Gönderi

888 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 45 days
Herkesin büyülendiğibir “Büyülü Dağ”ı vardır
Thomas Mann, seninle olan dostluğumuz Farklı boyutlara ulaştı. İlk başta birbirimizi anlayamadık. Anlamaya başlayınca da birbirimizden kopamadık. Tabi bu süreç zorlu geçti. Bu dostluğu sağlamlaştırmak hiç kolay olmadı. Tabi biz de zor işlerin insanıyız öyle değil mi Thomas? Sen Büyülü Dağ adlı eserinde aslında çoğunlukla senin başından geçen olayları, kendi zihnindeki düşünceleri bana anlattın. Sen bana onları anlatırken ben daha çok seni sevip anladım. Kahramanın genç mühendis Hans Castrop, sanatoryuma hasta kuzenini ziyarete gitmiş birkaç haftalığına diye bir zaman limiti koymuş tabi zamanın nasıl bir kavram olduğunu bilmeden. Kendisi sanatoryumda günleri ve haftaları sayarken bir bakmış ki oradakiler için en küçük zaman birimi bir aymış. Senin için zaman çok önemli bir kavram Thomas. Şu ana kadar birçok yazar, bilim insanı zaman kavramıyla kafalarını yormuşlar. Halen bir belirsizlik var ve halen kimse zaman denen kavramın aslında bizim dışımızda bir şey olmadığını, bizim zamanla iç içe olduğumuzu ve zamanın aslında geçmiş, şimdi ve gelecekten ibaret olmayıp sadece şu anın olduğunu kavrayamadılar ne yazık ki. Ahmet Hamdi de bize şu dizeleriyle zamanı anlatmaya çalışmış: “Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında.” Evet, Thomas sen bu eserinde haklı olarak en çok zaman kavramı üzerinde durdun. Bunun dışında kahramanımız sanatoryuma bir ziyaretçi olarak gelmiş bir bakmış ki oranın sakini olmuş. Bir zaman sonra hastalandığını görünce tedavi amacıyla orda kalmak zorunda kalmış. Kahramanımız aracılığıyla bana sanatoryumun nasıl bir yer olduğunu, orada nasıl tedaviler uygulandığını, o insanların hastalığa bakış açısını vs bir sürü şey anlattın. Hans’ın kuzeni iyileşir gibi olup sanatoryumdan ayrıldı ve asker olmak için gitti. Bir zaman sonra baktı ki hastalığı tekrar başladı bunun üzerine dönmek zorunda kaldı. Hans’ın kuzeni giderken bir ara boşluğa düşer gibi oldu dönüşüyle tekrar bir sevinç sardı onu. Kuzeni ölünce o da ölecek gibi oldu üzüntüden sonra hepimiz gibi ölüme alıştı. Hans, hastalığı bitince cepheye gitti ve orada hayatını kaybetti. Thomas, Hans’a söylediğin son söz inanılmaz etkiledi beni: Dünyadaki bu ölüm şenliğinden de yağmurlu akşam gökyüzünü kızgın alevlere boğan bu çirkin ateşten de günün birinde sevgi doğar mı dersin? Sen bu soruyu Hans’a sorarken umutlu muydun tam anlayamadım ama ben umut etmek istiyorum dostum. Teşekkür ederim bana içini döktüğün için büyük bir burukluk bıraktın bende. Seni herkese anlatacağım.Herkes tanımalı senin gibi değerli bir insanı. Hoşçakal Thomas!
Büyülü Dağ
Büyülü DağThomas Mann · Can Yayınları · 20191,231 okunma
··
78 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.