinizdir. Bu sözleşmeye karşı çıkan kadın veya erkek her kim varsa ciddi anlamda ya okuduğunu anlama sorunu yaşamakta ya da istediği düzeni saglamadığı için çıkarlarının zedelenmesini engellemeye çalışmaktadır. Kadını kutsal, değerli görüp ev hapsine mahkum bırakan bir zihniyetin ilerici bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesini kabul etmelerini beklemiyoruz lakin şiddet mağduru olan kadınların da İstanbul Sözleşmesini okumayıp kulaktan dolma bilgilerle ona karşı çıkıyor oluşu cidden üzücü bir durumdur.
··
85 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.