Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

216 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Yazar Hüseyin Cengiz'in kaleme aldığı eser, bazı yerlere kurgu eklense de Cemal Süreya'nın biyografik romanı diyebileceğim tarzda yazılmış. Sıkılmadan keyifle okuyacaksınız desem de bahsi geçen yaşam öyküsü pek de iç acıcı değil:( Cemal Süreya'yı sevdiğim için bir çırpıda okudum ama kitapta çok fazla eksiklikler vardı. Anlatım bozukluğu olan cümleler, kurgusal hatalar, italik yazıyla verilen kısımların nereden alıntı yapıldığı gibi kaynakçanın belirtilmediği yerler var. Şiirlerin kaynağı belirtilmişti bu bilgiyi ekleyeyim. Güzel şiir alıntıları da yapılmıştı eserde. Kitapta bir çok halk anlatısı da yer alıyor. Özellikle Cemo'nun annesi ve babaannesinden dinlediği anlatılardan en çok sayfa 103 te geçen Pepuk kuşunun masalını sevdim. İlerleyen kısımlarda Yusuf u Züleyha, Kerem ile Aslı gibi anlatılara da değiniliyor. Tunceli'de başlayan ve sürgün olan Cemal ve ailesinin dramı, ağır koşullardaki tren seyahati içler acısı. Bilecik'te zorunlu sürgünlükleri başlayan aile, annenin kaybı ve zalim üvey anne Esma'nın gelişiyle alt üst olan bir yaşam. Bundan sonraki kısımlar ağır spoiler içerir belirteyim:) "Yoklama alıyorum sessiz olun Kaygı? Burda Hüzün? Burda Yalnızlık? Burda Mutluluk?... Mutluluk?" S. 45 İstanbul'a okumak için giden küçük Cemalettin'in dilinden dökülen dizeler... Mutsuz bir çocukluk... Ortaokulda gelen ilk aşk ve yazılan ilk mısralar, aşık olduğu kızıl saçlı sevgiliyedir: " Seni sevdiğim anda her şeyim kızıl oldu Masmavi defterime kızıl satırlar doldu.." S. 55 İlk aşkla başlayan kadınlara ilgi, üvey anne Esma' nın gelişiyle yerle bir olur. Zalim bir kadın olan Esma çocuklara etmediğini bırakmaz. "Kadınlarla ilgili kurduğum pembe hayaller, o kötü ruhlu kadın yüzünden siyaha boyandı. İlk günün hemen ardından gösterdiği çirkin yüzüyle hayatımızı kabusa çevirmişti." s. 61 Yatılı okula giden Cemo Esma'nın zulmünden kurtulduğu için mutluyken 2 kızkardeşi için derin bir keder içerisinde kalır. Esma'dan bir şekilde kurtulan çocuklar rahat bir nefes alırlar. Babası Refika Hanımla evlenir. O da Esma'nın tam tersi, iyi kalpli, sevecen, anaç bir kadındır. İlk defa aile olmanın mutluluğunu yaşarlar. Cemalettin büyür ve üniversite okumaya başlar ve çevresi de genişler.Entellektüel bir ortamda çevre edinmeye başlayan Cemalettin'in adı Cemal olur. İlk defa bir şiiri dergide yayınlanan Cemal adına Süreyya adının eklenmesi bu zamana denk gelir. Mülkiye okurken ilk aşkı Seniha ile nişanlanır. Babasının ilk aşkı ile evlenmesine kızın fakir olması, çalışmaması bahanesini gösteren babasını içinde öldürür ve şu meşhur dizeler dökülür : "Sizin hiç babanız öldü mü? Benim bir kere öldü kör oldum Yıkadılar aldılar götürdüler Babamdan ummazdım bunu kör oldum..." s. 85 Kötü çocukluk deneyimi Cemal'i de dengesiz davranışlara iter çoğu zaman. İlk aşkına attığı ilk tokat sonucu vicdan azabı çeker ve bileklerini keser. Bu şiddete rağmen Seniha ile evlenirler ama ilk büyü bozulmaya başlamıştır. 'Saçlarının her telinde ayrı bir kalp çarpan' genç kıza, karısı Seniha hamileyken aşık olur Cemal. Üvercinka işte bu zamanlar yazılır. Kör kütük aşık olur. Bu kızla girdiği bir matematik iddiası nedeniyle soyadından "Y" harfini çıkarırken Üvercinkasıyla anılar biriktirir. "Çocukluğumdan itibaren, kaybetmek hep bir yazgı olmuştur benim için. İlk ve tek oyuncağımı arkamda bırakmak zorunda kaldıktan sonra kayıp hanem hep doldu taştı. Annemi kaybettim. Sonra babamı ve babaannemi. Sevmek için çırpındığım sevgililerim de kuş olup avucumdan uçuyorlardı..."S.123 " Onun masalardaki enerjisini duyan genç şairler bile bir fırsat bulup onunla aynı masayı paylaşmanın gayreti içerisindeydiler. Sadece şiir değil eski, mistik Doğu masalları ile de insanlara uzak kaldıkları bir dünyanın kapısını açıyordu. " s. 157 Edebiyat çevrelerinin aranılan adamı olur Cemal Süreya.. Tomris Uyar kısmı benim en merak ettiğim yerdi. Zira dillere destan bir aşk ve dolu dolu geçen 3 yıl. Her aşkın sonu varmış dedikleri Tomris ve Cemal arasında da olur. Yalnız beraber geçirdikleri 3 yıl edebi anlamda en verimli yıllar olur. Papirus dergisi ortaya çıkar, çeviriler cabası.... Ardından Zuhal'le yapılan evlilik ve oğlu Memo'nun dünyaya gelişi ve seneler sonra biten aşk ve ayrılık... Güngör Hanımla yapılan 4.evlilik ve yine ayrılık... "Evlilik kurumunun her defasında kendisini evcilleştirebileceğine inansa da evlilik biraz uzayınca içindeki duygular iflah olmaz bir vahşiye dönüştürüyordu onu." s. 193 Yine evlendi mi derseniz cevabım evet olur:Birsen hanımla 5.evliliğini gerçekleştirir. Hayatındaki huzuru bulur lakin ergenliğe giren Memo, huzursuz geçen çocukluk ve Cemal'in tutarsız davranışlarıyla tam bir sorun yumağı olur hayatında. Günlüğüne yazdığı samimi itiraflar ise aslında çok dramatikti:"Ne aşklarıma sahip çıkabildim ne kardeşlerime. Annem beni çok erken terk etti, ben de kardeşlerimi. Babamda iki kere öldü. Ve çok defa öldürdü bizi o kadını evimize sokarak. Dedim ya kötülükler unutulmuyor. 's. 217 Devlet memurluğu sırasında hep devletin çıkarlarını düşünen, parsayı götürmeye çalışanlara karşı mücadele etti ve hep birilerinin hışmına uğradı, kirli işlerden uzak durarak onuruyla yaşadı... Okumak isteyen gerisini okuyuversin:)
Yalnızlığın Başkenti
Yalnızlığın BaşkentiHüseyin Cengiz · Destek Yayınları · 2017604 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.