Terminalde otobüsün kalkış saatini beklerken gözüme kitaplar çarpmıştı ve sığ olan AŞTİ terminalini yararak kitapların olduğu yere yaklaştım, o kitaba bu kitaba saldırırcasına göz gezdirirken otobüsün kalkmasına yarım saat vardı. Can havliyle seçecektim derken
Tesirsiz Parçalar'ı elime aldım, oraya bakan abi şiddetle öneririm demişti, bu beni ikna etmeye yetmişti bile derken otobüsün kalkmasına 3 dakika kaldığını farkeden ben ücretini ödeyip perona koştum. Aklımda diğer kitaplar ve yaklaşık 2 saatlik Kırşehir yolculuğum..
Eserin adı Tesirsiz Parçalar, evet etkisiz manasına gelen ve anekdotlar tarzında yazılmış fakat henüz girişinde beni etkisi altına almış, ben onu değilde o beni okuyormuş gibi hissettiğim gönül tellerini titreten bir anıt.İlerleyen sayfalar, okuduğum ihtişamlı parçalar, altını neredeyse tamamıylen çizdiğim cümleler..
Girişte şöyle diyor üstad ;#80515639 .
Çaresizlik ve elden bir şeyin gelmemesi ne kadar üzücü dimi? Hepimizin gideni olmuştur, içimiz yanarken, içimiz paramparça olurken...
Evet küfür hoş bir şey değil, fakat 
Ali Lidar abimiz etsin, etsin yaa. Etsin, çünkü hani dedim yaa sanki bu eser beni okuyormuş gibi oldum ve kendileri argoyu sıkca kullanmış eserde, öyle güzel edişi var ki. Küfür edişi mevcut olumsuz düzene; olan, olanlara ve olacaklara haklı bir isyan :)
Eserde; kendi yaşantısından, başından geçenleri iğneleyici bir mizah anlatımı , akıcı bir dil, sıkmayacak kelime oyunları ve bir eserde olması gerekilen her şey.. En çok etkilendiğim yerler deseniz, her yeri derim. Evet,her yeri. Başı, ortası, sonu. Yazarımız kişiliği hakkında ise şöyle diyor ;“Kendimi tek bir cümle ile tanımlamam gerekirse,tam olarak hiçbir şey ama her şeyden birazcık, diye tarif ederim. Sağcılar fazla solcu buldu beni,solcular da hep biraz sağcı. Tam olarak hiçbir yere ait olamadım.”
İnsanlık hakkında ise o tarihi tanımı ve bana göre çok yerinde olan betimlemesi;#81046534
Çokca haklı, katılmamak namümkün.
Ve etkileyici kapanışı, son parçasını da ekleyip bitiriyim bende. Hani nasıl desem ki, toplum yapısını ince eleyip sık dokumuş ve içinde birikmiş haksız düzene kusmuş gibi ;
Bir gün hepsi birden bozacak bu oyunu. Hepsi birden, birbirlerinden habersiz delirecekler. Yüzüne bakmadıklarınız yüzünüze tükürecek sizler ne olduğunu bile anlamadan. Alış veriş merkezinde tuvaletleri temizleyen abla sabunluğu kezzapla dolduracak. Otobüs şoförünüz kırıverecek direksiyonu şaranpole. Güvenle boynunuzu sunduğunuz berber çırağı usturayı daldırıverecek derinizin altına. Çay getiren garson fare zehiriyle tatlandıracak bardağınızı. Köy pazarından aldığınız organik domatese bir şırınga siyanür zerk edecek köylü teyze. Sitenizin kapısındaki güvenlik görevlisi jopuyla kafatasınızı paramparça edecek. Son anınızda yüzlerine bakacaksınız o ana dek yüzlerine bakmadıklarınızın. Ve onlar hep bir ağızdan diyecekler ki; oyun bozuldu, artık beraber kaybedeceğiz!(246)
Ali abim, gönül tellerimi titreten adam!Kitabını okurken, hani dedim ya sanki kitabın beni okuyormuş gibi.Yalnız değilsin, paydaş olduğumuz birçok nokta varmış. Acı, tatlı. Nasıl olursa olsun biz böyle de çok güzeliz. 
Z Raporu'nu Mudanya kitap fuarında imzalamıştın bana, kısa da olsa konuşma fırsatımız olmuştu, teşekkürümü bir daha burdan iletirim sana. . Tesirsiz Parçalar ile tanışmak bu yakın zamana kismetmiş, iyi ki tanıdım seni ve eserlerini. Bir başka kitap fuarında görüşmek dileğiyle. Saygı ve sevgilerimle.
·
47 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.