Eğer resim ya da görsel sanatlar eğitimi almamışsak, 'görmek ile bakmak' arasındaki farkı 'gözatmak ile okumak' örneğindeki fark aralığında ararız genellikle.
Oysa öyle değil(miş), bakılması gereken doğru yer o iki kelimenin anlam farkının yalın bilgisi değil, bir nesneye anlam yükleyebilmek için bir de 'orada olmak, O'nda olmak' hali gerekiyormuş..
Yalın bir konu değil tabi ki sanat ve estetik, tersine derin, her zaman çok boyutlu bir alan ve sanata ilgi kitapta çeşitli ülkelere göre yapılan bir istatistik tablosunda da yer verildiği gibi, ilgilenenlerin eğitim seviyesiyle paralellik gösteren bir durum. Bu istatistik, 'sanat kim içindi?' sorusunu bir kez daha hatırlatan bir tablo gibi.
Kitap 
John Berger imzalı ama beş kişiden oluşan bir ekip çalışmasıyla oluşturulmuş ve edebi kaygıdan çok görseli bol bir ders kitabı niteliğinde. Ama kitapta bir üçüncü bölüm var ki, erkek ve kadın profili üzerine müthiş tespitlerle kitaba damgasını vuruyor. Erkek ve kadın tavırlarının fizyolojik ve psikolojik nedenleri çok iyi etüd edilmiş.
Kitapta bolca verilen resimlerin siyah beyaz olması ekibin belitmek istediği ayrıntıları istenildiği gibi görmemizi zorlaştırıyor olabilir ama buna takılmamak gerek, bilgi yazılı olarak kendini ifade edebiliyor zaten.
Kitap, okura bir nesne karşısında doğru bakış açısı, alternatif yorumlama seçenekleri gibi ufku açıcı bilgiler de veriyor.
Resim ve heykelleri yalnızca ona bakanların yorumlamasıyla değil, nesneyi, doğru ifade ve mesajı verip izleyiciyi yakalayabilmiş olmasıyla da değerlendiriyor. Bu, objenin bedensel ya da bilinçsel voroluş farklılığının bilgisine erişimle sonuçlanacak çok boyutlu bir süreç gibi. Doğru ortam, doğru kişi, doğru ifade, doğru fırça..
Bitmiyor, bir de yansıma var. Yansıma ve karşılık bulma safhası.. Sanat işte, o muhteşem yansımaların hâlâ kim için yapıldığı tartışılan sanat.
Ve tüm bunların bir ressamın fırçası marifetiyle olması, verilmek istenen mesajdaki kaliteninse o fırçayı tutan ele doğru darbeyi vurduran bir çift gözün gerisindeki tutkuya bağlı oluşu..
Bambaşka bir yetenek gerekiyor..
Kitabı sadece okumak istemiştim, ama elinize alınca hem görüp hem okuyorsunuz. Kitap size bakmak ve görmek ayırdını öğretecek kazanımlar veriyor. Bakmak, görmek ve yansıtmak, aslında bir düşünce sistemiyle başlayan bir sonuç yalnızca, bunu anlıyorsunuz.
Evet, aslında gören göz değil ruhtur, doğru. Ama doğru ve gerçek açıyı yakalamak, 'gerçeği görmeyi bilse bile' belli bir yetenek gerektirir sevgili @Tubiornattubi :)
Kitabı önüme koyan sevgili arkadaşım Tubi teveccüh edip benim yeni bir açı kazanmama gerek olmadığını söylüyor, ona çok teşekkür ediyorum ama harika yağlı boya tabloları yapan da o ben değilim :)
Sevgiyle..
··
169 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.