Gönderi

184 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 35 hours
İdam Cezasının Konumu
-Spoiler içerebilir- İdam cezası tartışılagelmektedir uzun bir zamandır. İki taraf arasında cereyan etmektedir bu tartışma: idamın gerekliliğini savunanlar, idamın zararını vurgulayanlar. İlk olarak istemeyenleri ele alalım. Bu kişiler, insanların idam edilmesine insan haklarını referans alarak karşı çıkmaktadır. İdama mahkum edilmiş zanlıların da insan olduğunu söyleyerek zanlıların eğitilmesini isterler. Bu sebeple hapis cezasını yeterli ve gerekli görmektedirler . Ağır suç işlemişlere müebbet cezasını kafi görmektedirler. Bir de, o insanların topluma kazandırılma isteğiyle karşı çıkılmıştır idam cezasını. Genelde sebepleri bu şekilde özetleyebiliriz. Bunları savunanlar, uzun yıllardır iktidarı ellerinde tutmaktadırlar. Avrupa'da, Amerika'da vesaire çeşitli ülkelerde, kıtalarda böyle düşünen insanlar yönetimdedir yahut aydın insanlar mevkindedirler. Ama, biz hala Victor Hugo'nun devrinden kalan sorunlarla mücadele ediyoruz. Hala aç insanlar var, hala namus tehlikesi yaşayanlar var. Hala açlıktan ekmek çalıp hapse giren var. Ve ilginçtir, uzun yıllardır eğitimler devam ediyor, cezaevlerinde eğitimler devam ediyor ama değişen bir şey yok aksine tüm suçlarda artış çok fazla. Hala kadın cinayetleri var, hala tecavüz olayları var; bu suçları işleyenler sadece hapis cezasıyla muhatap olmaktadır ve ceza süresi bitince kaldığı yerden devam etmektedir. Hiçbir şey değişmedi eskiye nazaran dikkat edersiniz. Sadece o zaman süslü elbiseler giyiliyordu şimdi pahalı takım elbiseler giyiliyor. Maskeler değişti, öz yine aynı. Eğitimden bahsonuluyor. Ve sadece bunu öne atabiliyorlar. Onun da ne kadar sakat olduğunu gördük. İlginçtir, idama karşı çıkan Victor Hugo'da karşı tarafı da yetersizlikle suçlamaktadır. Şimdi karşı tarafı inceleyelim. İdamın gerekliliğini savunanlar, suçluları ibreti alem ile idam edilmesini savunurlar. Ayrıca, toplumun içindeki zararlı insanları ayrık otların temizlenmesi gibi temizlemek gerektiğini, bunun da idamla mümkün olduğunu düşünürler. Eğitimin de olması gerektiğini, tıpkı karşı taraf gibi, topyekun toplumun eğitilmesi gerektiğini söylerler. Elden geldiği kadar zararlı insanları eğitmeyi de unutmazlar. Bu tarafta bu şekilde. *** İdam cezası, bazen rahmet bazen zulüm olmaktadır. Rahmet, zira bazı insanlar kazanın içindeki bir baş soğan misali var oldukça toplumu yozlaştırmaktadır. Zulüm, zira çok mazlumun kanı aktı idamla. Şimdi kısavçca hülasa edelim iki tarafı: Bir taraf, idamın tamamen kaldırılmasını; suçluların eğitimle, iknayla doğru yola getirilmesini; ayrıca toplumunda eğitilerek suçların önüne geçilmesi gerektiğini savunmaktadır. Diğer tarafsa, toplumun içindeki zararlı insanların ortadan kaldırılmasını, bununla toplumun iyileşeceğini, bu cezanın ibreti alem şeklinde yapılmasını, ayrıca toplumun eğitilerek suç oranın düşmesini savunmaktadır. İnsanın önünde bir yol ayrımı var. Bu durumda zihnin şu soruyu cevaplanması gerekiyor: Hangisi haklı? *** Biz burada sizleri, böyle bir hassas konuda yönlendirmek istemeyiz. Tepeden inme bir inançla sağlam bir düşünce oluşturulamaz. Biz sadece, sizlere farklı bir bakış açısı kazandırmaya çalışıyoruz. Bu eseri okurken aklıma bir soru takıldı. Bu soru beni bir taraftan soğutuyor, diğer tarafa yaklaştırıyor. Soru şu: Eserin sonunda, Claude Gueux, atölye müdürünü kötü biri olduğuna kanaat getirerek (çok kötülük yapmış biri bu müdür, ama o ayrı bir mevzu) onu öldürüyor( bir bakıma idam ediyor). Karar vermeden evvel uzun bir süre müdüre telkinde bulunuyor( bir bakıma eğitiyor). Sonunda iyi biri olmayacağına kanaat getirerek onu baltayla öldürüyor( bir bakıma idam ediyor). Peki, idama karşı çıkanlar; bir adam kendi vicdanıyla muhakeme edip adam öldürebiliyorsa, bir idam karşıtı olan dünyaca ünlü bir yazar tarafından bu adam destekleniyorsa niye idama karşı çıkıyorlar? Sonuçta ikisi de aynı şekilde karar veriliyor. İkisinde de adam ölüyor. Karar doğrudur, yanlıştır; biz bunu tartışmıyoruz. Ama sorun şurada: Madem düzelmeyeceğine kesin bir şekilde belli olan birini bir adam baltayla öldürebiliyor, mahkeme kararıyla alınan idam kararına itiraz neden? (tekrar ediyorum, biz kararların doğruluğunu tartışmıyoruz, genel bir mülahaza yapıyoruz) Yorumlarınızı bekliyorum. Bu konuda kararı size bırakıyorum. İyi okumalar dilerim. Muhabbetle.
Bir İdam Mahkumunun Son Günü ve Claude Gueux
Bir İdam Mahkumunun Son Günü ve Claude GueuxVictor Hugo · Alfa Yayıncılık · 2020122.2k okunma
·
48 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.