Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

254 syf.
10/10 puan verdi
Sadece dini, örfi değil felsefi, ontolojik ve antropolojik açıdan da batı uygarlığını tamamen karşısına alan Spinoza'nın 17. yüzyılda yapmış olduğu feminist felsefe üzerine düşünceleri günümüze değin etkisini devam ettirmiş hatta günümüzün çoğu feminist kuramcısı dönüp tekrar tekrar okumuştur Spinoza'yı... Spinoza bugün feminist kuram için hem bir eleştiri hem de akademik kaynak işlevi görmektedir. Her ne kadar Spinoza kendi döneminin etkisi dahilinde kalmış olsa da onun feminist felsefesini anlayabilmek için öncelikle Spinoza ve Spinoza'nın tanrısını anlamak gerektiğini düşünüyorum. Sinagog'undan Kilisesine, krallarından, başkanlarına kadar bütün batı medeniyetinin cephe aldığı Spinoza kimdir? Kısa bir şekilde onu anlatayım. Spinoza inançsal anlamda peygamberler de dahil olmak üzere yazılı, çizili, görsel veya insan bazlı hiçbir kaynağın tanrıya ulaşmak için aracı olamayacağını, insanın bizzat kendisi tanrıya doğrudan ulaşabileceğini söyler. Her şeyi tanrıda, tanrıyı da her şeyde gören Spinoza feminist kurama da bu pencereden yaklaşmaktadır. Tabi koskoca batı medeniyetin üzerinde oturduğu üç sac ayağını hedef almadan durmayacaktır Spinoza. O üç şey ise; - Beden-zihin ikiliği (zıtlığı) - Tabiatın amacı/felsefesi - Özgür irade Bu üç sac ayağını topyekün reddeder Spinoza. Çünkü bunlar batının dini, siyasi ve sosyal hayatta sürekli işleyip durduğu ve eril söylemin dayanağı haline gelmiş konulardı. “İnsanın bedeni nasıl tabiatın bir parçası ise, insanın zihni de tabiatın bir parçasıdır” diyerek feminist felsefede Spinoza ontolojisini kurmaya başlar. Varlığa* kavuşmuş olan her canlının var olmaya ve bunu sürdürmeye güçleri de hakları da eşit derecede vardır der. Dolayısıyla varlıklar arasında hiyerarşik hiçbir farklılıktan söz edemeyiz diyerek noktayı koymuştur. Bu bağlamda “her şey, kendinde olduğu ölçüde, kendi varlığında sürmeye çabalar” diyerek hem Nietzsche'yi hem Deleuze'ü etkilemiş ve ''güç istenci'' ve ''oluş'' teorilerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Buradan hareketle Spinoza dinlerin bahsettiği, kadının erkeğin himayesi altında olması gereken, erkeğin kadın üzerine kesin hakim olduğu bir hiyerarşik söylemi de yok etmiş ve Spinoza tanrısı olarak adlandırılagelen tanrı karşısında kesin eşitlik sağlanmıştır. Dolayısıyla bu görüş bugünün çağdaş feminist hareketine ivme kazandıran bir nitelik kazanmıştır. Spinoza'nın bu karşı konulamaz kesin eşitlikçi inancı şiddetli bir şekilde tepki çekmiş ve Spinoza afaroz edilmiştir. Henüz türkçe basımı olmayan bu güzel eserde de Spinoza ontolojisinin her türlü cinsiyet ayrımının ve ayrımcılığının karşısında duran bir felsefe olduğu detaylarıyla ele alınmış. Umarım en kısa sürede türkçe basımı yapılır bu eserin.
Feminist Interpretations of Benedict Spinoza
Feminist Interpretations of Benedict SpinozaMoira Gatens · PSUP - Penn State University Press · 20091 okunma
··
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.