Gönderi

Tarihselcilik en nihayetinde bize, modern dünyada pek fazla “makûl” karşılanmayan kimi dinî ahkâm ve değerlerin yerelliğini ve değiştirilebilirliğini öğütlerken bilimsel tefsir, aynı ahkâm ve değerlerin pekâlâ modern bilimsel “gerçekler” (!) çerçevesinde yeniden (ve eskisinden farklı olarak) yorumlanabileceğini, modern dünyaya “uygun” bir yorumunun yapılabileceğini söylüyor görünmektedir. Örneğin rasyonellik anlayışında olan çağdaş İslam düşünürü açısından evrenin yaratılış aşamaları, nebulalar ve gaz bulutları hakkı da bilgi verdiği düşünülen Enbiyâ 21/30. âyetteki “Yer ve gök yapışık idi, biz onları ayırdık.” ifadesi tarihselci bakış açısına göre verimlilik ve kuraklıktan kinaye olup dönemin Araplarının kullandıkları bir deyimdir. Rasyonellik arayışında olan ve bu âyeti yaratılış sırları ile ilişkilendiren bilimsel tefsirciyi Kur’an metnini çarpıtmakla itham eden tarihselci, Kur’an’ın evren hakkındaki ifadelerinin tarihsel karakterli olduğunu, bu ifadelerin yedinci asır Arabistan yarımadasının bilgi ve kültür dünyasını yansıttığını, çağdaş bilimsel verilerle yorumlanmasının anakronizm sayılacağını, dolayısıyla bugünkü bilimsel verilerle çatıştığı düşünülebilecek hususların genelgeçer ve evrensel bildirimler olmadığını savunmakta, böylece günün sonunda Kur’an’ın/dinin çağdaş pozitif bilimler karşısında suskun olduğunu yada herhangi bir sekilde alternatif bir söyleme sahip olmadığını söylemiş olmaktadir.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.