KOPARILMIŞ BİR YAPRAK
Hiçbir şey yok unutasın.
Anılası hiçbir şeyin yok.
Duyuşlar
Sahne kılığı gibi havı dökük
Oyuncudan oyuncuya geçerekten. Her gün
Başkalaşmaktır şimdi tutkumuz.
Sesler, hareketler, işaretler
Vaktiyle bizimdi bildiğimiz. Hep
Yabancı renklerle görünüyor bugün
Işıkta; belirsiz gövdelerle.
Bak hevenkte nar gibi olgunlaşmışsın yürek
Yıldızları sayaraktan gizlice
Dam aralığından.
Bak: bir an tavuslar gibi
Kanat açtı bellekler.
Çocuktun ve taşın renklisini toplardın kıyıda.
(Nice denizler harcanır iki çakıla!)
Güneşi tutardın avucunda bezek altını gibi
Günlerin de tükenirdi tertemiz ve düzgünsüz
(Bunlar da yuvarlandı gitti boşluğa,
Unutulan bunca şeyle bir oldu;
Eski çağın yitik altınlarıyla
Dolup taştı unutuşun yağdanlığı)
Hatırladın mı
Bir an için
Çocukluk duanı?