Gönderi

Rapor ∞
... Rapor 1749 Konum: K/D 3° 28' - 22° / 21° 49' - 38° 35' Sudan Sanal örüntü kurgulama başlatıldı. Benzeri osiloskop hazır ve başlatıldı. Tesadüf eseri ve bir aksaklık nedeniyle iniş gerçekleştirmek zorunda kaldığımız bu gezegende canlı türlerine rastlandı. %30 taraması tamamlanmış olan sonar cihazında 3 hareket halinde 1 sabit olmak üzere 4 formun örüntülenmesi başlatıldı, saniyede 24 kare olarak işlenmeye alındı. Kanal 75 sunucusuna genel özellikleri, hareket ve diğer formlar arasındaki ilişkileri aktarılmaya başlandı. Hareketsiz canlı türünün Plantae -bitki- olduğunu çözümlendi. Bulunduğumuz gezegene oksijen adı altında ve diğer formlar için ortalama 72 yıl yaşatacak zehirli bir gaz salınımı yaptığı gözlemlendi. Hareketsizdirler. Bir kalpleri vardır ve Plantae türleriyle iletişim halindedir. Diğer türleri genel ad altına almak gerekirse Animalia -hayvan- demek çok doğru olur. Ortak birçok özellikleri mevcuttur. Bu sınıftan az farklı olarak ayrılan Homo cinsi de iki tür oluşturup Pantae, Animalia ile beraber 4 farklı sınıfla tamamlanmaktadır. Animalia formu incelendi. Birçok farklı alt sınıfları olduğu belirlendi. Dişi ve erkek olmak üzere iki cins oldukları tespit edildi. Hareketleri tamamen güdüsel olup doğal döngü içerisinde yaşadıkları görüldü ve Homo -insan- müdahalesi olmadıkça bulundukları ortama zarar vermeden yaşamaktadırlar. Yaşamları ağızdan alınan beslenmeye dayalıdır. Av ve avcı konumları vardır. Genel olarak av olanları bitkiler avcı olanları da bitkiden beslenenler besler. Popülasyonu çiftleşme adı altındaki birleşme sağlar. Türün devamını dişi ve erkek sağlar. Birinin eksikliği türün sonu olur. İnsanı hayvandan ayıran en belirgin özelliğin düşünebilen ve sorgulayabilen varlık olduğu tespit edildi. Hayvanlar için yazdığımız her şey ilkel hazlarda dahil olmak üzere bu türe de söylenebilir. İnsanı insan yapan düşünsel ve sezgisel davranışlardır. Tür insansa ve insan gibi davranamıyorsa hayvandan bir farkı kalmadığı tespit edilmiştir. İlk inişin gerçekleştiği Sudan'da insan yaşamları tespit edildi. Genellikle dağlık bölgelerde kabileler halinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Yaygın bilinen dilin Arapça olduğu tespit edildi. Dil çözümlendi. Hayvanlarda görülen kendi türleri arasında doğal döngü içerisinde yaşama insanlar görülmemiştir. Kabileler arasında sürekli bir çatışma vardır. Çatışmayı kazanan kabileler yetişkin erkekleri öldürüp diğerlerini beraberlerinde götürüp şehir denen kalabalık bir yerde yasal olmayan şekillerde dış ülkelere ya da diğer kabilelere satıldığı görüldü. Dişileri köle olarak satın alanlar ya kendileri kullanıyor ya da para karşılığında başka kişilerle birleşmelerini sağlıyorlar. Kendi cennetleri için başkalarının hayatlarını cehenneme çevirmekten geri durmuyorlar. Dişiler üzgün, ölüm oranları çok yüksek. Cesareti olanlar bu durumdan tek kurtuluşlarının geldikleri hiçliğe geri dönmeleri olduğunu bildiklerinden kendi canlarına kıymayı kurtuluş sayıyorlar. Dinleri gereği öldükten sonra yeniden doğacaklarına inanıyorlar ve daha güzel şeylerin olacağını umut ediyorlar. Ölmek için tanrılarına yalvaranlar dahi görüldü. Bazen kadınların gözlerinden yaş akıtıp hep beraber bir ayin içinde oldukları tespit edildi. Buna kalbin bunalıp sıkılması diyorlar. Rapor 1750 Konum: K/D 6-37° - 68-97° Hindistan Bu gezegende zaman durağan. Her şey yaşanmış ancak olayların olgulara dönülmesi beklenmektedir. Şuan bir dakikanın ilerisinin bir dakika geçmişindeyim ve iki dakika sonra şimdinin geleceğinde olacağım. Rapor 1749'da insan formunu çözümleyemediğimiz için farklı bir bölgenin insanını tanımlamaya karar verildi ve buradaki erkek dişi profiline bakmayı uygun bulduk. Çok büyük bir ülke ve çok fazla bir nüfusa sahip. Hindistan'ın Sudan'a göre çok daha fazla dili ve dini var. Ancak Sudan'da olduğu gibi burada da tanrılardan çok güce ve paraya tapınma mevcut. Kırsal bir bölgede bir dişi çığlığı tespit eden sonar cihazımız hemen örüntüleri