Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

214 syf.
·
Puan vermedi
30.07.2020 Kitabın adı:Turkısh Hannıbal Yazarın adı:Billur Türkoğlu Phelps Okuyanın adı:Nezaket Topal Sayfa sayısı: 214 Yazarımız benim önce sanaldan sonrasında reelde dostum arkadaşım ve el sanatı çalışmalarından ötürü idolüm olan Dünya tatlısı bir İstanbul hanımefendisi... Yazarımızın kendi dilinden özgeçmişini ekledim . Çünkü kitabın çıktığı yayınevi sorup eklememiş ve okuyacaklardan yazarımız adına şimdiden özür diliyorum çünkü kitap editörler tarafından irdelenmemiş hatalarla dolu yazarımız kitap basılıp kitabı görünce hastalanıp hastanede yatmıştır geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum ... **** İstanbul doğumlu ve orta halli bir ailenin 5 çocuğu içinde tek kızım. Üçü benden büyük, biri benden küçük. Küçük kardeşim ben 5 yaşında iken doğdu ve bana kıskanmayı, hırslı olmayı, paylaşmayı ve kardeşgisi öğretti. Kendimi keşfetmeye başladığım andan itibaren güzel sanatların her dalına büyük ilgi duydum. Sanırım bu ruhla doğmuştum. Çevremde olup biten her şeyle yakından ilgilendim ve sürekli kendimi yenilemek, geliştirmek yolunda yürüdüm. Sanat okulu mezunuyum. O yüzden el sanatlarının her türlüsüne büyük ilgim var.. Yapabildiklerimi denerim, yapamadıklarıma da gıpta ile bakarım. Yazmak ise ayrı bir tutku benim için. Kendimi en iyi böyle ifade ettiğimi düşünüyorum. ​. Ancak yıllarca özel sektörde üst düzey yönetici asistanı olarak çalıştım. Bir gün lisan bilmenin ne kadar gerekli olduğunu anladım ve verdiğim ani bir kararla, tek birikimim eski model arabamı satarak İngilizce öğrenmek amacıyla 1985 yılında Amerika’ya gittim ve bir yakınımızın yanında kaldım. Sıkıştığım dönemlerde harçlığımı çıkartmak için ​ el-işi aksesuarla takılar ve folklorik biblolar yapıp bulunduğum okulda ve Türk evlerinde yapılan gecelerde sattım. 1995 yılında ilk kişisel sergimi aldığım bir teklifle İstanbul’da “Atıkları Değerlendirme” adı altında iki hafta Çarşı mağazasında (Capitol AVM' ) müteakiben 2 hafta Çarşı Maslak AVM'de ve sonrasında özel istekle Koç Üniversitesinde bir günlüğüne tekrarladım. Bu sergiler beklediğimden fazla ilgi görünce, TGRT TV de el işi çalışmalarımı paket programlar halinde haftada 3 gün yayınlanmaya başladı. Daha sonra, Sabah Gazetesinin "OYA" isimli el işi dergisine beceri sayfasını yapmaya başladım. Sonrasında Doğan Medya gurubuna "Başkan Yardımcısı Asistanı" olarak geçtim ve aynı grub içinde "Hey Girl" dergisi ve "Doğan Çocuk" dergisinde el becerilerine yönelik sayfaları hazırladım. İlk öyküm de yine bu grubu ait "Yaşasın Edebiyat" Dergisinde yayınlandı. 1998 yılı sonunda Doğan Grubundan kendi isteğimle emekliye ayrıldım. Çok geçmeden İngiltere’de bir Fabrikanın arşivini düzenlemem için bir teklif alarak kendimi Osset kasabasında buldum. Bu maceram da iki yıl sürdü. 2001 yılı Nisan ayında Amerikalı Julian Phelps ile tanıştım. Ruh ikizimi bulmuştum. Evlenip "Nevada'nın- Las Vegas" şehrinde yaşamaya başladım. Tabi ki yine boş durmadım. Çeşitli kurslara yazılıp değişik el işi çalışmaları denedim. Türkiye’ye her yıl yaptığımız ziyaretlerde eşim Julian’ın ülkeme ve insanına hayran kalmasıyla 2006 yazında birlikte Türkiye’de döndük ve daimi yaşamaya başladık. Evlilik vaadimiz ölene kadar diye başlamıştı ve bu güzel birliktelik ne yazık ki 30 Temmuz 2013 yılında