Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

336 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Dostoyevskinin okuduğum kaçıncı kitabı bilmiyorum ama en sevdiklerimden biri olabilir. İsmine bakınca bir hapishane hayatını anlatacağını hiç tahmin edemezdim ama kitap boyunca bir mahkumun gözünden hapishanede ki hayata, orada ki insanlara, işlenen suçlara ve değişik kişiliklere tanık oluyoruz. Gerçekten güzel ve akıcı kitap ama kitap boyunca defalarca kez sinirlendim. Bence mahkumlara gereksiz bir sempati ile yaklaşılmış. Altı kişiyi öldürmüş, ya da zevk için çocukları katleden, eşinin boğazını hiç tereddüt etmeden kesen bir insanda gram merhamet duygusu bulunduğunu düşünmüyorum ben ve kitapta bu insanlara gereksiz bir sempati, bir merhamet duyulmuştu. Eşini öldüren insanın sanki haklıymış izlenimi yaratılması saçmalık. Suçlulara "talihsizler" denmesi saçmalığı da var. Tüm bunlar mahkumlara duyulan gereksiz sempati bence. Mahkumların pişmanlıklarını değil aksine yaptıkları suçlardan nasıl övündüklerini okuduk. ( Tabi bir iki çok ama çok nadir istisnalar vardı) Tabi değinmeden geçemeyeceğim bir de sınıf ayrımı mevzusu var. Bu sınıf ayrımını net bir şekilde hapishanede bile görüyoruz. Sözde "soylu mahkum" diye bir şey var. Bir katilin soylusu da oluyormuş ne diyebilirim ki :)) Eksik noktalardan biri tüm bunları yazan kişinin, Aleksandr Petroviç'in duyguları. Onun hislerini, vicdan azabını hiç okumadık. Yani eşini öldürdüğü için vicdan azabı çekmiyor olabilir tabi aksine kendisi gibi bir soylunun hapishane hayatında ne kadar zorlandığını yazmış. Ama ben onunla ilgili daha çok şey okumak isterdim. Bence bu bir eksiklikti. Yine de genel olarak akıcı bir kitap, Dostoyevskinin güzel kitaplarından birisi bence, her ne kadar bu gereksiz sempati beni sinir etse de (:
Ölüler Evinden Anılar
Ölüler Evinden AnılarFyodor Dostoyevski · Antik Batı Klasikleri · 201014,5bin okunma
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.