Kitap bize üç ayrı Hz Muhammed profili çiziyor ya da yazarın deyimiyle ikisi tasavvur biri gerçek olan Hz Muhammed profili. İlk bölümde aşırı yüceltmeci peygamber tasavvurunu ele alıyor. Bu tasavvurda Hz Muhammed beşeri konumundan uzaklaştırılıp insanüstü bir peygamber prototipi oluşturuluyor. Saçı, teri, idrarı, dışkısı kutsal görülüyor kısacası bize örnek olması için gönderilen peygamberimizin örnek tutulacak bir yanı kalmayıp adeta arşa istiva ediliyor. Durum bir bakıma Hristiyanlaşmaya evriliyor bu süreçte. Yazar bu peygamber tasavvurunu Suyuti nin Hasais i ve Kadı İyaz ın Şifası üzerinde eleştiriyor çünkü Anadoluda en yaygınlaşan iki eser bunlar olagelmiştir.
İkinci bölümde yazar bize indirgemeci peygamber profilini sunuyor. Bu peygamber tasavvurunda Peygamberimiz adeta bir postacı gibi mesajı verip tarihte kalan bir şahsiyet olarak lanse ediliyor. Günümüzde de yaygınlaşan 'bize sadece Kuran yeter' deyip Peygamberimizin örnekliği olan sünneti reddedenler ele alınıyor. Özellikle Hind Kuraniyyun akımı özelinden ele alınan bu bölümde peygamberimizin sünneti gözardı edilince nasıl açmazlara girildiğini gözler önüne seriyor . Namaz, zekat, hac vs birçok ibadet ve hayattaki uygulamalarda sünnet olmadan nasıl ihtilaflar meydana geldiğini gösteriyor. Örnek verecek olursak namaz vakti konusunda 2, 3,4,5 rakamları geçerken rekatlarda (bazı ayetleri zorlama yorumlar yapıp gülünç duruma düşerek ) 2, 4 gibi rakamlardan söz ediliyor kısacası sünnet gözardı edilince keyfiyetler ve ihtilaflar boy gösteriyor. Aslında bu tasavvuru oluşturan zihniyet de aşırı yüceltmeye gelen tepkiden kaynaklanıyor ama her iki tasavvurda da peygamber hayatın dışına itilip örneklik misyonu yok oluyor ne yazık ki.
Üçüncü bölüm tasavvur olmayan gerçek peygamber profili. Bize örneklik teşkil eden, hayatın her alanında kendisini takip edebildiğimiz, alemlere rahmet olan peygamberimiz. Yani orta yol peygamberi diyebiliriz kısacası.
Hakkıyla istifade edebilmeniz duasıyla.