eşimin ani vefatıyla son buldu. Doğup büyüdüğü ülkesini, sevdası üzerine terk eden Julian ikinci vatan saydığı bu ülkenin topraklarında sonsuza kadar kaldı. :( * * * Sonuç olarak bazılarımız için hayat gümüş tepsi içinde önüne sürülmüyor. Başarı elde etmek için veya hayatın zorlu aşamalarını biraz daha kolaylaştırmak için başkalarına göre biraz daha fazla çabalamayı gerektiriyor ama inanın bu kişiyi bir çok yönden çok daha güçlü kılıyor. Şimdilerde birikimlerimi gerek İnternet üzerinden, gerek sosyal alanlardan gerekse hazırladığım "billurca"isimli sitemden ve yazdığım hikayelerimi " BENİM HİKAYELERİM" isimdi yine kendi edebiyat sitemden paylaşmaya devam ediyorum. 2014 yılında "Dört Mevsim" isimli Antoloji kitabında 5 öyküm yer aldı. Hedefim tamamıyla kendime ait anılar ve öykü kitapları çıkartmak. Kıstmet diyelim!​ Hiç tanımadığım birilerine sahilde bir kum zerreciği kadar bile faydam dokunuyorsa, hiç bilmediğim bir yerlerdeki insanların kalplerine dokunup, yüzlerine gülücükler kondurabiliyorsam ne mutlu bana. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkürler, Billur Türkoğlu Phelps ********* Kitabımıza gelince 3 öyküden oluşuyor ilk öykü kitaba adını veren; Turkısh Hannıbal : Mithat Bey adında yaşlı zor yürüyen bir amca hastanede bir polikliniğin önünde muayene sırası beklemektedir. İsmi söylendiğinde yerinden zorla kalkarak ve yürüyerek doktorun yanına girer . Doktor bazı testler ister yaptırıp sonucu ertesi gün öğrenecektir. Ertesi gün doktorun yanına girdiğinde doktorun yüzü düşmüştür çünkü Mithat Bey çok hastadır ve çok az bir ömrü kalmıştır. İlaçlarını yazar ve 3 ay sonra tekrar görüşmek üzere Mithat beyi gönderir. Aradan 3 ay geçer ve Doktorun muayenehanesinden dipdiri bir adam girer doktor şaşırır giren kişi Mithat Bey amcadır sorar sen ne yaptın başka bir doktor mu buldun alternatif tıptan mı faydalandın hayır der bu soruları sormasının sebebi yapılan testler sonucunda tamamen iyileşmesidir ne yaptın diye sorar tekrar Mithat beyde kıymalı börek yedim der ve anlatır neyse doktor merak eder ve beraber börekçiye gidi yerler birer porsiyonca yanlarına alırlar doktorun amacı tahlil yapmaktır yaptirimda sonuç mu acaba kıyma neden yapılmıştır insanları iyileştiren ne etidir ........????? Tehlike yanıbaşımda:Kocası ölen İpek kızı Melekle yaşamaktadır. İpek büyük bir firmada yönetici konumunda çalışmaktadır birgün işten eve dönerken arabasının benzini biter benzinliğe girer benzin alırken siyah pardesülü siyah eldiveni biri gelip bir broşür verir ve...... olanlar olur .... 315 No'lu Oda: Ceyda eli kolu dolu AVM'den çıkmış taksi aramakta fakat hava yağmurlu olduğu için taksi bulamamaktadır son çare eniştesini arar telefonu bir kadın açar ve falanca otel 315 No'lu odaya ambulans ister aman yarabbi Hazal'ın doğum günü partisinin verileceği oteldir verilen isim.Ceyda'nın aklı karışır apar topar zorda olsa bir taksi bulur binip gider otele girip 315 No'lu odayı bulur içeri girer aman yarabbi o ne eniştesi çıplak elleri ayakları bağlı ağzına bir bez parçası sokularak bağırması önlenmiş ve ölüdür nedir bu şimdi eniştesi niçin öldürülmüştür hemde birtanecik kızının doğum gününde neden niçin sorular sorular cevap kitapta .....
Turkish Hannibal
Turkish HannibalBillur Türkoğlu Phelps · Gece Kitaplığı · 20203 okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.