işleme almaya başladı. Tahminen yaşı 9 olmayan bir dişinin bir erkek tarafından zorlandığını gördük. Erkeğin gücü o yaşta güçsüz bir dişi için çok fazlaydı. Dişi bir müddet çırpındıktan sonra kendinden geçti. Bu erkeğin daha çok işine geldi ve baygın haldeki dişiyle defalarca cinsel birleşmeye girdi. Dişinin oluşmamış organlarının parçalanmasıyla acıyla baygın halinden uyandı. İlk çığlıkları gür ve sesliyken sonraki çığlıkları pek sessizdi. Gözlerindeki korkuyu gözlerinden akan elmas taneleri kapattı. Erkek işini bitirdikten sonra dişi saatlerce sızlayarak cenin pozisyonunda kaldı. Dili tanrısına feryat ediyordu, canı yanıyor, kalbi sıkılıyor ve gözlerinden yaşlar akıyordu. Kesilmeyen kanaması nedeniyle yeniden baygınlık geçirdi, bedeni soğudu ve bir dahada ısınmadı. O ıssız yerde 2928 saat kaldı. Türü bulduğunda artık hiç tanınmayacak haldeydi. İşin kötüsü ona bunu yapan da asla tanınmayacaktı. Rapor 1751 Konum: K/D 36° - 42° / 26° – 45° Türkiye Yapılanlar raporlara şaşırıyorduk. Hayvan olan form Homo sapiens denen akıl, düşünce ve sorgulama yetisine sahip formdan çok daha fazla değer veriyordu dişisine. Kendi türü dışında asla hiçbir canlıyla ilişkiye girmiyor. Bedensel olarak ilişki çağında olmayan kendi türlerini ilişkiye zorlamıyor ve taciz etmiyor, öldürmüyordu. Bu sebeple yeniden farklı bir bölge seçip oradan direkt olarak erkek ve dişi durumuna yönelik tespitler için araştırmalara devam ettik. Araştırmamız şiddete maruz kalan bir dişiyle başladı. Olayını anlamak için durağan zamanın geçmişine gittik. Erkek günlerdir evine gelmiyor, doğru düzgün bir işte çalışmıyor, o ve çocukları için çalışan dişisine teşekkür edeceğine, gücün elinde olduğunun farkında olarak dişisinin çaresizliğine bir çaresizlik daha ekliyordu. Gece yarısını epey geçeli eve geldi. Ayakta durmakta zorlanıyordu. Mutfağa geçip karşısında el pençe divan duran dişisine yemeği sordu. Dişi kapıyı açtığında ocağın altını da yakmıştı. Yemekleri sundu. Adam hiddetlendi bu ne biçim yemek diye tabaklara fiske vurup devirdi. Dişinin içi zıpladı. Çocuklar sese uyanıp dişinin etekliğine sarıldı. Adam kemerini çıkardı. Savurdu, sonra bir daha ve bir daha. Kanlar içinde kalan dişiyi görünce içi soğurdu. Az pişmanlıkla vurmayı kesti. Çocukların ağlamaları bağrışmaları evi inletiyordu. Dişi ayağı kalktı çocuklarına sarıldı, öptü. Odalarına gönderilen çocukların istemsizce çıkan hıçkırık sesleri mutfağın sessizliğini bozuyordu. Korkudan cesaret bulan dişi adama boşanacağını söyledi. 20 dakikaya dişinin söylediğini idrak etmeye çalıştı ve sonunda etti. Yalvardı, boşanma olmaz dedi. Dişi kararlıydı içeri geçip eşyaları hazırlamaya başladı. Adam çocukları bırakmazsam gidemez diye düşündü. Çocukların kapısını kilitledi. Dişi hala kararlıydı, gidecekti. Adamın dili yetmedi durdurmaya ve yeniden dövmeye vurmaya başladı. Çocuk bağrışları dişinin bağrışlarına karıştı. Dişi kesin gideceğim dedi. Adam bıcağı alıp tehdit etmek istedi. Kadın kaçmaya yeltendi. Çocukların odasına doğru kaçtı. Sese iyice kenetlenen çocuklar odanın kapısına yapıştı. Adam dişiyi odanın kapısını açmaya yeltenirken yakaladı. Elindeki kabaca bıcağı kaldırdı. Bıcağın sırtı oda kapısının buzlu camına sert bir şekilde çarptı cam parçalandı ve hemen kapının ardına döküldü. Çocukların sesi kesildi. Adamın sesi kesildi. Evin sesi kesildi. Dünyanın sesi kesildi. Evrenin sesi kesildi. Bir dişi feryat etti ve tanrının sesi kesildi. Rapor 1752 Konum: Fransa ... Dişi ölü bulundu. Rapor 1753 Konum: Arjantin ... Olayda bağırma olmadığı için tecavüzcüsü beraat etti. ... Rapor 6527 Konum: K/D 36° - 42° / 26° – 45° Türkiye ... Bir kereden bir şey olmaz, dedi. ... Rapor 772626278362 Konum DÜNYA ...
··
73 views
Leblebi Tozu okurunun profil resmi
Kalemine ve yüreğine sağlık abi çok anlamlı bir yazı olmuş. 🤗 Kadın ölürse dünya ölür. 🍂
Tayfun okurunun profil resmi
Teşekkür ederim kardeşim. Dediğin gibi kadın ölürse dünya ölür.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.